İslam'da- Zikir - Ve - Sayıların - Önemi- Ebcet- Cifir - Nedir - Yıldız Name- Bakmak - Baktırmak - Caiz midir?

• Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.. Ya Hayrer Razıgın...

• Allah'a hamd Resulün'e sâlât ve selâm olsun..

• Allah'ın rahmeti bereketi mağfireti üzerinize olsun..

• Değerli okuyucu kardeşlerim bu hafta insanların sık sık sorduğu, kendince, sorguladığı İslam'da rakamların, çekilen zikir veya okunan şifa ayetlerinin sayısı önemli midir?

• Neden sayı verilmiştir?

• Bunun İslam'da Kuran'da ve dâhi sunnet-i seniyyede yeri nedir?

• Binainaleyh bu konuya , ışık tutmaya aklınızdaki sorulara cevap olmayı gaye edindim.

• Bi iznillAh..

• Kur’an-ı Kerim’de Allah’ı ‘çok’ zikretmemiz emredilir.

• Aynı şekilde tesbih ve hamd ile meşgul olmamız, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) salât ü selâm okumamız istenir.

• Peki bu zikir, tesbih ve salevatlarda sayıların önemi var mıdır yoksa aslolan zikrin akılda ve kalpte karşılık bulması mıdır?

• Kâbe’nin 7 kere tavaf edilmesi, namaz tesbihlerinin 33’er kere tekrar edilmesi, ve yine Yüce Allah Kuran’da 8 ayette gökleri ve yeri 6 günde (dönemde) yarattığını bildirmesi , sünnette ve Kuran'da harflerin ve sayıların önemini bildirir.

• Bu ayetler den bir örnek ise ” (Araf suresi 54.) Ayette mevcuttur.

• Esta'uzübillah,

• Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan ve Arş’a kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah’tır.

• Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı yücedir.

• Ve yine bu kabilden

- hacet için okunan Salat-ı

- Tefriciye’nin 4444 ile sınırlı tutulması ya da Esma’ül Hüsna zikirlerinde belirli sayıların gözetilmesi, dinimizde ibadet, zikir ve dualarda belirli bir sayı sınırlamasına gidildiğini gösteriyor.

• Bütün tasavufuf ehli Esma-ül Hüsna üzerinde durmuşlardır.

Çünkü Mevla'yı bilmenin bulmanın sırrı isimlerini ve sıfatlarını bilmek iledir.

• Zikir ve dua noktasında sayılara takılıp kalmak kimi ilahiyatçılar tarafından asılsız bir uygulama olarak kabul edilse de, hadislerde sayıların önemini görmek mümkün.

• Peygamber Efendimiz (asv)'den rivayet edilen ve belli sayılarda okunması isetenen dualar, zikirler, tesbihler vardır.

• Bunların, bu sayılara uygun olarak

- okunması sünnettir.

• Mesela Hz. Aişe’den rivayet edilen bir hadiste, Peygamberimiz’in (sas) gece teheccüt namazına on defa tekbir, on defa tahmid (elhamdülillah), on defa tesbih (sübhanAllah), on defa tehlil (lâ ilâhe illAllah) ve on defa istiğfar çekerek başladığı biliniyor.

• Ayrıca Fatiha Sûresi’nin 7 defa, namaz sonrası tesbihlerinse 33’er defa okunması gerektiği gibi daha da örneklendirilebilecek hadisler bağlamında, zikirlerde sayı takip etmek sünnette çok mühim ve önem arz eder.

• Bu açıdan, özellikle zikir ve ibadetlerin Kur’an ve hadislerde sayılarla beraber verilmesi, Allah’ın ve Resulü’nün yalnız nasıl ve ne şekilde ibadet edileceği konusunda değil, ölçüsü konusunda da yol gösterdiği anlamına geliyor.

• Bir örnekte peygamber efendimizin mekkeli müşrikler tarafından öldürülme Pala'nı üzerine yüce Allah cibril as ile ona bu suikastı bildirmesi ve peygamber efendimizin aleyhisselam ; Yasin Süresinin ayetlerini (1-9) okuyarak aralarından geçip gittmesi olayı vardır. Rivayete göre 11 kez bu ayeti okumuş yerden bir avuç toprak alıp sermiştir ve Allahın izniyle kâfirler onu görmemiştir.

• Kur'an-ı Kerim'in pek çok açıdan mucizevi yönleri olduğu gibi, kelimelerinde, cümlelerinde ve nazmında da birçok harikalar vardır.

• Madem ki Kur'an'ın ayet ve kelimelerinin gösterdiği hakikatlerde mucize izleri vardır, elbette o ayet ve kelimeleri teşkil eden harflerinde de onun mucizevî işaretleri olacaktır.

• Hâl böyleyken , Sonsuz ilmin yansımalarını göstermenin en önemli yollarından biri de, insan aklının çok üstünde kendini gösteren sayısal i'caz tablolarıdır.

(Îcâz: Edebiyatta az sözle çok şey anlatmak. Sözü muhtasar söylemek. Örnek: Çok manaya gelen kısa cümlelerin hali (veciz sözler) demektir.

• Yüce Allah cellecelelühü, bu sayısal tabloları, cin suresinde şöyle beyan eder .

• Esta'uzübillah,,

"Allah onların nezdinde olup bitenleri -ilmiyle- çepeçevre kuşatmış ve her şeyi bir, bir saymıştır." (Cin, 72/28)

• Ebcet Nedir?

• İslam'da ebcet varmıdır?

• Hükmü Nedir?

• EBCED 'Arap alfabesinin ilk tertibi ve harflerinin taşıdığı sayı değerlerine dayanan hesap sistemidir...

• EBCET ' Allah'ın gelecek ve geçmişle ilgili koyduğu bazı sırların anlaşılması ve şifrelerin çözülmesi için kullanılmaktadır.

Fakat bunlar gaybı bilmek değildir. Sadece okumasını bilmektir.

• Henüz vukua gelmemiş gaybi olayları ancak Allah bilir. Allah'tan başkası gaybı bilemez. Mugayyebat-ı hamse denilen beş şey vardır ki, bunlar yalnız Allah'ın ilmindedir.

• 1- Ana rahmindeki çocuğun bütün insanlardan farklı olan siması ve manevi istidat siması.

• 2- Henüz gaybda olan ve şehadet aleminde belirtileri bulunmayan bir yağmurun ne zaman yağacağı.

• 3- İnsanın yarın ne kazanıp, ne kaybedeceği.

• 4- İnsanın ne zaman, nerede ve ne şekilde vefat edeceği.

• 5- Kıyametin ne zaman kopacağı.

• Hazret-i Ali'nin (r.a) Kaside-i Celcelutiyesi, baştan nihayete kadar, bir nevi ebced ve cifir hesabı üzerine telif edilmiştir. Hem, Cafer-i Sadık ve Muhyiddin-i Arabi (k.s) gibi gaybi sırlar ile uğraşan zatlar ve harf ilminin sırlarına çalışanlar, bu ebced hesabını gaybi bir düstur ve bir anahtar kabul etmişler.” (Şualar, s. 613)

• İşte, ahir zamandan ve kıyametten haber veren bir hadis-i şerifi,Bediüzzaman ebced ve cifir ilmiyle tahlil eder ve bir takım tarihler çıkarır. “La tezalü taifetün min ümmeti zahirine ale'l-hakkı hatta ye'tiyallahü bi emrihi.

• ” Mealen: “ümmetimden bir taife Allah'ın emri gelinceye kadar (yani kıyametin kopmasına kadar) hak üzerinde galip olacaktır.”

“La tezalü taifetün min ümmeti.” Ebced ve cifir ilmiyle rakam değeri Rumi tarihle 1542. (Miladi 2126)

• Esta'uzübillah,

• “Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Lehv-i mahfuzda) bulunmasın.” (Neml:75)

• Esta'uzübillah,

• Her insanın amel defterini boynuna doladık, kıyamet günü açılmış bulacağı kitabı önüne çıkarırız. (İsra – 13)

• Esta'uzübillah,

Yaptıkları küçük büyük her şey, satır satır kitaplarda yazılmıştır.” (Kamer 52, 53)

• (Kur'an-ı Kerimden yahud Levh-i Mahfuz'dan okuyarak)

Zaman ve mekandan münezzeh olan Rabbimiz Allah'ın; geçmişi ve geleceği (yani tüm zamanları) bilmesi, ihata etmesi başka; gavvas olan muhakkiklerin Allah'ın dilemesiyle, Allahın sadık kullarının öğrenmesi anlaması .

- Tıpkı Hz Yusufun gelecekte olacak olayları rüyalardan yorumlaması gibi.....

• Özellikle Kuran-i Kerim ve hadislerden yapilan çalismalarla geçmis ve gelecek olaylara ait tahminler yapilmistir. Istanbulun Fethinin “beldetun tayyibetun…” cümlesinden çikartilmasi gibi.

• Bediüzzaman said-i Nursi’nin Sikke-i Tasdik-i Gaybi adli eserinde bununla ilgili çok sayida örnek bulunmaktadir.

• Bu cihette yine "Bediüzzaman’ın ifade ettiğine göre ,

• “Cafer-i Sadık (ra) ve Muhiddin-i Arabî (ra) gibi esrâr-ı gaybiye ile uğraşan zatlar ve esrar-ı huruf ilmine çalışanlar, bu hesab-ı ebcediyi gaybî bir düstur ve bir anahtar kabul etmişler."(bk. Sikke-i Tasdik, s.96).

• Ebcedin kullanıldığı bir saha

TARİH DÜŞÜRME

İslâm kültüründe bir olayın tarihini bir mısra, beyit veya ibare içinde ebced hesabına uygun şekilde belirtme sanatıdır.

• Örnek , Ulema deprem vesaire olduğunda hemen saatine ve şiddetinin rakamına bakarak ebcet hesabı ile Kuran'dan denk düşen ayete bakıp kullar olarak kusurumuz ne diye bakarlar..

• Bu duruma ' Örnek olarak 17 Ağustos depremini ele alalım hep birlikte!!

1- zelzele suresi kuran-ı kerim in 99.suresidir: 17 Ağustos depremi kaç yılında vuku buldu 1999 !!

2- zelzele suresi 8 ayetten oluşur: 8.ay ağustos ayıdır.aynı zamanda 1+7 kaç eder tabiki 8 ve 1+7 neyi ifade eder tabiki 17

3-zelzele suresinin 3.ayetinde deprem olduğu anı anlatır:"ve insanlar buna ne oluyor dediği vakit": deprem saat kaçta olmuştur? saat 3 te

• Peki deprem kaç şiddetin de olmuştur ? Richter ölçeğine göre 7,4 Mw büyüklüğünde olmuştur.

• Buna binaen,

4- Kuran-ı kerim'in 7.suresi Araf suresi 4.ayetinde ne yazıyor bi bakın bakalım:

• Esta'uzübillah

"biz nice memleketler helak etmişizdir de azabımız onlara ya gündüz işlerindeyken ya da gece uyurlarken gelmiştir"

• Yine gününüz den yaşadığımız malum pandemi, ekonomik sıkıntılar üzerinden bir ayet ile ebcet hesabı yapalım . (Not bu hesaplama Muhittin ibnul Arabi hazretlerinin yaptığı örnekten..)

• Esta'uzübillah

• Yoksa sizden öncekilerin çektikleriyle karşılaşmadan cennete girebileceğinizi mi sandınız? Onlar öylesine yoksulluk ve sıkıntı çekmişler, öyle sarsılmışlardı ki peygamber ve yanındakiler, “Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?” demeye başladılar. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.

(Bakara suresi 214)

• Bakara Suresi, 214

Bu ayetteki ‘onlara şiddetli bela dokundu’ ifadesinin büyük ebced değeri 1444 ediyor, miladi 2023

Ayetteki “Allah’ın yardımı yakın değil mi?” İfadesinin büyük Ebcedi Hicri 1421, Miladi 2020..

Ayetteki ?, Allah’ın yardımı yakın değil mi? “Yakın” kelimesinin Ebcedi 312

Ayetteki “şiddetli bela ve zorluklarla sarsıldılar” ifadesinin Ebcedi (ra şeddesiz sayılırsa) 2022 ediyor.

• Yani değerli kardeşlerim gördüğünüz gibi ebcet hesabı çok önceki çağlardan beri ileri gelen bir sistemdir.

• Arap harflerinin ebced tertibine göre dizilişinin Hazret-i Âdem’e (as) dayandığı rivâyet edilir.

• Tabiki en doğrusunu yüce Allah bilir.

• Bu tertip ile alfabenin kullanıldığı tarih süreci içerisinde, bazı âlimler tarafından zamanla bu harflere sayısal değerler verilmiş; bu sayısal değerler âlimler, edebiyatçılar ve şâirler tarafından makbul ve muteber karşılanmış ve kullanılmaya başlanmıştır.

• Ve günümüzde hayra kullanıldığın da insanları uyarıcı ve veya Allah'a ve verdiği imtihanlara sabır ve tevekkül edici bir yöntemdir.

• Dediğim gibi hayra kullanılması önemlidir .

• Günümüzde fitne ve fesadın hızla yayıldığı ve insanları kandırmak paralarını almak dini inançlarını çıkarlarına alet etmek için kullanılan ebcet hesabıyla yıldızname okuması denen tamamen İslam'dan uzak kişilerin anne baba ve kendi isminin, ebcetini hesaplayıp adına yıldızname verilen kitaptan kişinin durumuna bakmak gibi batıl ve kehanet kabilinden caiz olmayan işlerde kullanılıyor.

• Örnek olarak diyelim ki adınız Fatma , anne adı Hatice , baba adı Ahmet bu isimlerde olan dünyada milyonlarca Ahmet , Hatice ve Fatıma'lar var . Ebcet yapınca herkese aynı saife denk düşüyor yani size büyü var dese kahin falcı milyonlarca Fatıma'ya da mı aynı büyü vuku buldu ? Bu tür yıldızname yıldız falı gibi aldatmaca ve batıl teknikler haramdır..

• Esta'uzübillah,

• De ki: «Göklerde ve yerde olanlar gaybı bilemezler, lakin Allah bilir ve onlar ne zaman tekrar diriltileceklerini de bilmezler.» (Neml Sûresi 65. Ayet )

• Taberanî de ise, İbn Abbas tarikiyle Hz. Peygamber'den şöyle rivayet edilmiştir.

“Nice Ebced hesabını öğreten, yıldızlara bakan (onlardan hükümler çıkarmaya çalışan) kimseler var ki, kıyamet günü Allah katında bir nasibi yoktur.”(bk. Taberanî, el-Kebir, h. no: 10980).

• Yine peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

• “Kim yıldızlardan bir ilim iktibas ederse (Yıldızlara bakarak bazı hükümler çıkarırsa), o sihirden bir şube/bölüm almış olur. Yıldızlar ilminden ne kadar fazla alırsa, sihirden o kadar payı fazla olur.”(Beyhakî, Sünen, 7/238).

• Burada görüldüğü gibi, ebced hesabı söz konusu değildir. Ebcet hesabı adı altında yıldız falı gibi unsurların haram olduğu belirtilmiştir.

• Değerli kardeşlerim ; Kur'an-ı Kerim'de ebced ve cifir ilmi, haram ve helal noktasından, sarih ve zahir bir şekilde zikredilmemiştir.

• Ama hadis-i şerifte varid olduğu gibi, her âyetin birer zâhir ve bâtın ve her zâhir ve bâtının birer had ve muttalaı ve her had ve muttalaın çok şücun ve gusunu vardır.

• (İbni Hibban, Sahih 1:146; el-Münavî, Feyzü'l-Kadîr, 3:54.) Bu hadisten de anlaşılacağı üzere, her mesele Kur'an'da sarih ve zahir bir şekilde ifade edilmemiştir.

• Bazıları remzi, bazıları hafi, bazıları işari, bazıları da sarih ve zahir olarak beyan edilmiştir.

• Biz kalkıp sadece sarih ve zahiri ölçü alıp diğer ince ve latif manalarını inkar edersek, bu, Kur'an ve sünnetin ruhuna ve özüne aykırı olur.

• Aynı zamanda İslami ilimlerin ekserisini de inkar etmemiz gerekir. Zira çok ilimlerin meseleleri zahirperestlerin zannettiği gibi sarih ve zahir olarak Kur'an ve Hadis'te geçmiyor.

• Kur'an, insanlık için mutlak zarar olan şeyleri sarih ve zahir olarak haram kılmıştır. Sihir, büyü, kumar, fal gibi şeyler sarih ve zahir olarak men edilmiştir.

• Ama ebced ve cifir ilmi o dönemde bilinmesine karşın, hakkında bir hüküm verilmemiştir.

• Üstelik ebced ve cifir ilmini Yahudilerin Müslümanlar aleyhinde kullanmasına rağmen.

• Demek kemale ulaşmış Kur'an, açıkça ebced ve cifir ilmini men etmemiştir..

• Ebcet ve Cifir ilminin de esası ve ruhu aritmetik değerlerdir.

• Önemli olan bu ilmi; Kur'an’nın o eşsiz belagat ve icaz kıvrımlarında saklı olan değerlerin çıkarılmasında bir alet ve vasıta olarak kullanmaktır.

• Said Nursi, İbn-i Arabi, gibi İslam alimlerinin yaptığı aslında budur.

• Yoksa hariçten ve Kur'an ve Sünnetin malı olmayan şeyleri, Kur'an ve Sünnete dahil etmek demek değildir..

• Değerli kardeşlerim ; her şeyde liyakat gerekli olduğu bu ilimde de işin ehli olmak gerekir..

• Rabb'im Kuran'dan ve sunnet-i seniyyeden zerrece ayırmasın ayağımızı kaydırmasın istikamet üzere emanetini kabz etsin İNŞALLAH.

• Yazıma burada son verirken hepinizi Rabbime emanet eder sağlık huzur mutluluk Selametler dilerim.

• Kablel-vuku