28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur oylaması öncesi AKP tarafı kazanabilmek için tüm kozları oynarken, Erdoğan’ın medyadaki etkili ismi HDP’ye yeni bir çözüm vaadinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek. Seçimler öncesi adaylar ve onları destekleyen partiler yeni hamleler yaparken, AKP cephesinden dikkat çeken bir çağrı geldi.

Bu çağrıyı yapan isim ise, AKP’nin beyin takımında yer alan ve medyadaki gücü olarak bilinen Mehmet Metiner oldu. Metiner, Yeni Şafak Gazetesi’nde bugün yazdığı yazıda Yeşil Sol Parti'ye oy verenlerden Erdoğan’a oy vermelerini istedi. Bunun karşılığında da YSP’li seçmene adeta yeni bir açılım süreci vaad etti.

''YENİ BİR SÜRECİN ARALANMASINA İMKAN SAĞLAYIN''

Metiner yazısında, ‘’Kürtler için atılması gereken en devrimci adımları Erdoğan attı. Atılacak başkaca adımlar varsa onu da Erdoğan atar. Batman’daki konuşmasında bunu dedi zaten. İlk turda Erdoğan’a HDP’ye rağmen verdiğin desteği yükselt ki Türkiye Yüzyılı’nın belirleyici gücü olasın. Başkaca kazanımların da öncü aktörü olasın. Bu tarihsel fırsatı kaçırmayacağına yürekten inanıyorum.

Ey HDP’ye oy veren çözümden yana sağduyulu kardeşlerim! Partiniz Meclis’e girdi. Orada temsiliniz var. İkinci turda Erdoğan’a yüksek bir destek sununuz ki yeni bir sürecin aralanmasına imkan sağlayasınız. HDP yönetiminden bağımsız koyacağınız bu irade hem mevcut kazanımları pekiştirecek hem de yeni kazanımların önünü açacaktır’’ ifadelerini kullandı.

MEHMET METİNER TEPKİ ÇEKEN İLK KÜRT RAPORUNUN HAZIRLANIŞINDA DA VARDI

1991 seçimlerinde yaşanılan başarısızlık sonrası, Refah Partisi'nin İstanbul İl Başkanlığı'nın başında olan Recep Tayyip Erdoğan, o dönemde de bir rapor hazırlatmış ve bu da ilk açılım raporu olarak kabul ediliyordu.

Mehmet Metiner de o dönem raporu hazırlayan ekipte Erdoğan'la birlikte yer alıyordu.

Raporu hazırlayan heyette ayrıca Altan Tan, Abdurrahman Dilipak, Ali Bulaç gibi isimler de vardı. 18 Aralık 1991’de hazırlanan rapor, Kürt meselesinde oldukça radikal sayılabilecek tespitlerde bulunuyordu.

Yeniçağ'da yer alan habere göre, Rapor Kürt sorununu şöyle tanımlıyordu: “Bugün ‘Doğu’ veya ‘Güneydoğu Sorunu’ olarak adlandırılan sorun aslında bir ‘Kürt sorunu’dur. Sorun gerçekte ulusal bir sorundur, yani bir Kürt sorunudur. Bugün Doğu ve Güneydoğu olarak adlandırılan bölgeler, tarihin en eski devirlerinde ‘Kürdistan’ olarak adlandırılan coğrafyanın içinde yer alan bölgelerdir.”