TBMM’nin açılmasıyla birlikte milletvekillerinin onayına sunulacak olan İklim Kanunu, büyük tehlikeleri içerisinde barındırıyor. Küresel emperyalist ve Siyonist odakların “küresel ısınma ve iklim krizi” adı altında ortaya koydukları ifsat projesi, dünya nüfusunu azaltma, tüm inançları yok etme, insanlığı tam kontrol ve köleleştirme gayesini taşırken, söz konusu plan ülkemize de dayatılıyor.

İklim kanunumask

Küresel elitlerin Birleşmiş Milletler öncülüğünde dünya halklarına dayatmak istediği İklim Kanunu, Türkiye’ye de geliyor. Dünya nüfusunun azaltılması ve insanların hayatlarının kontrol altına alınması doğrultusunda iklim hassasiyeti bahane edilerek oluşturulan plan hayata geçerse insanlığı büyük bir tehlike bekliyor. Küresel emperyalist ve Siyonist odakların "Küresel Isınma ve İklim Krizi" adı altında ortaya koydukları ifsat projesi, dünya nüfusunu azaltma, tüm inançları yok etme, insanlığı tam kontrol ve köleleştirme gayesini taşırken söz konusu plan ülkemize de dayatılıyor.

JAY FORESTER’İN “BÜYÜMENİN SINIRLARI” İSİMLİ MAKALESİ ÖNEMLİ

İklim Kanunu adı altında insanlığı köleleştirmek isteyen küresel güçlerin ortaya koymak istedikleri sistemin dayanağını Jay Forester’in tezleri teşkil ediyor. Forester’in 1971 yılında yayınlanan ve tüketim toplumu olmanın altın döneminde, bunun böyle devam etmemesi gerektiğini öngören ve bir rapor olma özelliğini taşıyan Büyümenin Sınırları (The Limits to Growth, LTG) isimli makalesi dünyaya dayatılmak istenen sistemin alt yapısını oluşturuyor. MIT (Massachusetts Institute of Technology )’e bağlı Jay Forester, 1971’de yayınlanan World Dynamics adlı kitabında, dünya nüfusu, endüstriyel dünya üretimi, gıda arzı, kirlilik ve hâlâ dünyada kalan doğal kaynaklar gibi yüksek düzeyde kümelenmiş değişkenlerin etkileşimini araştıran bir model tasarlayarak bugün ülkemize de sunulmak istenen "Küresel Isınma ve İklim Krizi"nin temelini atıyor.

FORESTER’İN TEZLERİ KÜRESELCİLERE KAYNAK TEŞKİL EDİYOR

‘Büyümenin Sınırları’ isimli makalenin yazarı Forester, “sistem dinamiği” metodolojisini kullanarak dünyanın ayrıntılı bir bilgisayar modelini oluşturuyor. Nüfus, gıda üretimi, endüstriyel üretim, yenilenemeyen kaynaklar ve kirlilik gibi birbiriyle ilişkili beş küresel değişkenin gelecekteki gelişimini tahmin etmek için tasarlanan büyük ve yeni bir model türü sunan Forester, “Gelecekteki dünya nüfusu düzeyi, gıda üretimi ve endüstriyel üretim, önce katlanarak büyüyecek, giderek daha fazla yönetilemez hale gelecek ve ardından 21. yüzyılda çökecektir” tezini savunuyor.

DÜNYA NÜFUSUNUN AZALTILMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNUYORLAR

İslam’ın ön gördüğü insanların ihtiyaçları sınırlı Allah’ın ise nimetleri sınırsızdır anlayışına karşı olarak bakır, altın, kurşun, cıva, doğal gaz, yağ, gümüş, kalay ve çinko gibi on bir hayati mineralin tükendiğini savunan Forester, sanayi üretiminin artmaya devam etmesi halinde bu durumun feci sonuçlara sebebiyet vereceğini dile getiriyor. Yine Forester, dünya nüfusunun azaltılması gerektiğini de söylüyor. Buna göre söz konusu makalede, "Kaynaklar sınırlı olduğundan ve 50 ila 100 yıl içinde tükeneceğinden, insanlar dünyayı çöküşten kurtarmak için kaynakların kullanımına, üremelerine ve kirlilik seviyelerine yönelik tutumlarını değiştirmelidir" tezi ortaya konuluyor.

ROCKFELLER’İN FONLADIĞI ROMA KULÜBÜ DE İŞİN İÇERİSİNDE

İklim Kanunu denildiğinde bilinmesi gereken bir diğer oluşum da Roma Kulübü… Bizzat Rockfeller Vakfı tarafından fonlanan Roma Kulübü, İklim Kanunu adı altında yürütülen çalışmaların öncülüğünü yapıyor. Söz konusu kulübün Greenpace gibi oluşumlarla da ilişkisi bulunuyor.  “Yeni Dünya Düzeni” çerçevesinde kurulması planlanan Dünya Devleti’nin dinini oluşturmak üzere 1968 yılında 52 ülkeden bir araya gelen yüz kişinin kurduğu bir teşkilat olan Roma Kulübü, Bilderberg gibi tehlikeli oluşumlarla da birlikte çalışıyor.

KLAUS SCHWAB, NELER DİYOR?

Önümüzdeki günlerde TBMM’ye getirilecek olan İklim Kanunu, isim olarak iklim adını taşısa da söz konusu kanunun köpürtücülerinin arasında bir ekonomist de yer alıyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun kurucusu ve yönetim kurulu başkanı olan Alman Klaus Schwab, İklim Kanunu’nun en ateşli savunucularından biri olarak göze çarpıyor. Dünyanın daha bütünleşik bir yapıya kavuşturulması gerektiğini dile getiren Schwab, “Daha yeşil bir dünya için iklim ve karbon salınımının kontrol altına alınması gerekli” diyor. YARIN: DÜNYAYA BÜYÜK RESETLEME Mİ GELİYOR?

EN BAŞTA ÇiFTÇi ETKiLENECEK

Millî Gazete’nin İklim Kanunu kapsamında ulaştığı ve görüşlerini aldığı uzmanlar, söz konusu kanundan en çok çiftçilerin etkileneceği görüşünde. Zira İklim Kanunu’nun getireceği zorunluluklarla birlikte çiftçiler ekim alanlarında istediği gibi ekimde bulunamayacak ve kontrol dışı ekim sonucunda cezalandırma söz konusu olacak.

TÜRKİYE, KARBON SALINIMINDA ALT SIRALARDA

İklim Kanunu ile karbon salınımını azaltmak isteyen Türkiye, diğer birçok ülkeye nazaran karbon salınımı hususunda alt sıralarda yer alıyor. Çin, AB ve ABD toplam küresel emisyonların %41,5’ine sebep oluyor. En alttaki 100 ülke yalnızca %3,6’lık bir paya sahipler.

Kaynak: Milli Gazete