İLK MERHABA…

SELAMUN ALEYKÜM

Sevgili Meridyen Haber okuyucuları sizler ile bu satırlarda buluşma imkanı bulmamızı  sağlayan değerli yöneticilerimize teşekkürü bir borç bilirim.

Son günlerin en çok konuşulan ismi Saadet Partisi İSTANBUL Milletvekili Prof. Dr. Cihangir İSLAM aslında bir Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı. Ancak şu aralar gündem olmasının nedeni mesleği değil.

Cihangir İSLAM'ı Türkiye gündemine taşıyan, meclis kürsüsünden yapmış olduğu konuşmalar. Bu konuşmalar iktidarı öyle zora soktu ki kendisi hakkında bugün soruşturma başlatıldı.

Peki neydi onu gündem yapan?

Öncelikle Sayın İslam halkın mağduriyet yaşadığı konuları açık bir dille iktidarın yüzüne söyledi. Kendisi de Kafkas Üniversitesinden KHK ile ihraç edilmiş ve suçu olmadığı halde halen iadesi yapılmayan mağdurlardan biri.

Elbette bu özelliği ile KHK mağdurlarının sesi oldu ancak bununla da kalmadı Sayın İslam iktidar sahiplerinin kendilerini tanımladıkları, “İslami” bakış açısından ve yaşantıdan uzaklaşarak lükse ve makam hevesine kapıldıklarını da yüzlerine ifade ederek, son dönemin en önemli konusu olan adaletten de nasıl uzaklaştıklarını da dile getirdi.

Muhakkak insan hata yapar. Her beşer bir gün şaşar. Fakat hatalarımızın yüzümüze, açık bir dille söylenmesi can sıkıcı olmalı ki Sayın Cihangir İslam'ın sözleri iktidarı çok rahatsız etti.

Dün gece bütün iktidara yakın haber kanalları, uzun saatler kendisini 15 Temmuz ile ilgili söylemi üzerinden eleştiri yağmuruna tutu.

15 Temmuz’un “Batıl ile batılın mücadelesi olarak nitelendirmesi “ irdelendi ve her muhalife yapıldığı gibi  'Fetöcü'  ağzı ile konuşuyor yaftası yapıştırıldı.

15 Temmuz’da, Üsküdar meydanında darbecilere karşı mücadele eden ve halkı sokağa çağıran twitler atan İslam, batıl bir mücadele olduğunu söylediği bu kavgada neden sokaktaydı?

Öncelikle batıl mücadele söylemine bakarsak;

İktidar mensupları ve cemaat daha AKP kurulma sürecinden başlayarak o meşhur 17- 25 aralık olaylarında dahi birlikte hareket etmişler, başta yargı olmak üzere devletin her kademesinde işe giriş vizesi adeta bu cemaate teslim edilmiş, yaptıkları her organizasyon desteklenmiş, hatta para bile basılmıştı.

Tüm talepleri eksiksiz karşılandığını Sayın Cumhurbaşkanımız da “Ne istediler de vermedik” diyerek ifade etmişti.

Karşılıklı menfaate dayalı bu ilişkide, cemaat hükümete her türlü desteği verirken, iktidarı güçlendirmekte, hükümet de cemaate devletin tüm kapılarını açarak her türlü devlet imkanını önlerine sermekteydi.

Ancak bu tutkulu ve menfaate dayalı ilişki bir anda çıkarların çatışması sonucu büyük bir kavgaya dönüştü ve o malum 15 Temmuz “ Kalkışması” yaşandı.

İşte bu noktada Sayın Cihangir İslam'ın bahsettiği,  kavganın taraflarının kendi çıkarlarını muhafaza etmek için kavga etmeleridir ki- bu zaten batıl bir istektir.

Ancak bu kavga devlete ve millete zarar verecek bir noktaya geldiğinde, Cihangir İslam da her vatan evladı gibi devletinin yanında durmuş ve sokağa çıkarak mücadele etmiştir.

Anlaşılması bu kadar kolay bir konu, neden bu şekilde kasıtlı olarak çarpıtılmakta ve Cihangir Beyin üzerine gidilmektedir?

Kanaatimce, kendini ifade edemeyen tüm mazlumların, hakkı yenen ve adaletsizliğe uğrayanların meclisteki gür sesi haline gelmesi,  gerek Sayın İslam’a, gerekse Saadet Partisine olan teveccühün artması, iktidar sahiplerini rahatsız etmiştir.

Bu rahatsızlık sonucu, daima yaptıkları gibi Cihangir İslam da, günümüzün en büyük hedef çarpıtma konusu haline gelen 15 Temmuz tabusu üzerinden yıpratılmaya başlandı.

Çünkü iktidar, 15 Temmuz'u kendisine muhalif olacak herkese koz olarak kullanmakta, hiç bir şekilde tartışmaya izin vermemekte ve halkın yumuşak karnı olan, vatan millet noktasına taşımaktadır. Ve bu sayede kendisine yöneltilen birçok eleştirinin üzerini rahatlıkla kapatabilmektedir.

Ancak vicdan sahibi halkımız muhakkak, bu cesur yürekli vekiline sahip çıkacaktır, milletin gönlünden geçenleri dile getirmeye devam edecek olan Cihangir İslam herkese bir Ortopedi doktorunun yalnızca kemik kırıklarının tedavisinde değil, bazen gönlü kırıkların tedavisinde de önemli bir rol alabileceğini, hatta karakteri kırılmışların teşhisinde de etkili olduğunu göstermiştir. Bundan sonrada kendisini, ilgi ve umutla ile takip etmeye devam edeceğiz.

Saygılarımla

Hasan ARSLAN