Türkiye’de Üçüncü Basamak Bir Merkezde Pediatrik Endokrinoloji Bölümü Deneyimi” isimli makalede; henüz reşit olmamış 22 çocuğa “hormon tedavisi uygulanarak ve ameliyat ile desteklenerek cinsiyetlerinin nasıl değiştirildiğine” ilişkin verilerin ortaya çıkması tepkilere neden oldu.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Üniversitesi tarafından yayınlanan, 11 ismin kaleme aldığı “Cinsiyet Disforisi Olan Ergenlere Endokrinolojik Yaklaşım: Türkiye’de Üçüncü Basamak Bir Merkezde Pediatrik Endokrinoloji Bölümü Deneyimi” isimli makalede; henüz reşit olmamış 22 çocuğa “hormon tedavisi uygulanarak ve ameliyat ile desteklenerek cinsiyetlerinin nasıl değiştirildiğine” ilişkin verilerin ortaya çıkması tepkilere neden oldu.

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, bu araştırma ile sürecin “tehlikeden tahribat boyutuna” geçtiğine dikkat çekilirken, çocuklar için harekete GEÇİLMESİ çağrısında bulunuldu.

Doktor ve akademisyenlerden oluşan 11 ismin kaleme aldığı “Cinsiyet Disforisi Olan Ergenlere Endokrinolojik Yaklaşım: Türkiye’de Üçüncü Basamak Bir Merkezde Pediatrik Endokrinoloji Bölümü Deneyimi” isimli makalede; henüz reşit olmamış 22 çocuğa hormon tedavisi uygulanarak ve ameliyat ile desteklenerek cinsiyetlerinin nasıl değiştirildiğine ilişkin verilerin ortaya çıkması tepkilere neden olurken, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, ortaya çıkan çalışmaya tepki gösterdi.

Memur-SenKadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın’ın adı ile yayınlanan yazılı açıklamada, korkunç araştırmanın bir haber ile gündeme geldiği hatırlatılarak, kamuoyunda ciddi endişelere sebep olunduğu belirtildi. Açıklamada, “İstanbul Üniversitesi yayını JCRPE’de yayınlanan makale, dokuzu İstanbul Üniversitesi biri Marmara Üniversitesinden ve LGBT aktivisti bir psikiyatrist olmak üzere toplamda 11 doktorun imzasını taşımaktadır. Araştırmaya İstanbul Üniversitesi Tıp Etik Kurulu tarafından 2021/559 dosya numarası ile tıbbi etik onayı verilmiştir. Araştırmada imzası olan psikiyatristin sosyal medya hesaplarında açıkça LGBT propagandası yaptığı görülmektedir. Tıbbi müdahale gerekliliğine karar vermede en önemli aşama olan psikiyatrik süreci bir LGBTİ aktivistinin üstlenebilmesi dehşet verici bir sorunu ortaya koymaktadır” denildi.

“ARTAN CİNSİYET KARMAŞASINA NASIL YAKLAŞILACAĞI HAYATİ BİR MESELEDİR”

Milli Gazete'nin manşetinde yer alan habere göre, Uygulanan cerrahi müdahalenin geri dönülemez sonuçlar doğurduğuna dikkat çekilen açıklamada, yapılanların ne vicdani ne de bilimsel olmadığı vurgulanarak, “Bu araştırma, milletimiz açısından sürecin ‘tehlike’ aşamasından ‘tahribat’ aşamasına geçtiğini göstermektedir. Sosyal medyadan geleneksel medyaya eşcinselliğin özendirildiği, cinsiyetin doğuştan değil tercih edilebilir bir şey olduğu algısının pompalandığı ve çocuklarda planlı bir cinsiyet karmaşası oluşturulduğu bir vasatta, ergenler arasında bütün bunların sonucu olarak artan cinsiyet karmaşasına nasıl yaklaşılacağı hayati bir meseledir” ifadeleri kullanıldı.

BAKANLIKLARA ÇAĞRI

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek’in inceleme yapılacağına ilişkin açıklamalarının olumlu olduğu belirtilen açıklamada, Sağlık Bakanlığı’nın benzer konularda yürütülen araştırmaları kamuoyu ile paylaşmaya davet edildi. Açıklamada, Yüksek Öğretim Kurumu’na ise bu konularda yürütülen çalışmaları detaylı incelemeye davet ederken, Adalet Bakanlığı’nı ise 18 yaş altındaki çocuklara bu müdahaleleri mümkün kılan hukuki boşlukların telafi edilmesi için çağrıda bulunuldu. 18 yaş altı çocuklara karşı yürütülen propaganda çalışmalarına karşı ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın önlem alması gerektiğine dikkat çekildi.