Gastroenteroloji uzmanı Devrik Nazım, istifa etmiş bir hekim olarak Hatay'da yaşadığı zorlukları aktardı. Açılışı yapılan 'şatafatlı' binaların içinin boş olduğunu dile getiren Gastroenteroloji uzmanı Nazım hastaların ihtiyacı olan cihazların temin edilmediğini dile getirdi. Sindirim sistemi hastalıklarıyla ilgilenen uzman, "Size şatafatlı açılışlarla sunulan o gösterişli binalar nitelik olarak yerlerde" şeklinde konuştu.

Sindirim sistemi hastalıklarıyla ilgilenen Gastroenteroloji uzmanı Devrik Nazım, hekimlerin özellikle de deprem bölgesindeki hastaların ihtiyacı olan cihazlara ulaşamadığını belirtti. Sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda bakanlık bünyesinde çalışan tek kişi olduğunu söyledi. Çalıştığı hastanenin randevu sistemi olmadığını belirterek, "Hatay’a göç etmiş bir milyonu aşkın suriyelinin haricinde, her gün suriyeden de otobüslerle hasta getirilip tedavi ettirilip tekrar suriyeye götürülüyordu." dedi.

Ömrü tamamlanmış cihazların vatandaşların hastalıklarını teşhis etmek için kullanıldığını belirten Gastroenteroloji uzmanı Devrik Nazım, "Hastaları tanı yanlışlıklarından korumak için cam gibi olması gereken endoskopların buzlu cam gibi olduğunu anlattım, başımız ağrır dedim ama nafile" dedi.

'Bakanlık demirbaş alımına izin vermiyor' cevabı alan Nazım, "Hastalara müdahale ettiğimiz sarf malzemeler devlet malzeme ofisinden geliyor; ancak o kadar kalitesiz ki, asla yapması gereken vazifeyi yerine getirmiyor" şeklinde anlattı.

Gastroenteroloji uzmanı Devrik Nazım örnek vererek şöyle konuştu: "Misal, karaciğer siroz hastalarında çok ölümcül bir durum olan varis kanamalarında kanamayı durdurmak için kullanılan bant ligasyon setleri. Bantlar sürekli parçalanıyor ve aktif kanama karşısında çaresiz kalıyorsunuz. Bunlarla olmaz diyorsunuz ama sürekli, idare et deniyor."

Hastanede çalıştığı anlarda hastalar için önemli olan cihazların olmadığını belirten uzman Nazım 'argon' cihazının ise alınmadığına dikkat çekti ve şu ifadeleri kullandı: Bir hasta geldi, küçük bir damar çatlamasından kanıyor, argon olsa 2 dakikalık iş. Argon yok diye alternatif çözümler icat ediyorum her defasında. Kanama duruyor, hasta taburcu oluyor ama 2 gün sonra tekrar kanıyor.

jhwb5-6-400x400-2.jpg
Gastroenteroloji uzmanı Devrik Nazım

'MAKYAJLI BİNALAR SİZİ İKNAYA YETİYOR'

"Düşünsenize, en sevdikleriniz varis kanaması ile hastaneye getirilmiş. Gastroenterolog var, kurtarır diyorsunuz, ama eldeki malzemenin kalitesizliğinden hastanız hayatını kaybediyor. Siz suçu hekimde buluyorsunuz, makyajlı binalar sizi iknaya yetiyor çünkü, içi boş o binaların!"

''SİZDEN ÖNCEKİLER İSTEMEMİŞ SONUÇTA' DENİLDİ'

"İdareyle, satın alma birimiyle sürekli pazarlık modundasınız. Onları sürekli bişeylere ikna etmeye çalışıyorsunuz. Çalışmaya gelmişsiniz, halka faydalı olabilirsiniz ama bir yandan da buna koyulan bariyerleri kaldırmaya çabalıyorsunuz. Bunun zihinsel yorgunluğunu hayal edin. Yeni başladığım dönemde genç bir kadın hasta geldi, yemek borusunda et sıkışmış. Eti çıkardım, darlığa sebep olan şeyin özofagus webi olduğunu görünce buji dilatasyon yapmak istedim, bizde yok dendi. İnanamamıştım. Benden önce de yıllarca gastrocu çalışmış bu ünitede sonuçta. Üniteye buji seti istedim. Satın alma birimi aradı, çok pahalı, 35 bin, niye istiyosunuz bunu, sizden öncekiler istememiş sonuçta dedi."

'SEN HEKİMİNİ FİRMACIYLA NASIL ONAYLATIRSIN?'

Hastaneye alınacak malzemelerin eski olduğuna değinen ve hastalar için yenilenmesi gerektiğine vurgu yapan Nazım, 35 bin liralık malzemeyi zorla aldırdığını belirtek şöyle konuştu: "35 bin tl bu çapta hastaneler için mevzu bile edilmez, 500 bin de edilmez. Teklif veren firmayı bile arayıp sence gerçekten kullanır mı demişler. Rezalet. Sen hekimini firmacıya nasıl onaylatırsın? O buji setini zorla aldırdım, onlarca hasta başka merkezlere sevkten kurtuldu. Bunu anlatmaya çalışmak sizce benim sorunum mu olmalıydı? Bu sorun tüm uzmanların cebelleştiği bir durum."

'ACİL YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER...'

"ERCP denen bir operasyon var. Safra kanalına düşen taşların kapalı bir operasyonla temizlenmesi. Pahalı da bir işlem. Bunu da ücretsiz yapan tek kişiyim. Ameliyathanede yapmak zorundayım, çünkü ciddi radyasyona maruz kalınıyor, kurşun kaplı oda lazım. Haftada sadece 1 gün yapabilirsin dendi. Acil yapılması gereken bir işlem ama hasta o kadar çok ki yetişmiyor. Mecburen randevu veriyoruz, 3 aya kadar uzamaya başladı liste. Sürekli idaredeyim, bana ek gün verin diye, yer yok deniyor. Sırf daha fazla hasta faydalansın diye tam günü iki yarım güne bölüştürelim dedim. Cuma öğleden sonrası verildi. Türkiye’nin hiçbir kamu hastanesinde cuma öğleden sonra ERCP yapılmıyor, çünkü komplikasyona açık bir işlem. Bu şartlar altında yine de haftada 6-7 hastaya ERCP yapabildik."

'SIRF HASTALAR SÜRÜNMESİN DİYE...'

"ERCP denen işlemi şöyle anlatayım. Kurşun önlük giyiliyor, yoğun radyasyon altında kan ter içinde çalışıyorsunuz. Kimi vakalar 1 saati buluyor, özellikle de kalitesiz malzeme buna yol açıyor. O 1 saatte yapılabilecek gastroskopi sayısıyla daha fazla performans puanı yapılabilir. Yani bana hiçbir faydası yok bu işlemin. Sırf hastalar sürünmesin diye ben her hafta idareyle haşır neşir olmak zorunda kaldım. O kadar işin arasında, özellikli işlemleri yapabilen hekimler neden işlerini yapabilmek için çabalamak zorunda? Neden bu direnci aşmaya enerji harcasın?"

''MÜDÜRLÜK İZİN VERMİYOR' DENİLDİ'

Karar'da yer alan habere göre,  "Argon diye bir cihaz var, kansızlığa sebep olan damar çatlamalarını elektrikle ortan kaldırmaya, aktif kanamaları durdurmaya yarayan bir cihaz. Sürekli arızalanıyor, tamire gidiyor. Bir defasında artık tamir edilemez dediler. Yenisini alın dedim, 130 bin tl, çok dediler yine. 'Müdürlük izin vermiyor' dedi satın alma birimi. Bir hasta geldi, küçük bir damar çatlamasından kanıyor, argon olsa 2 dakikalık iş. Argon yok diye alternatif çözümler icat ediyorum her defasında. Kanama duruyor, hasta taburcu oluyor ama 2 gün sonra tekrar kanıyor. "

'BAŞHEKİMİN DURUMDAN HABERİ YOK'

"15 günde 5 kez gastroskopi yapmışım hastaya. Başhekime gittim, durumu anlattım. Haberim yok, bana söylemediler dedi. Satın almayı aradı, niye söylemediniz dedi, kem küm ettiler. Alın direktifini verdi ama o hafta deprem oldu. Velhasıl satın alma, satın al-ma olarak çalışıyor. Bunu kime yaranmak için yapıyorlar bilmiyorum. Cebinden çıkan mı var, yok. Malzeme elzem mi, evet. Koyduğun defanstan idari amirinin bile haberi yok. Hekim bunlarla neden uğraşmak zorunda? Sonra sevk listeleri tıkanıyor, tıkanır tabii. İş bilmez o kadar çok ki."

'O GÖSTERİŞLİ BİNALAR NİTELİK OLARAK YERLERDE'

Sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı mesajda son olarak Gastroenteroloji uzmanı Devrik Nazım şu ifadeleri kullandı: "Ez cümle sayın halk! Size şatafatlı açılışlarla sunulan o gösterişli binalar nitelik olarak yerlerde ve bunun sebebi hekimler değil. Siz yine canla başla çalışan hekimlere dua edin, çabalamasalar heder olursunuz. Ama hekimlerin de bir dayanma sınırı var, benimki aşıldı!"