İnsanımız bir taraftan koronavirüsle mücadele ederken, diğer taraftan ekonomik zorluklarla boğuşuyor. Kıt kanaat geçinen vatandaşın alım gücü pandemi sürecinde iyice eriyip tükendi. Çok sayıda işyerinin kepenk kapatmak zorunda kaldığı salgın sürecinde birçok vatandaş da işinden oldu. Devletin açıkladığı ekonomik paketler de yetersiz kalınca dar gelirli, kirasını ve faturalarını ödeyemez hale geldi. Pandemi sürecinde işsiz kalan ve geçim sıkıntısı çeken insanımıza bir dokunduk bin ah işittik.

Türkiye’de vatandaş bir taraftan Covid-19 salgınıyla mücadele ederken, diğer taraftan ekonomik zorluklarla boğuşuyor. Dar boğazdan geçen ekonomiye bir de pandemi eklenince mutfaktaki yangın büyüdü. Kıt kanaat geçinen vatandaşın alım gücü pandemi sürecinde her geçen gün eriyip, tükendi. Çok sayıda iş yerinin kepenk kapatmak zorunda kaldığı salgın sürecinde birçok vatandaş da işinden oldu. Devletin koronavirüs kapsamında açıkladığı ekonomik paketler de yetersiz kalınca dar gelirli kirasını ve faturasını ödeyemez hale geldi. Pandemi sürecinde işsiz kalan ve geçim sıkıntısı çeken vatandaşlar Millî Gazeteye konuştu.

“2,5 AYDIR İŞSİZİM ÜÇ ÇOCUKLA AYAKTA DURMAYA ÇALIŞIYORUM”

Koronavirüs sürecinde işini kaybeden ve iki buçuk aydır yaşadığı ekonomik sıkıntıyı gazetemize anlatan Çisem Özcan, “İki buçuk ay önce İstanbul’da, bir firmada aşçı yardımcısı olarak çalışıyordum. Koronavirüs başlayınca işimden oldum. Annem, babam, oğlum ve kızlarımla yaşıyorum. Evde tek çalışan ve geçimi saylayan bendim. İşimi kaybettiğimden beri hiçbir gelirim kalmadı. Üç çocuklu bir insanım ve tek başıma ayakta durmaya çalışıyorum. İki aydır ne kiramı ne de faturalarımı ödeyemedim. Bir ay önce devlet bize, iki makarna ve 1 litre yağ yardımı yapıp gitti. O süreden sonra kimse kapımızı çalmadı” dedi.

“OĞLUMUN SÜT İSTEDİĞİNİ DUYDUĞUMDA ÖLMEYİ İSTİYORUM”

“Çocuklarım ve ailem resmen aç kaldık” diyen Özcan, “Özellikle, dört yaşındaki oğlumun her gün süt istediğini duyduğumda ölmeyi istiyorum. Artık dayanacak gücüm kalmadı.

Bu günüm böyle geçti. Fakat yarınım ne olur bilemiyorum. Üstelik babam kanser hastası, ben de koah hastasıyım. Aylık masrafım 1200 TL kira, elektrik, su ve doğalgazla birlikte 2 bin TL’ye ulaşıyor. Daha fazla dayanacak gücüm kalmadı, çok yoruldum. Çocuklarımın karnını doyuramıyorsam, bazı şeylerin benim için hiç önemi yok. Çalıştığım iş yeri sahibini arıyorum. Hakkımı istediğim için ondan bile azar yiyorum. Bu durumda çaresiz kaldım. Artık ayakta duracak halde değiliz, yardım bekliyorum” ifadelerini kullandı.

“İKİ AYDIR EVİMİN EKMEĞİNİ ARKADAŞIM ALIYOR”

Bir yıl evvel ekonomik nedenlerle iş yerini kapatan ve koronavirüs sürecinde yiyecek ekmek bile bulamaz hale geldiğini anlatan Faysal Artut ise, “Geçen yıla kadar unlu mamulleri işletmecisiydim. Maalesef ekonomik kriz nedeniyle iş yerim iflas etti. İş yerimi kapattıktan sonra 200 bin TL’ye yakın bir borcum oldu. Borcumu ve ailemi geçindirmek için bir işe girdim. Koronadan sonra çalıştığım iş yeri kapanınca işsiz kaldım. Ve hâli hazırda işsizim. Şu anda hiçbir gelirim yok. İki aydır evimin ekmeğini arkadaşım alıyor. Üstüne üstlük eşim kronik astım ve karaciğer hastası. 11 yıllık evliyim, iki aydır kiramı ödeyemedim. Faturalarımı dahi ödeyemez duruma geldim. 10 gün önce suyum kesildi. Zar zor borç bularak açtırdım. Ben kimseden yardım istemiyorum. Sadece insanlara geçinebilecek imkânlar sağlansın istiyorum. Daha fazla ayakta duracak halimiz kalmadı” diye konuştu.

VATANDAŞ SOKAKLARDAN EKMEK TOPLAMAYA BAŞLADI

Koronavirüs sonrası işini kaybeden ve alım gücü düşen insanlar sokaklardan ekmek toplamaya başladı. İstanbul Fatih’te birkaç kadın, pazarcıların çöpe attığı sebze -meyve artıklarını toplarken görüntülendi. Ayrıca İstanbul Bakırköy’de bir vatandaşın evinin balkonundan çektiği görüntüler ise yürekleri burktu. Elinde bir bebek arabası ile Bakırköy sokaklarında “Artık yemek alınır” diye seslenerek, dolaşan ailenin görüntüleri paylaştı.

“Bir yıl önce işyeri vardı

Bir yıl evvel ekonomik nedenlerle işyerini kapatan ve koronavirüs sürecinde yiyecek ekmek bile bulamaz hale geldiğini anlatan Faysal Artut ise, “Geçen yıla kadar unlu mamuller işletmecisiydim. Maalesef ekonomik kriz nedeniyle işyerim iflas etti. İşyerimi kapattıktan sonra 200 bin TL’ye yakın bir borcum oldu. Borcumu ödemek ve ailemi geçindirmek için bir işe girdim. Koronadan sonra çalıştığım işyeri kapanınca işsiz kaldım. Ve hâlihazırda işsizim. İki aydır evimin ekmeğini arkadaşım alıyor. İki aydır kiramı ödeyemedim. Faturalarımı dahi ödeyemez duruma geldim. Sadece insanlara geçinebilecek imkânlar sağlansın istiyorum” diye konuştu.

“Çocuklarım ve ailem resmen aç kaldık” diyen Çisem Özcan: “Aylık masrafım 1.200 TL kira, elektrik, su ve doğalgazla birlikte 2 bin TL’ye ulaşıyor.”

Kaynak: Milli Gazete / Ali Çağlar Tınbek