HAK VE HAKİKAT

Hak ve hakikatten ayrılmadan ömrümüzü tamamlayıp, emanetini teslim edip, asıl mutluluğu gerçek hayatta yakalayabilmek için çok dua edelim.

Yaradan yarattığını çok iyi tanır ve bilir. Bu sebepten dünyada sadece kendisinin bilinmesini ve sadece onun için yaşayıp her şeyin ondan istenmesini ister. 

Seven sevdiğini kıskanırmış. Bu kıskançlık sebebiyle biliriz ki aşk vazgeçememek ve bazı şeyleri feda etmektir.

Kendi hayatımızdan yaratanın sevgisi için vazgeçmek ve Allah’a kavuşmak için gayret etmek. Çaba sarf etmek. 

Allah’tan başka sevgili yoktur. Sevilmeye layık olan sadece odur. 

Sevdiğimiz veya sevgimizi verdiğimiz, ömrümüzü harcadığımız diğer varlıklar geçici ama Allah her zaman, her an, her durumda yanımızdadır ve yardımcımızdır.

Sevmek, dünya için fedakârlık ister, senin ömrünü alır hayatını bazen karartır.

Allah’ı sevmek ise insana huzur verir. Onun isteklerini yapmak zevk verir ve bilirsin ki kavuşacağın tek varlıktır.

İnsana harcadığın zaman boştur ama yaradan her zaman her şekilde kabul eder huzuruna seni.

Aslında mesele Allah’ı ne kadar zikrettiğin değil ona sevgini nasıl ispat ettiğindir önemli olan.

Allah sevgisini baş tacı etmeliyiz. Biz Müslümanlar biliyoruz ki başka çaremiz yok bu dünyada. Yine biliyoruz ki bizi dünyada da ahirette de kurtaracak tek sevgi, aşk, hürmet, tanzim Allah’a olandır.

Sevgimizi, çabalarımızı, nefeslerimizi dünya için harcamaktan vazgeçelim. Hayatımızda bizi kurtaracak olan ibadetlerimize öncelik verelim. Namaz gibi, sadaka gibi. Hem dünyada kötülüklerden koruyacak hem de bizi Allah’a yaklaştıracak bu ibadetlerimizi göz ardı etmeyelim. Çalışıp çabalarken önceliğimiz ibadetlerimiz olsun. Sıkıntılarımız olduğunda sevgili peygamberimizi düşünüp onun çektikleri bizlere nefes aldırsın. Sevgililer sevgilisinin imtihanı bizlere önderlik etsin. Biraz olsun sıkıntılarımızın azalmasına vesile olsun.

Rızık derdine düşmeden, yarın ne yiyeceğim diye düşünmeden, Allah rızasını nasıl kazanırım diye düşünmeye geçiş yapmak dileği ile.

SELAMETTE OLUN SELAMETLE KALIN

SABRİYE TÜRKMEN KAYA