HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, eski AKP milletvekili adayı Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör atanmasının ardından okulda başlayan eylemlere yapılan polis müdahalesine ilişkin olarak, "12 Eylül döneminde bile polis yüzü görmeyen Boğaziçi Üniversitesi'ne dün polis girdi. Kim bilir belki de Boğaziçi Üniversitesi'nin de üniversite olarak bir eksiği tamamlanmış oldu" dedi. 

Altaylı, barikat kuran polisin kelepçeyle üniversitenin bahçe kapısını kilitlemesine ilişkin olarak da, "Ancak dün felaket bir görüntü vardı. Boğaziçi Üniversitesi'nin kapısına kelepçe takılmıştı. Bu çok simgesel bir fotoğraf olarak tarihe geçer. Bu fotoğraf dünya çapında popüler olur, Türkiye'nin alnına kara leke olarak sürülür.

Bu kelepçe Gezi eylemlerini başlatan çadır yakma işi gibi bir iştir. O kelepçeyi üniversitenin kapısına takıp, o fotoğrafın kompozisyonunu ortaya çıkaran kişi ya da kafa Türkiye'nin de Türkiye'yi yönetenlerin de dostu değildir. Bir süre sonra 'O kelepçeyi FETÖ'cüler taktı' demek istemiyorsanız o kelepçeyi üniversiteye takanı bulun ve cezalandırın. O kelepçe oraya iyi niyetle takılmamıştır, emin olun" görüşünü savundu. 

İktidarı yaşatan gazeteciler

AK Parti yanlış gazetecileri destekliyor, yanlış gazetecileri besliyor.

O gazetecilerin iktidara zerre faydası yok.

Hatta zararı var.

İktidarı besleyen, palazlandıran, ömrünü uzatan gazeteciler onlar değil.

AK Parti iktidarını, karşıt gibi görünen ama iktidarın değirmenine su taşıyan gazetecilere borçlu.

Ne zaman sıkışsa imdadına yetişecek bir şey söylüyorlar.

Ben iktidarın yerinde olsam o gazetecilerin gazetelerini dağıtırım THY uçaklarında.

O gazetecilerin televizyonlarda konuşmalarını sağlarım.

Onlar oldukça iktidarın sırtı yere gelmez.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.