Sayın Cumhurbaşkanımız Cuma namazı çıkışında önemli açıklamalarda bulundu. 
Kıbrıs ve civarındaki zenginlik kaynakları hakkında net konuştu:
"KİMSE KUSURA BAKMASIN! KUZEY KIBRIS'TAKİ SOYDAŞLARIMIZIN HAKLARINI İLGİSİ ALAKASI OLMAYANLARA YEDİRTMEYİZ"
Bu sözler içimize su serpti ama içimize de kurtlar düştü:
***

Önce, zengin doğalgaz ve petrol yataklarının hiç ilgisi olmayan İngiltere, Amerika, Fransa ve İsrail tarafından yenilmeye çalışıldığını, bizi de dışlamaya çalıştıklarını resmi ağızdan öğrenmiş bulunduk.
***

Bize öğretilmişti ki, dış politikada söylenen her bir kelime, cümle ve bunlarI söylerkenki jest ve mimikler önemlidir, anlam ifade eder. Cumhurbaşkanı önemli bir cümle kullandı: "KİMSE KUSURA BAKMASIN" cümlesi... KKTC vatandaşlarına sahip çıkmak, onların hakkını hukukunu korumak Türkiye için bir KUSUR mudur ki, bu cümle kullanıldı? Biz biliriz ki bu Türkiye ve yöneticilerinin bir kusuru değil GÖREVidir. Bu cümleyi kullanmak bir kararlılık belirtisinden ziyade bir zaafı ifade etmez mi?
***

Bu cümle aklımıza tuhaf bir şey getirdi. Acaba Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk göreve başladığı günlerde kabul ettiği ve KKTC'li kardeşlerimize dayatarak EVET dedirttiği ANNAN PLANI bu hakları da kapsıyordu da, o günün Türkiyesi bu hakların Türkiye tarafından korunması konusunda yanlış bir şeyler mi yapmıştı da, şimdi bunlara sahip çıkışı bir KUSUR olarak ortaya koymaktayız?
Velhasıl tereddütler içindeyiz.

 

KİMSE BİZİM BU TEREDDÜTLERİMİZ konusunda KUSURUMUZA BAKMASIN!
Birileri bunları açıklar diye ummaktayız!

Haksız sayılır mıyız?