Dokuz işçinin toprak altında kaldığı İliç’teki faciaya ilişkin kamuoyuna yansıyan vahim gerçeklere rağmen bilirkişi ön raporunda Anagold ‘asli kusurlu’ bulunmadı. Kanadalı şirket alt işverenleri yeterince denetim ve gözetime tabi tutmadığı için ‘tali kusurlu’ sayıldı. Alelacele hazırlanan rapora ‘ihmaller ortadayken şirket aklanıyor mu’ tepkisi yükseldi.
BİLİRKİŞİYE GÖRE ŞİRKET TALİ KUSURLU
İliç’teki madende yaşanan faciada beşinci gün de geride kaldı. Toprak altındaki dokuz madenciye hâlâ ulaşılamadı. Gözü yaşlı ailelerin bekleyişi sürerken ihmalle gelen heyelanın yaşandığı Çöpler Altın Madeni’ne ilişkin bilirkişi ön raporu tamamlandı. Erzincan Başsavcılığı tarafından hazırlatılan raporda Anagold şirketi asli kusurlu bulunmadı. Şirket, alt işverenleri yeterince denetim ve gözetime tabi tutmadığı için tali kusurlu sayıldı. Maden operasyonlarından sorumlu görevliler asli kusurlu bulundu. ‘Taşeronlar da tali kusurlu’ denilen raporu paylaşan muhalefet temsilcileri “Siyasi sorumlular yine yok” tepkisi gösterdi.
MADENİN ÇEVRE İZİN VE LİSANS BELGESİ İPTAL
Bilirkişi raporu tepki çekerken maden sahasında oluşan çatlakları herkesin bildiği, bazı taşeron firmaların işçilerini çektiği, ancak Anagold’un çalışmaya devam ettiği ifade edildi. Madene ilişkin yakın tarihte uluslararası bir denetim firması tarafından hazırlanan raporda ise ‘yerdeki titreşimleri gösteren sinyal sisteminin bozuk olduğu’na dikkat çekildiği ortaya çıktı. Dört kez olumlu ÇED raporu verilen son raporda ise ‘toprak kayması tehlikesi yok’ denilen madenin çevre izin ve lisans belgesinin rapordan saatler sonra iptal edilmesi ise dikkat çekti. Karara “İş işten geçtikten sonra gelen adalet” yorumları yapıldı.
FATURA TAŞERON FİRMAYA KESİLDİ
Karar'ın manşetinde yer alan habere göre, Erzincan’da 9 işçinin toprak altında kaldığı madeni işleten Anagold Madencilik, ön bilirkişi raporunda ‘tali kusurlu’ sayıldı. Facianın ‘iş kazası’ olarak nitelendirildiği raporda “Taşeron firma çalışanları asli kusurlu. İş güvenliği uzmanı, çatlaklar konusunda defalarca uyardığı halde sorumlular gerekli tedbirleri almamış” denildi. Uzmanlar ise, verimin artırılması için yapılan bir değişikliğin toprak kaymasını tetiklediğini belirtti
Erzincan’ın İliç’e bağlı Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduğu bölgede, 13 Şubat’ta meydana gelen toprak kayması sonucu kaybolan 9 işçi, hâlâ aranıyor. 10 milyon metreküp toprağın altında kalan işçiler için umutlar git gide azalırken faciaya ilişkin soruşturmada aralarında Anagold Madencilik’in Kanadalı yöneticisinin de bulunduğu 6 zanlı tutuklandı, 2 zanlı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Maden sahasında inceleme yapan bilirkişi heyeti de ön raporunu tamamladı. Aralarında A ve C sınıfı iş güvenliği uzmanı, çevre, jeoloji, inşaat ve ziraat mühendislerinin bulunduğu heyetin hazırladığı 27 sayfalık ön raporda, olay “iş kazası” şeklinde nitelendirildi; çalışanların can güvenliğinin hiçe sayıldığı vurgulandı. Raporda dikkat çeken detaylar şöyle...
DENETİM EKSİK
Anagold Madencilik’in 4 farklı alt işveren firmayla çalıştığı tespit edildi. Operasyon direktörü vekili, proses oksit müdürü, oksit operasyon başmühendisi, oksit operasyon mühendisi, borulama şefi asli kusurlu bulundu. “Tali kusurlu” denilen asıl işveren şirketin genel müdür yardımcısının taşeron firmaları yeterince denetime ve gözetime tabi tutmadığı anlaşıldı.
Operasyon direktörü vekili, ehil yetkili biri olarak şantiyede ortaya çıkması muhtemel tehlikeli durumların belirlenerek risklere dönüşmesine yol açan faktörleri analiz ettirmemiş. Çalışanları risklerden korumak için gerekli tedbirleri aldırmamış, gerekli gözetim ve denetim mekanizması kurdurmamış, kurdurduysa da bunu uygulatmamış. Yetkili biri olarak yığın liçinde oluşan çatlaklar konusunda tedbirsiz davranış sergilemiş.
GÖZ ARDI EDİLMİŞ
Proses oksit müdürü, yığın liçinde meydana gelen açıklık ve çatlaklıkların büyük risk oluşturacağını bilmesine rağmen yolun kapatılması talimatını vermemiş. Eğer verilmiş olsaydı kaza yaşanmayacaktı. Oksit operasyon başmühendisi, çatlaklar konusunda iş güvenliği uzmanı tarafından defalarca uyarılmasına rağmen solüsyon vererek yığın liçinde hareketi hızlandırmış.
İş güvenliği uzmanı, çatlaklarla ilgili üretim mühendislerini ikaz etmiş ama mühendisler sorumluluklarını yerine getirmemiş. Risk analizi yaparak işverene önerilerde bulunan iş güvenliği uzmanının kazada kusuru yok.
ÇED RAPORUNU YAZANLAR KUSURLU DEĞİL Mİ?
Çöpler Kompleks Maden İşletmesi için 2012-2021 yılları arasında dört kez olumlu yönde ÇED raporu verildi. 07 Ekim 2021 tarihli son raporda “toprak kayması tehlikesi yok” denildi. T24’ten Serkan Demirtaş’ın haberine göre; raporu inceleyen uzmanlar, facianın göz göre göre geldiğini söyledi. Çünkü raporda “Siyanür ihtiva eden liç solüsyonu hâlihazırda damlatma sistemi ile verilirken, özellikle şevlerde verimin artırabilmesi için fıskiyeli sistemin uygulanması planlanmaktadır” denildi. Uzmanlar, verimin artırılması amacıyla yapılan bu değişikliğin yığın liç alanındaki toprağı çamur formuna soktuğunu ve toprak kaymasını tetiklediğini belirtti. Yol planının yanlış yapıldığını öne süren uzmanlar “Kamyonlar ve iş makineleri, yığın liç alanına çok yakın geçiyor. Bu araçların yarattığı titreşimler bile kapasitesinin üzerinde yüklenmiş olan yığın sahasını harekete geçirmiş olabilir” dedi
İŞ İŞTEN GEÇTİ!
Toprak kaymasının meydana geldiği maden sahasında üretime yönelik faaliyetler durduruldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, maden ocağının lisans şartlarının ortadan kalktığını açıkladı.
Erzincan İliç’te toprak kaymasının meydana geldiği maden ocağının çevre izin ve lisans belgesi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca iptal edildi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada “Yaşanan olayın ardından yığın linç sahasında bulunan malzeme, Sabırlı Deresi ile ocak sahasına doğru akmıştır. Bu yüzden lisans şartları ortadan kalkmıştır. Toprak kayması sonucu akan malzemenin geçici olarak depolanacağı alan da belirlenmiştir. Ayrıca yüzeysel sular ile yer altı sularında ve hava kalitesinde olumsuz bir durum yok” denildi.
Bu arada, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce maden ocağında üretime yönelik faaliyetler doğrudan durduruldu. Karara gerekçe olarak mevcut durumun işletme güvenliği açısından tehlike oluşturması gösterildi. Çöpler Altın Madenini işleten Anagold Madencilik, Kanadalı SSR Mining ve Çalık Holding’e ait Lidya Madencilik ortaklığında faaliyetlerini sürdürüyordu.
6 İŞÇİ DERE YATAĞINDA
Arama çalışmaları hakkında bilgi veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ise, şunları söyledi: “Toprak kayması, 210 dönümlük alanı etkiledi. Toprağın yüksekliği 35 metreye ulaştı. Bu, neredeyse 12 katlı bir apartmana karşılık geliyor. Sabırlı Deresi’ne yaklaşık 5 milyon metreküp toprak hareket etti. Olayın sebebi derinlemesine araştırılıyor. İki yönlü hareket eden heyelanın manganez ocağı yönünde kamyon parçalarını bulduk. Oraya odaklandık. 6 kardeşimizin kayıp dere yatağının içinde, 3 kardeşimizin de manganez ocağının içinde olduğunu düşünüyoruz. Bu toprağı gelişi güzel bir yere koyma imkanımız yok. Toprağı, geçmişte çalışılmış mermer ocağına hızlı bir şekilde aktaracağız.”
HARİTA ÜZERİNDE ANLATTI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bilgilendirme toplantısını kriz merkezinde harita üzerinde yaptı. Toprak kaymasının meydana geldiği alanı haritada gösteren Bayraktar “Heyelan 2 yönlü gerçekleşiyor. Dere yatağına yüzde 80’i akıyor, bir kısmı da yan taraftaki manganez ocağının içine doğru akıyor. Burada da 1,5 milyon metreküpe yakın toprak söz konusu” dedi.
FACİAYI PROTESTO EDEN İŞÇİYE: ŞOV YAPMAYI BIRAK
Anagold çalışanları, yaşanan facia sebebiyle İliç’te Türkiye Maden İş Sendikası’nı protesto etti. Sendika Başkanı Mehmet Gürbüz’ün işçileri ziyaretine tepki gösteren bir çalışan “Bizim içimizde ne işin var? Zaten acımız büyük. Bizi göçüğün altında bıraktınız. Bizi köle ettiniz. Amerikalı insan da biz değil miyiz? Sesimizi çıkardığımız zaman ‘susun’ deniyor. 13 yıldır susmadım, şimdi de susmayacağım” diye konuştu. İşçinin serzenişine tepki gösteren Gürbüz “Sen susma devam et... Madeni ben mi sattım? Şov yapma. Sana kim gazı verdiyse onun yanına git” cevabını verdi. Göstericilerden biri “100 üstüne 50 ton daha koyup da patlatmasalardı. Utanmazlar” sözleriyle tepkisini dile getirirken, bir başka çalışan şunları kaydetti: “Yazık bize, kanımızı emiyorlar. ‘Seni işten atarım, sana şunu yaparım’ deyip bu işçileri sustura sustura bu hale getiren Maden İş Sendikası.”
KÖYLÜLER AKCİĞER KANSERİYLE MÜCADELE EDİYOR
Çöpler Köyü, Anagold şirketinin 2011 yılında arazileri almasıyla beraber Karasu Nehri’nin dibine, maden sahasının 250 metre aşağısına taşındı. Köylüler, şirketin yaptığı evlerde hayatını sürdürüyor. Köyde 50’ye yakın hane var. Şu an köyden 2 işçi de göçük altında; Kenan Öz ve Adnan Keklik. İşçi Kenan Öz’ün amcası, 68 yaşındaki Ahmet Öz “Ben ve 3 oğlum madende çalıştık. Köydeki çoğu insan gibi ben de akciğer kanseriyim. Maden yokken hayvancılıkla geçiniyorduk. Ekip biçiyordum. Durumum iyiydi. İki evim vardı. Mera alanlarımızı satınca hayvancılık da bitti. Lanet olsun madenine. Huzurumuz kalmadı. Allah versin de çocukların cenazeleri bulunsun” ifadelerini kullandı. Köyün camisinin önünde heyelan yaşandığını anlatan Öz, şöyle devam etti: “Madenden gelip dolgu yaptılar. Bir isteğimiz olduğunda maden halkla ilişkileri varmış, oraya dilekçe verecekmişiz. Halkla ilişkiler halkın içinde olur değil mi? Ama bunlar tel örgünün arkasına saklanmış. İçeri girmek zor. Olay sonrası oğlumu aradım. ‘Baba, üçümüz bir aradayız, Kenan yok’ dedi. Yeğenim Kenan’ın üç çocuğu var. 42 yaşında.”