İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Muhteşem bir coğrafyanın mensuplarıyız. El ele versek, şuculuk buculuktan çıksak, siyaset sadece velinimetimiz olan seçmenimizin dertlerine derman olmak üzerinden rekabet yapabilse, seçimler bir bayrama dönse, birbirine sövmek, iftira atmak yerine sizlerin karşısında bütün siyasetçiler topuk selamı verse, dertlerinize çare olmak üzere projeler üretse ve her bir köye, ilçeye ulaşıp sizi ikna etmek üzerinden bir rekabet yapılabilse Allah şahittir, bu ülke dünyanın bir numarası olur. Ama biz, enerjimizi boş yere birbirimizi gagalamaya harcıyoruz” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Ankara’nın Güdül ilçesini ziyaret etti. Güdül’de vatandaşlara hitabeden Akşener, şunları söyledi:

“Başbakan, Allah’ın nasibi, sizlerin teveccühüyle olacağım ama onun için çalışacağız. Öyle abidik gubidik yapmadan, helal oylarınızla başbakan olacağım. Çünkü partimiz, birinci parti olacak. Yarın bayram, Allah her birimize yarına ulaşmayı nasip etsin. Allah bu ülkeye zeval vermesin, bir daha acılarla karşılaştırmasın. Muhteşem bir coğrafyanın mensuplarıyız. El ele versek, şuculuk buculuktan çıksak, siyaset sadece velinimetimiz olan seçmenimizin dertlerine derman olmak üzerinden rekabet yapabilse, seçimler bir bayrama dönse, birbirine sövmek, iftira atmak yerine sizlerin karşısında bütün siyasetçiler topuk selamı verse, dertlerinize çare olmak üzere projeler üretse ve her bir köye, ilçeye ulaşıp sizi ikna etmek üzerinden bir rekabet yapılabilse Allah şahittir, bu ülke dünyanın bir numarası olur. Ama biz, enerjimizi boş yere birbirimizi gagalamaya harcıyoruz.
“BİZ SİYASETÇİLER, ÇOK KOLAY OY ALMAYA ALIŞTIK”
Biz siyasetçiler, çok kolay oy almaya alıştık. Şuculuk buculuk üzerinden oy alındığı zaman senin derdine çare bulmak için gayret sarf edilmiyor. Eleştiriler şuculuk buculuk üzerinden gittiği takdirde de size bir faydası olmuyor. Ben, sadece sizin dertleriniz dinlenebilsin diye tam üç yıl boyunca dükkan dükkan esnaf gezdim. O üç yıl içerisinde hiçbir partiyi yermedim, kendi partimi övmedim. Sadece sizi dinledim.

“MANSUR BAŞKAN’A DA OY İSTİYORUM. ADAM ÇALDIRMIYOR KARDEŞİM”

Bir de cumhurbaşkanlığı seçimi var. Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki büyük ittifak seçime gidiyor. Cumhur İttifakı’nı biliyorsunuz. Bizimki de Millet İttifakı . Ben, bugün iki konuda oylarınıza talibim. Birincisi İYİ Parti’ye, ikincisi de Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığına. Şöyle diyor arkadaşlarımız; ‘Bir oyunuz Kemal’e, bir oyunuz Meral’e’. Ama bir şey daha var. Mansur Bey’le beraber geldik. Mansur Bey, sizin evladınız. Mansur Başkan’a da oy istiyorum. Çünkü kendisi etkili, yetkili bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak. Dolayısıyla ona da oy istiyorum. Şimdi Mekke, Medine, Gazze elden çıkacaktı. DHKP-C’liler su faturaları, saatleri okuyacaktı. Onların hiçbiri olmadığı gibi, yardımlar kesilmedi, arttı. Ama kimin kime yardım ettiği ortada olmadığı, belli olmadığı bir hale döndü. Ama en önemlisi, adam çaldırmıyor kardeşim. Kendi çalmadığı için çaldırmıyor. Bir Ankapark’a 16 milyar lira harcandı. 16 milyar lirayla şu çocuklara neler yapılabilirdi? Bu gençlere kaç istihdam yaratılabilirdi? Ama buna rağmen üç tane müteahhit kazandı. Her şeyi anlayabiliyorum, hırsızlığı da anlayabiliyorum da o dinozorları anlayamıyorum. Bu dinozor merakı nedir acaba?”