Malum Cumhur ittifakı bitti derken, bir baktık yerelde aşk yeniden alevlendi.

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli; Ülkemizin bekası için üç büyük şehir olan İstanbul, Ankara ve İzmir'de parti olarak aday çıkartmayacaklarını ve AKP'nin dilediği adayı gösterebileceğini ifade etti.

Bu açıklamaları yaparken, 10 gün önce “ittifak yok!” açıklamasında olduğu gibi yine ayakta alkışlandı.

MHP Doğu ve Güneydoğu’da oy potansiyelinin az olması nedeniyle HDP'ye belediyeleri kaptırmamak adına, seçilme şansı olan AKP adaylarını desteklemek için seçime girmemesi anlaşılabilirdi.

Ancak üç büyük şehirde CHP ya da İYİ Partinin veya Saadet Partisini de yanlarına almak suretiyle, ortak adaylar çıkartarak seçim kazanması ihtimalini ülkede beka sorunu oluşturur düşüncesinin sorgulanması gerekir.

Eğer belediye kazanma ihtimali olan bu partiler ülkemizin bekası için sorun görülüyor ise İYİ Partide siyaset yapan isimlerin birçoğu daha 1,5 yıl önce beraber siyaset yaptıkları, hatta ülkücü geleneğin önemli isimlerinden oluşuyor.

Eğer CHP'nin Belediye kazanması tehlikeli ise Sayın Bahçeli ilk yapılan halkoyu ile seçilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, CHP ile ittifak yaparak ortak aday çıkartmış bırakın belediyeyi, ülke yönetiminde birlikte ortak olmak istemişlerdi.

Meşru ilişkileri olan bu siyasi partiler ya da diğer partilerin Belediye kazanması nasıl bir beka sorunu oluşturmaktadır?

Ülkemizin beka ve güvenliği 3 Büyükşehir Belediyesine mi bağlıdır?

AKP'nin istediği ismin aday göstermesine razı olunduğuna ve kıstas olarak sadece AKP'nin adayının kazanması yeterli görüldüğüne göre ülkemizin bekasında en önemli etken AKP'nin seçim kazanmasıdır.

Madem durum böyledir o zaman neden siyasete iki ayrı parti olarak devam etmektedirler.

MHP yi lav ederek AKP’ye dahil olmak sureti ile Devletin bekasını daha da sağlama almış olmazlar mı?

Bu paradoks için birçok açıklama getirebilir ancak görünen o ki Sayın Bahçeli ülke bekası kurgusu üzerinden Partisini ayakta, koltuğunu sağlamda tutmaya çalışmaktadır. Ancak samimi ülkücü seçmenin buna ne kadar razı olacağını elbette zaman gösterecektir.

Hasan Arslan