BİRLİKTE VAR OLMAK

Günümüz Türkiye'sinde, İslam ve laiklik arasındaki ayrılık, yurdun insanlarını derinden etkileyen bir gerçeklik haline gelmiştir. Bu konuda var olan çatışmalar, sadece siyasi arenada değil, aynı zamanda günlük yaşamın içinde de hissedilmekte ve toplumun kalbinde derin yaralar açmaktadır.

Özellikle İslami bir hayatı yaşarken  aynı zaman da laik olan  kişilerinde olduğunu yok sayamamakla birlikte, 

İslam'ın kutsal değerleriyle beslenen bir kesim, geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağlı olarak yaşamını sürdürmeye çalışırken; diğer yanda, laiklik savunucuları çağdaş bir toplum vizyonuyla modernleşme çabası içindedir. Bu iki yaşam kültürü arasındaki gerilim, sıkça kutuplaşmış bir toplumu ortaya çıkarmış ve karşılıklı anlayış yerine önyargıları beslemiştir.

Ancak, belki de bu ayrılığın ortasında birleşmek için bir adım atabiliriz. İslam'ın derin manevi zenginliği ile laikliğin getirdiği çağdaşlığı dengelemek, toplumun ortak bir paydada buluşmasını sağlayabiliriz.

Belki de içsel bir yolculukla, birbirimizi anlama ve hoşgörüyle yaklaşma çabasıyla, ortak bir dil bulabiliriz. İslam'ın öğretileriyle laikliğin özgürlükçü vizyonunu bir araya getirerek, toplumsal birlikteliği güçlendirebiliriz. Bu, birbirimize saygı duyma ve farklılıklara hoşgörüyle yaklaşma yolunda bir adım olabilir.