Kalp Huzuru

Çok insanda beni onlara unutturamayacak izler var. Bu bir materyal olur, onlarda bıraktığım yakınlık duygusu olur,

Her daim yanlarında fiziksel, manevi yakın olduğum zamanlardan onlara emanet bana geri dönmesi gereken bir vefa anlayışı ve tavrını oluşturacak o hissel zemin olur...

Yani bir insanın bir insanda bıraktığı güzel izlerden karşı tarafa bir yansıma olur. İnsanlara yardım etmeyi, işlerini kolaylaştırmayı, yanlarında olmam gereken zamanlarda yanlarında olmayı, zorda gördüğümde o zorluğunu giderecek yolları kendimde ve çevremde aramayı seviyorum ve bunu yapmanın kalp huzuruma, ruhuma iyi geldiğini biliyorum.

Çoğu zaman da yaparım ve yapmaktan asla gocunmam bunu yaparken karşıdaki kişi altında ezilmez, onu rencide edecek, hatta yaptığımı çok farkettirmeyecek doğal rutin bir şey yapıyormuşum gibi hissettirerek yapmaya çalışırım çünkü bende bana öyle yapılsın isterim.

Fakat bazen unutulurum, vefasızlığa denk gelirim, üzülürüm. ben onun yerinde olsam asla böyle yapmazdım ama o yaptı işte diyerek karşıya hiçbir şey yansıtmadan devam ederim. ama içim kırılmıştır, çatırdamıştır sadece o kişi için üzülürüm çünkü yapılmazdı...

Dünya bazen tuhaf şeyler oluyor hayatta. arada sırada konuştuğunuz mesajlaştığınız, farklı konularda sohbetler ettiğiniz, çok yakın olmasanız da muhabbetinizin olduğunu bildiğiniz birileri bir anda irtibatı koparıyor, hiçbir şey olmamışken belki kendince haklı sebepleri vardır ama sizinle bunu hiç paylaşmamışken bir bakıyorsunuz numaranızı silmiş, karşılıklı takipleştiğiniz bir sosyal medya hesabı varsa oradan takipten çıkmış vs vs. böyle durumlarda genelde izlemeyi kişiyi rahat bırakmayı seçerim ama içimden de niye ki? diye sorgularım.

Az önce burada da hesabı olan bu yukarıdaki bahsettiğim gibi bir konuya evrilmiş kişinin bloğu çıktı karşıma. yazsam mı sorsam mı neden böyle diye geçirdim içimden. aslında bunu yapmak istememdeki sebep kişiyle tekrar irtibata geçme, irtibatta olma isteği değil. nedenini bilmek, belki yanlış bildiği anladığı konular vardır onları açığa kavışturmak.

Ama vazgeçtim konuşmaktan sanırım ya da şu an o enerjiye sahip değilim. çünkü ben insanlarla yakın veya yakın olmadığım kişilerle aramda bir huzursuzluk hissettiğimde gönül huzuru olmayan biriyim. hayırlısı ne diyim.

Çocukluğumun haftasonu sabahları geldi hatırıma. bir soba yakımı videosu çıktı önüme. O sobayı tutuştururken çıkan duman kokusu ve o görüntüyle beraber direkt çocukluğuma gittim.

Biz oturma odasında yatardık daha küçükken, sonraları misafir odasını bize ranzalı çocuk odası yapmıştı annemler. oturma odasında yattığımız o günlerde annem daha erken kalkar biz kış günü yatağın içinde kıvrılıp uyurken bazen uyanmış kız kardeşlerimle kikirderken soba kovasını doldurur, camı açar sobayı yakardı.

Ev buz gibi olurdu dışardan gelen o soğuk havayla ama yorgana sarılıp içinde titremek kaybolmak çok hoşumuza giderdi. o esnada çıkan is kokusunu severdim. soba tutuşup yanmaya başlayınca annem camları kapatır kahvaltı hazırlamaya giderdi.

Oda ısınana kadar çıkmazdık yataktan. sonra sofra hazırlanır yanan sobanın üzerine ekmekler konur sıcak sıcak tereyağı bal sürerdik. babam trt 1'de ya da 2 veya 3 de olabilir hatırlamıyorum kovboy filmleri olurdu pazar günleri onları açardı...  

Çok keyifliydi her şey çok zor olmasına rağmen.