AGİT ve AKPM gözlemcilerinden oluşan uluslararası seçim gözlem heyeti, 14 Mayıs seçimleri için siyasiler ile medya üzerindeki baskı ve otosansüre dikkat çekti. AKPM Heyet Başkanı Frank Schwabe açıklamasında, “Türk demokrasisi hâlâ canlı. Seçimlere katılımın yüksek olması da bunu gösteriyor. Ancak demokratik bir seçim için gerekli temel ilkeler yerine getirilmemektedir” dedi.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin seçim gözlem heyeti, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin tespitlerini açıkladı. AKPM Heyet Başkanı Frank Schwabe, “Türk demokrasisi hâlâ canlı. Seçimlere katılımın yüksek olması da bunu gösteriyor. Ancak demokratik bir seçim için gerekeli temel ilkeler yerine getirilmemektedir. Bazı siyasi ve toplumsal aktörler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen hapisteler. Medya özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlanmış durumda ve bir otosansür iklimi hâkim” dedi.

AGİT Parlamenter Asamblesi Heyet Başkanı Farah Karimi ise, “Depremden etkilenen bölgelerde seçime katılımın görece düşük olması endişe vericidir, seçimin ikinci tura kalması durumunda bu, birçok insanın oy kullanamayacağını göstermektedir. Herkesin oy verme hakkını kullanabilmesini sağlayacak somut önlemler alınmalı” dedi.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell , 14 Mayıs’ta düzenlenen seçimlere ilişkin uluslararası gözlemcilerin tespitlerine değindi. Borrell, Türkiye’yi seçim sürecinde tespit edilen eksiklikleri gidermeye çağırdı.

“AGİT Uluslararası Seçim Gözlem Misyonu ve AB Konseyi’nin ön bulgularını ve sonuçlarını dikkate alıyoruz ve Türk yetkililerini tespit edilen eksiklikleri gidermeye çağırıyoruz” ifadelerini kullanan AB yetkilisi, “AB, eşit şartlara sahip bir ortamda şeffaf, kapsayıcı ve güvenilir seçimlere olan ihtiyaca en üst düzeyde önem veriyor” dedi.

AKPM Heyet Başkanı Schwabe de 39 kısa dönem gözlemci ile seçimi takip ettiklerini belirtti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda da çalışmalarına devam edeceklerini belirten Schwabe, görevleri kapsamında siyasi partiler, sivil toplum temsilcileri ve medya temsilcileriyle görüştüklerini söyledi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile de görüştüklerini ancak istedikleri düzeyde iletişim kuramadıklarını kaydeden Schwabe, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın hapiste olmasına değindi.

Schwabe, “Elimizde AİHM kararları var ve ben burada gerçekten de ülkedeki yetkililere çağrıda bulunuyorum; cezaevinde bulunan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin çok açık bir kararı olan Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibi isimlerin serbest bırakılmasını isteyeceğiz. Çünkü bunun demokratik anayasa ve ülkedeki durumla bir ilgisi var ve Türk hükümetine Venedik Komisyonu, GRECO ve Avrupa Konseyi’nin tavsiyelerini hatırlatmak gerekiyor. Medya özgürlüğü konusunu daha önce de konuşmuştuk. Seçim kampanyası dönemlerinde televizyonu açar, dilini anlamasam bile bir izlenim edinirdim. TRT Haber’i açtığımda, mevcut cumhurbaşkanının televizyonda çok fazla görüldüğüne dair gerçekten bir izlenim edindim. RTÜK ile birlikte seçim öncesi birçok görüşme yaptık. Bu durum ülkede bir tür otosansür durumunu da beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı.

14 Mayıs seçimlerini takip etmek için Türkiye’de bulunan uluslararası gözlemciler, seçim sürecinde adaylar ve partiler arasında adil bir kampanya ortamı ve eşitlik olmamasına rağmen rekabetin bulunduğunu belirterek, ikinci tur seçimler için de gözlem faaliyetlerini sürdüreceklerini belirtti. AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (DKİHB), AGİT Parlamenter Asamblesi (AGİT PA) ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) ortak gözlem misyonu üyelerinin basın toplantısında, AKPM Heyet Başkanı Frank Schwabe “Türkiye demokratik bir seçimin temel ilkelerini yerine getirmiyor” demişti.

Kaynak:karar