ABD'de 607 kişinin katıldığı bir araştırmaya göre yalan haberler tekrarlandıkça insanların daha çok inanıyor. Aynı zamanda insanlar daha umursamaz hale geliyor ve yanlış uygulamalara da zamanla alışıyor.
Dijital mecraların gelişmesi ve sosyal medyayla birlikte yalan haber, dezenformasyon, mezenformasyon veya manipülasyon kavramları günümüzün en önemli meseleleri arasında yer almaya başladı.
Başta Avrupa Birliği olmak üzere gelişmiş ülkeler bununla mücadele etmenin yollarını arıyor.
'Bir yalanı yeterince tekrar edersen o artık gerçeğe dönüşür' ve 'Yalan ne kadar büyük olursa inananlar da o kadar çok olur' sözleri Hitler'in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’e atfedildiği gibi, 'yalan haber' devletlararası propagandanın önemli araçlardan biri haline geldi. Goebbels ise bunu bir İngiliz taktiği olarak eleştirip dönemin İngiltere Başbakanı Winston Churchill’i bunu yapmakla suçladı.
15 GÜN 8 YALAN HABER GÖNDERİLDİ
Euronews'te yer alan habere göre, Amerikan Vanderbilt Üniversitesi’nden Raunak M Pillai ile Lisa K Fazio ve Londra İşletme Okulu’ndan Daniel A Effron’un yaptıkları araştırma, Psychological Science (Psikoloji Bilimi) dergisinde yayımlandı. Üç akademisyen ABD’den 607 kişinin katıldığı bir araştırma yaptı.
Bu kişilere 15 gün boyunca kozmetik şirketlerinin hayvanlara zarar verdiğine dair 8 yalan haber başlığı gönderildi.
16’ncı gün ise katılımcılardan bu 8 haber başlığını ve o gün alakasız başka bir konuda gönderilen 8 yeni haber başlığıyla ilgili değerlendirmeleri soruldu.
Katılımcılar 8 yalan haberden ikisini 2 kez, ikisini 4 kez, ikisini 8 kez ve diğer ikisini ise 16 kez gördü.
Dolayısıyla yanlış haberlerden ikisi katılımcılara her gün gönderildi ve bu kişiler bu iki haberi 16 kez görmüş oldular. 16’ıncı gün gönderilen 8 yeni haber başlığını ise herkes bir defa gördü. Gönderilen haberler toplam 26 haber arasından seçildi. Bunların 10 tanesi doğru; 16’sı ise yalan haberdi.
YALAN HABERLER NELERDİ?
Araştırmada katılımcılara gönderilen yanlış haberlerden bazıları şunlardı:
• Bir elektronik şirketi, bir adamın kulağında patlayan kulaklıklar üretti.
• Bir uçuş görevlisi, uçuş sırasında ağladığı için 7 aylık bir bebeğin yüzüne tokat attı.
• Bir mesajlaşma uygulaması, FBI ve CIA için yüz tanıma veri tabanı oluşturmak üzere fotoğraf filtreleme teknolojisini kullandı.
YALAN HABERLER NE KADAR OKUNURSA O KADAR İNANILIYOR
Akademisyenler katılımcılardan aldıkları cevapları bilimsel istatistik yollarıyla analiz etti. Vardıkları ana sonuç şu oldu: Tekrarlanan yalan haberler ahlaki yargıları etkileyebiliyor. Tekrar sayısının artması genellikle ahlaki yargıları daha yumuşak hale getiriyor.
Yanlış uygulamaya veya kabahatlere dair tekrarlanan yalan haberleri doğruymuş gibi gösteriyor. İnsanlar yanlış/yalan haberi ne kadar çok okurlarsa inanma dereceleri de artıyor.
Tekrar edilen haberler yeni duyulan haberlere göre ahlaki anlamda daha az sorunlu görünüyor.
Bir kabahati ne kadar çok duyarsak, ona o kadar çok inanabiliriz. Ancak bir o kadar da az umursayabiliriz. Çünkü o haberi insanlar kanıksamaya başlıyor.