Emniyet teşkilatı içinde örgütlenen bir grubun hükümete karşı ‘kumpas’ hazırladığına ilişkin iddiaları eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı değerlendirdi. Gizli tanığın ifadelerindeki çelişkilere ve mantıksızlıklara dikkat çeken Avcı, suç örgütüyle irtibatlı polislerin işin içinde olduğunu ancak ‘siyasi kumpas’ iddiasının çökertilen çetenin ‘karşı operasyonu’ olarak göründüğünü söyledi.

HÜKÜMETE KUMPAS İDDİASINDA SORU İŞARETLERİ

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin dava kapsamında yaşananlar Türkiye’nin gündemine oturdu. Dosyanın merkezindeki gizli tanığın elektronik kelepçeyle yurtdışına kaçışı ve sonrasında ‘polisin kendisinden iktidar mensuplarına yönelik suçlamada bulunmasını istediği’ iddiası soru işaretlerine yol açtı. Ankara Emniyeti’nde üç yöneticinin uzaklaştırılmasıyla boyut kazanan skandalı Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Bi’ Karar Ver programında yorumladı.

‘POLİSİN ÇÖKERTTİĞİ MAFYANIN KARŞI OPERASYONU’

Gizli tanığın emniyet ve savcılık ifadesinde hiçbir siyasinin isminin geçmediğini belirten Avcı “Bu kişi yurtdışına çıktıktan sonra telefon konuşmalarında isimler geçmeye başlamış. Böyle bir şeye karar verilmişse Türkiye’de yapılırdı” dedi. Ankara Emniyeti tarafından çökertilen çetenin olaya siyasi boyut katarak hükümeti tahrik etmeyi ve süreci etkilemeyi amaçladığını söyleyen Avcı “Bütün bunlardan mafyanın bir karşı operasyon yaptığı sonucu çıkıyor” dedi.

1605krt01a-tum.jpg

BU MAFYANIN KENDİNİ KURTARMA OPERASYONU

Karar'dan Berfu Kargı'nın haberine göre,  Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında siyaset ve emniyetle ilgili ortaya atılan iddialar tartışılırken emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, olayın perde arkasını anlattı. KARAR TV’de ‘Yeni 17-25 Aralık’ iddiaları hakkında konuşan Avcı “Mafya, karşı operasyon yapıyor. ‘Bu soruşturma boş, tamamen montaj’ diyor ve bir yandan da hükümete yakın çevreleri tahrik ederek tahkikatın tamamını gölgeliyor. Bu, mafyayı kurtarmak için emniyet ve mahkemeye yapılan bir operasyon” dedi.

Ankara’da suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan davasında, örgütün iki numarası olduğu belirtiline Serdar Sertçelik’in gözaltına alındıktan sonra gizli tanık yapıldığı ortaya çıkmıştı. Ev hapsinde olan Sertçelik üzerinde e-kelepçe olmasına rağmen yurtdışına kaçmıştı. Sertçelik yurtdışından çektiği videolarda, ‘İfademe iktidara yakın isimlerin eklenmesi istendi’ iddiasında bulunduktan sonra, Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner ve yardımcısı Şevket Demircan açığa alındı. Ardından polis müdürlerinin evine baskın yapıldı, gözaltına alındıkları iddia edildi.

MHP VE AK PARTİ HEDEF ALINIYOR

Önceki gün ise MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında Ayhan Bora Kaplan soruşturmasına ilişkin dikkat çeken bir çıkış yapmıştı. Bahçeli, “Bugünlerde kripto çeteler yeniden Türkiye üzerine hesap yapıyor. Birkaç müdürün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir. Hedef MHP, AK Parti ve Cumhur İttifakıdır. 17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boynumuz devrilsin’ demişti. Soruşturmada darbe, kumpas iddiaları ortaya saçılırken KARAR TV’de konuşan Emekli Emniyet Mdürü Hanefi Avcı, olayın perde arkasını anlattı.

MAFYA SANIĞI AYAĞINDAN VURUYOR

Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un sorularını yanıtlayan Avcı, tanığın mafya ile irtibatta olduğu bilinen kişiler tarafından ayağından vurulduğunu söyledi ve yaşananları ‘tam manasıyla bir mafyanın karşı operasyonu’ olarak nitelendirdi. Avcı şöyle devam etti: “Söz konusu soruşturma ile ilgili başrolde konuşan Serdar Sertçelik’in ifadesini emniyet almış. Birkaç gün sürmüş, savcı ifadesini almış, bir evrak hazırlamışlar. Hiçbir bakanın adı geçmiyor, Hasan Doğan’ın adı geçmiyor, Mücahit Bey’in adı geçmiyor, hiç kimsenin adı geçmiyor. Sonra Serdar Sertçelik denen kişi gizli tanık yapılmış. Bu süreçte emniyetle irtibatlar var, böyle bir iddiadan bahsedilmemiş, yani bu isimleri monte edelim bakanların isimlerini buraya monte edelim diye bir konuşma geçmemiş kendi aralarında.

POLİS İKİNCİ DEFA İFADE ALAMAZ

Şimdi böyle bir olayda polis soruşturma sırasında ifade alabilir bir defa ama ikinci defa ifade alamaz, yasal olarak mümkün değildir. Mahkemeye intikal etmiş bir konuda savcı da ifade almaz polis de yapmaz, direk mahkemeye gitmesi gerek. Polisin bu safhada bu şahsa böyle bir ifade ver gel ifade alalım ifade monte edelim diye bir şey söz konusu olamaz. Adı geçen kişi bundan bir süre önce ayağından vuruluyor, mahkeme safhasına bakıyorsunuz; şahsın zaten tanık olduğu çok açık. İfadenin veriş biçiminden belli.

MAFYANIN KARŞI OPERASYONU

Şimdi içerde bulunan mafya mensupları bu kişileri tehdit ediyorlar, bu ifadeni değiştirmen vazgeçmen lazım diye. Kişi galiba yok diyor ve ayağından vuruluyor. Her ne kadar tesadüf dense de vuranların bu çete mensuplarıyla irtibatta oldukları herkes tarafından bilinen bir olay. Şimdi bütün bunları toparlanınca şöyle bir olay çıkıyor; mafya karşı bir operasyon yapıyor. Şu anda bütün herkes görmesine rağmen dillendirilmiyor, bu tam manasıyla bir mafyanın karşı operasyonu. Şimdi mafya operasyon yapıyor diyor ki; bu tahkikat bütün soruşturma boş tamamen polisin montajı. Bir de hükümeti tahrik ederek bu görevi yapan insanların tamamını gölgede bırakıyor.

BU, MAFYANIN GENEL YÖNTEMİDİR

Biz bunun çok örneklerini gördük. Hep böyle büyük mafya operasyonlarında mafya, tanıkları etkiler; kimine para vermeye kalkar, kimisine şantaj yapar, kimisini tehdit eder, kimisinin ailesine baskı yapar. Bütün şahitleri bertaraf eder ve kendi içindeki tanıkları mutlak süretle etkisi altına almaya çalışır. Bunun yüzlerce örneğini gördük. Bir tanık ifade verdiği zaman bu ifade öğrenilir. Hemen ondan olayın oluş biçiminden avukatlar vasıtasıyla mahkemeye intikal etmeden o kişinin ifadesi öğrenilir ve ceza evinde öyle bir sistem kurarlar ki mutlaka ifadeyi değiştirirler. Yani bu sistem mafyanın genel yöntemidir. İnsanlar mafya ile mücadeleyi çok hafife alıp, çok kolay zannediyorlar. O kişiler bu konuda yeteneklidir, yetkinlikleri vardır. Kendi içlerinde kim ifade vermişse mutlak o ifadeyi değiştirirler, buradaki olay da budur.”

YERLİKAYA SESSİZLİĞİNİ BOZDU: TUZAKLARI YERLE BİR EDECEĞİZ

İçişleri Bakanı Yerlikaya, Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında adı geçen ve haklarında soruşturma başlatılan üç üst düzey emniyet mensubuyla ilgili günler sonra sessizliğini bozdu. Yerlikaya sosyal medyadan şunları söyledi: “Kimler, terör örgütleri ve onların uzantılarıyla, organize suç örgütleriyle bir olup, FETÖ taktikleriyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve siyasilerimize, sosyal medya destekli ‘oyun kurmaya’ çalışıyorsa; onların oyunlarını da kurdukları tuzakları da yerle bir edeceğiz. Bu mücadelemizi kimler engellemeye çalışıyorsa, kimler FETÖVARİ gizli tanık taktikleriyle kendi karanlık düzenlerinin hakim olmasını istiyorsa, onların o düzenlerini de başlarına yıkıyoruz, yıkmaya da devam edeceğiz. Hangi kurum içinde Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve siyasilerimize yönelik bir yapılanma varsa, sonuna kadar gidip, o yapıları tespit edip adalete teslim edeceğiz. Mülkiye Müfettişlerinin ilgili raporu kısa süre içinde tamamlanacak. Atılan her adımı, telefon kayıtlarını tek tek inceliyorlar. Hazırlanan bu raporu en ince ayrıntısına kadar kamuoyu ile de paylaşacağız. Ve gereğini yapacağız.”

BAŞSAVCILIK DUYURDU: ÜÇ POLİS MÜDÜRÜ GÖZALTINDA

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında Ankara Emniyeti’nde açığa alınan ve evlerinde arama yapılan üç emniyet müdürünün ifadeye çağrılmasının ardından Ankara Başsavcılığı’ndan açıklama geldi. Başsavcılık, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli 3 polis müdürü ve 1 komiserin gözaltına alındığını duyurdu. Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamada “Gizli tanık S.S.’nin ifadesinde geçen iddialarla ilgili Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yapan 4 kamu görevlisi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızca gözaltı kararı verilmiş olup, gözaltı kararı icra edilmiştir. Soruşturma işlemleri titizlikle yürütülmektedir” denildi.