Habertürk yazarı Fatih Altaylı, kamuoyunda Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin sıfırlanması kapsamında kayıp olduğu iddia edilen 128 milyar doların akıbeti hakkında önemli bir yazı kaleme aldı.

Merkez Bankası'nın rezervlerinin sıfırlandığına dair öne sürülen iddialar kapsamındaki doların ne olduğuna açıklık getiren Fatih Altaylı, yazısında şu şekilde ifade etti:

"Epeydir konuşulan meselelerden biri Merkez Bankası’nın dolarlarının ne olduğu! Son derece yanlış bir terminoloji ile “Merkez Bankası”nın dolarları kayboldu” deniyor.

Merak etmeyin, Türkiye’de bile Merkez Bankası’nın dolarları buharlaşmaz, kaybolmaz.

Gereksiz biçimde satılmış olabilir, zamansız elden çıkarılmış olabilir ama kaybolmaz. Hatta kime satıldığı bile kolay kolay gizlenemez.

Zaten biliniyor da. Zaten bilindiği için sürekli olarak vatandaşlara “Yastık altındakini getirin, dolarınızı bozdurun” çağrıları yapılıyor.

2018 yılından bu yana Merkez Bankası dolar rezervlerini sıfırlarken, aynı dönemde dolar rezervlerini arttıranlar vatandaşlar olmuş.

Türk halkı, 2018 yılında elinde toplam 96,5 milyar dolar döviz ve döviz benzeri varlık bulundururken, 2020 yılında bu miktar 150,2 milyar dolara yükselmiş.

2 yıl içinde vatandaşın dolarizasyonu yüzde 70 civarında artmış. İktidar döviz almayın çağrısı yaptıkça vatandaş dövize koşmuş.

Buna vatandaş başkanlık sistemine ekonomik olarak güven duymamış diye de bakabiliriz çünkü tarihler bunu gösteriyor.

Ancak Mart ayında vatandaşlar ellerindeki doların bir bölümünü satmışlar ve “vatandaş rezervi” 147 milyar dolara düşmüş.

Şirketlerin elinde bulundurduğu döviz miktarı da artmış ama vatandaşınki kadar değil.

Şirketlerin elinde 2018 yılında 64,5 milyar dolarlık döviz varlığı varken 2020 yılında bu varlık 86,5 milyar dolara yükselmiş.

2021 Mart ayında oradan da 2 milyar dolarlık eksilme gerçekleşmiş. Döviz borcu olan şirketlerin elinde döviz bulundurmasından daha doğal bir şey yok ama vatandaş da dövize koşmuş.

Merkez Bankası'nda kalmayan rezerv, vatandaşın kasasında oluşmuş. O yüzden kürsüden sürekli olarak “Dövizinizi getirin” çağrıları yapılıyor.

O aslında “Size kaptırdığımız dövizleri geri getirin” demek."