Kulüpler Birliği ve yayıncı kuruluş Katarlı beIN Sports arasındaki ödeme krizi yeniden patlak vermişti. Uzun süren görüşmelerin ardından geçtiğimiz haftalarda bir araya gelen taraflar anlaşmaya varmıştı. Ancak Kulüpler Birliği bugün yaptığı bir açıklama ile ödemeleri alamadıklarını ve maçlarda protestoya gideceklerini duyurmuştu.

Süper Lig ve 1'inci Lig kulüpleri ise bu hafta oynanan tüm müsabakalarda ilk 60 saniye mücadele etmeyerek Digiturk BeIN Media’yı protesto edeceğini açıklamıştı. İlk protesto Karagümrük-Galatasaray maçında yapılmış, daha sonra diğer takımlarda da bu protesto sürmüştü.

Protestolar sırasında, yayıncı kuruluş BeIN ise hiçbir şey olmamış gibi ekranlara takımların ilk 11'ini getirerek onları okumuştu.

"BEIN REZİLLİĞİ"

Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç ise, bugünkü köşesinde çok sert bir yazı kaleme aldı.

"İşte BeIN rezilliği" diyen Uluç, "Bu rezilliği bir tek gazete, tokat gibi manşetlerle BeIN'in suratına vurmuyor. RTÜK diye ne işe yaradığını kendi üyelerinin bile bilmediği bir kurum var.. Gıkını çıkarmıyor, halkının anayasal hakları gasp edilirken" diye belirtti.

TFF'ye de yüklenen Uluç, "Türk halkı adına futbolu yöneten güya en büyük, ama aslında zerre gücü, itibarı olmayan 'Özerk Kamu Kurumu' güya, 'Gık' demiyor.. Zaten neye diyor ki, 'Olmayan Başkan' Nihat Özdemir.. ..ve bu rezillik günlerdir her maç başı sürüyor.. Bakalım daha ne kadar sürecek" diye ifade etti.

Uluç ayrıca, "Bu milletin bu hakkına sahip çıkacak, BeIN denen kuruma haddini bildirecek tek kişi yok mu, ülkemizde" diye de sordu.

İşte Hıncal Uluç'un o yazısı:

"İşte BeIN rezilliği, utancı.. İşte halkın haber alma hakkına ihanet..

BeIN, yani yayıncı kuruluş, kulüplere yapması gereken ödemeleri, federasyonla anlaşmasına rağmen yapmıyor. Maddi bakımdan çöküntü durumdaki kulüpler, asgari ücretle çalışan kulüp işçilerinin paralarını dahi ödeyemiyorlar. Ortaklaşa bir protesto kararı aldılar.

Başlama vuruşunu yapıyorlar ve biri topu ayağında tutuyor. Geri kalan 21 futbolcu da yerinde duruyor. Tam bir dakika..

..ve BeIN, yani yayıncı kuruluş, bu protesto anını ne gösteriyor, ne açıklama yapıyor. Durumu bilmeyen seyirci habersiz, bilgisiz, şaşkın. O an ekranda gördüğü şey işte bu.. Takım kadroları..

..ve BeIN'in "Satılmış spikeri"nin sesini duyuyor sadece.. "Şimdi size takım kadrolarını yeniden gösterelim.." ..ve utanmadan, sıkılmadan o kadroları okuyor. Bileni aptal yerine koyarak.

Bilmeyeni "Ne oluyor yahu" diye şaşkın bırakarak.

..ve de bu rezilliği bir tek gazete, tokat gibi manşetlerle BeIN'in suratına vurmuyor.

RTÜK diye ne işe yaradığını kendi üyelerinin bile bilmediği bir kurum var..

Gıkını çıkarmıyor, halkının anayasal hakları gasp edilirken.

Türkiye Futbol Federasyonu, "Kulüpler var diye var olan" kuruluş.

Türk halkı adına futbolu yöneten güya en büyük, ama aslında zerre gücü, itibarı olmayan "Özerk Kamu Kurumu" güya, "Gık" demiyor.. Zaten neye diyor ki, "Olmayan Başkan" Nihat Özdemir..

..ve bu rezillik günlerdir her maç başı sürüyor.. Bakalım daha ne kadar sürecek?.

Kulüpler daha ciddi bir protesto yolu bulana dek herhalde.. Mesela maça çıkmayarak!.

Yayıncı kuruluşa, kendi sırtlarından milyarlar götürme şansı tanımayarak..

.. ve hatta, Federasyona da kafa tutup, kendi liglerini kurana ve kendi aralarında oynama kararı alana dek.. Ne demiş bu ülkenin yüzlerce yıllık uluları..

"Dinsizin hakkından imansız gelir!."

Bu milletin, karantina günlerinde en büyük aile eğlencesi maç seyretmek olan Türk Ulusu'nun insan yerine konarak, insan gibi maç seyretme hakkı yok mu?.

Bu milletin bu hakkına sahip çıkacak, BeIN denen kuruma haddini bildirecek tek kişi yok mu, ülkemizde?.