Ev sahibi olmanın vergisi, vergi reformu adı altında ağırlaştırılıyor. Taslak yasalaşırsa evini satanın kiraya verenin vergisi artacak. 1’den fazla evi olanlarda zengin-fakir karmaşası yaşanacak.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in çalışmalarını yürüttüğü vergi reformu taslağına göre, evini kiraya verenler, evini satanlar, ev alanlar ve birden fazla konutu olanların ödeyeceği vergilerde ciddi artışlar yaşanacak. Vergi artışı birden fazla evi olanlara yeni vergilerin getirilmesiyle, diğer alım-satım ve kira gelirlerinde ise muafiyet ve istisnaların kaldırılması yoluyla gerçekleştirilecek.
Vergi reformu taslağıyla ilgili çalışmalara katılan gayrimenkul sektör temsilcileri, vergi artışlarının yol açacağı olası karmaşaları önlemeye yönelik uyarı ve önerilerde bulundu. 1’den fazla evi olanlara getirilmesi düşünülen vergilerde adaleti sağlamanın çok zor olacağına işaret eden gayrimenkulcüler, “Konutta sadece sayı esas alınırsa 1 evi olup evinin değeri de örneğin 50 milyon lira olan fakir sayılıp ‘ikinci konut vergisi’ alınmayacak. Buna karşılık 2 evi olup 2 evinin toplam değeri 4-5 milyon lira olanlar zengin kabul edilip ikinci evden ilave vergi alınacak” uyarısında bulundu. Değerli Konut Vergisi’nde yaşanan sorunların sonradan kısmen giderildiğini belirten gayrimenkulcüler, iki verginin birlikte ele alınması gerektiğini belirtti.
TAPU HARCI YÜZDE 0.5 OLSUN
Sözcü'den Erdoğan Süzer'in habeine göre, Taslağa göre, evini 5’inci yıldan sonra satanlardan da değer artışı üzerinden vergi alınacak ve satışlarda ekspertizlerin belirleyeceği gerçek değerler esas alınacak. Halen konut satışlarında alıcıdan yüzde 2, satıcıdan yüzde 2 olmak üzere toplam yüzde 4 tapu harcı alındığına işaret eden gayrimenkul temsilcileri, “Harç, yüzde 0.5+0.5 olmak üzere toplamda yüzde 1’e indirilirse kayıt dışılık önlenebilir” önerisini yaptı.
Konut açığı artar fiyatlar fırlar
Gayrimenkul sahiplerine getirilmek istenen yeni vergi yükleriyle konutun alternatif yatırım aracı olmaktan çıkacağı, bunun da konuta olan talebin daha da düşmesine, konut üretiminin azalmasına, ilerleyen yıllarda konut açığının artmasına ve konut fiyatlarının aşırı yükselmesine yol açabileceği belirtiliyor. Ayrıca yeni konut inşaatlarının yavaşlamasıyla istihdamın gerileyeceğine, ekonominin yavaşlayacağına yönelik kaygılar da arttı. Bununla birlikte vergi yükünün talebi azaltmasıyla konut fiyatlarının düşeceği, bu sayede kiracıların ev alma imkanının artabileceği yönünde görüşler de ifade ediliyor.