Tarihsel süreç incelendiği zaman bir çok devlet sınıflı toplumlardan oluşmaktadır. Hatta demokrasinin beşiği Yunan'da, Tanrı'nın Elenler'e bir lutfu olan "SİTE" si dahi köleliğinde içinde bulunduğu sınıflı bir toplumdan oluşan siyasi birlikti.

Toprak soylularının ekonomik yoksullaşması gibi yapı değişiklikleri zaman içinde sistemi negatif etkilemişti. Bu bağlamda sitenin sarsılmaması için sert tedbirler alınarak, Site'nin varlığını korumak vatandaştan daha önemli idi. Diyebiliriz ki vatandaş Site varlığı için bir araçtı.

2019 yılına olduğumuź 21. asırda görülen o ki, birçok 3. dünya ülkesinde olduğu gibi Türk toplumunda da gizli sınıfsal toplumlar mevcuttur. Ve bu toplumların hepsi Erdoğan aile sitesinin devamı için araçtır. Yapılan tüm çalışmalar halk için gibi görünsede, perde arkasında milletin zenginleşmesini engelleyen rant vardır.

Halkın isyan etmeyeceği miktarda karnını doyuran Elenler, her geçen gün kendi mevcut sermayelerini rant yoluyla doyum noktası olmayan bir orantıda artırmaktadır. Doğal olarak hazine yerine, Erdoğan'ın Elenler'inin cebine giren para ekonomiyi her geçen gün bozmaktadır.

Ortaya çıkan yolsuzluklar aslında Elenler'in yaptıklarına dur demekti. Fakat siyasi gücün baskısı, gururunu kaybetmiş kamusal kurumlarda etkisini göstermiş ve yolsuzluğun önüne geçilememişti.

Bugün Türkiye adil ve bencillikten uzak bir hükümetle yönetilse; elit iktidarın yoksul bir vatandaşın derdinden dolayı uykusu kaçsa, vatandaş bu sefillikten fersah fersah uzak olurdu.

Yunan Site'lerinde siyasi düşüncenin hedefi sınıfsal farklılıklar arasında denge kurabilmekti. Fakat zamanla bir sınıfın tiranlığı (tek kişinin yönetimi) ağır basınca dengeyi sağlamak amaçlı "yasa" kavramı ortaya çıkmıştır.

Bugün ise Erdoğan tam tersine tek kişilik yönetimini sekteye uğratacak ulusal ve uluslararası yasaları yok hükmünde saymaktadır. Demokrasiyi zedeleyen bu davranışlar yavaş yavaş toplum düzenini sarsmaktadır.

Bu kural tanımazlığın faturası Erdoğan'a bir gün pahalıya patlarsa şaşırmam. Unutmamalı ki toplumda sosyal denge kaba kuvvetle, kamusal kurumların gururuyla oynayıp sindirmekle, demokrasiyi, vatandaşı araç haline getirmekle, ihale gibi rant yasalarını 16 yılda 186 kez değiştirmekle sağlanamaz.

Ancak adil yasalarla hem kendinizi, hep toplumu mutlu edebilirsiniz. Benden söylemesi, siz bilirsiniz.

Sonra kimse

"KENDİ DÜŞENE AĞLAMAZ ."