Türkiye 2021’e erken seçim tartışmaları ile girdi.  Hükümet kanadı kesinlikle erken seçim yok diyor, ama tarafsız ya da muhalefet çizgisine yakın duran yazarlar, Erdogan ve AKP-MHP’nin hamlelerini değerlendirip, bir erken seçim hazırlığı teşhis ediyor.   İşte bu yazarların görüşleri, ve olası erken seçimden çıkacak sonuç.

Murat Yetkin:  Dış gelişmelerin ekonomiye etkisi

Yargı üzerinde yürütme etkisinin azalması artık sadece Avrupa Birliği ile ilişkiler bakımından önem taşımakla kalmıyor. Aynı zamanda ABD ile ilişkilerde de öne çıkabilir. 20 Ocak’ta Beyaz Saray’ı devralacak yeni ABD Başkanı Joe Biden, uluslararası öncelik listesinde bir demokratikleşme konferansı bulunduğunu ilan etti. Biden yönetiminde ABD ve Türkiye arasında yaptırımlar gölgesinde ilişkilerin ilk sınav yeri 17 Şubat’taki NATO liderler zirvesi olacak. AB liderleri 25 Mart’ta Türkiye ile ilgili sorunlar hakkında ABD ile ilişkileri dikkate alarak karar verecekler.

Diğer yandan (www.10haber.net sitesi de yazmış) dünyanın önemli danışmanlık şirketlerinden Eurasia Group, Türkiye’deki ödemeler dengesi sorununun AK Parti tabanını da zayıflatacak düzeye getirmesini küresel riskler arasında saymış. Bu risk Türkiye’yi bir erken seçime götürecekse mesele yok, seçmen verir kararını, sonuca bakılır. Ama dışarıdan bakıldığında ödemeler dengesinin daha da bozulması karşısındaki asıl risk Türkiye’nin yeni askeri hamlelere girmesi olarak görülüyor.

Görüldüğü gibi yargı reformundan ekonomik reformlara, dış politikadan seçim tartışmasına dek bütün sorunlar iç içe geçmiş durumda, 2021 kapısında bekliyor.

Erdoğan ve Bahçeli’nin gözlerine yansıyan işte bu sıkıntıdır.

Zülfikar Doğan: İktidar ittifakı ‘darbe mağduriyeti’ hamlesiyle, baskın seçim mi planlıyor?

AKP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Başkanlığında 2021’in ilk toplantısını 4 Ocak’ta gerçekleştirdikten sonra alınan kararla ‘darbe atılımı’ uygulamaya konuldu.

AKP-MKYK toplantısının ertesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi evinde ziyaret ederek bir saati aşkın süre boyunca baş başa bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmeyle ilgili olarak siyasi kulislere sızan bilgiler iki liderin yargı ve ekonomik reformların yanı sıra, 2021 yılında seçime gitme konusunu da ele aldıkları, bunun koşullarını ve altyapısını değerlendirdikleri yönünde.

Bunun için de toplumsal gerilim ve tansiyonu yükseltecek, AKP+MHP tabanının konsolidasyonunu sağlayacak, muhalefete oy ve seçmen kaymasını önleyecek bir takım stratejik adımların üzerinde durulduğu öne sürülüyor. Ayrıca şayet seçim konusunda ortak nokta bulunamazsa, seçim ve siyasi partiler yasasında yapılması planlanan değişiklikler için de Erdoğan ve Bahçeli’nin görüş alışverişinde bulundukları, AKP’nin ‘dar ya da daraltılmış bölge’ konusunda Bahçeli’yi ikna etmeye çalıştığı siyasi kulislerde ortaya atılan bir diğer iddia.

Zeynep Gürcanlı:  Biden, Kandil, erken seçim…

Kandil ve erken seçim…

Elbette Ankara’nın bu adımlarına rağmen Biden yönetimi ile istenen uyumun sağlanamaması ihtimali de var. Ancak bunun için de, yine dış politika/ güvenlik merkezli bir “B planı” öngörmek mümkün;

Türkiye, son dönemde PKK teröristlerini büyük ölçüde ülke sınırları dışına çıkarmayı başardı. PKK artık Irak’ın kuzeyinde Kandil ve Sincar’da, Suriye’nin kuzeyinde PYD-YPG kontrolündeki bölgede varlık gösteriyor.

ABD’nin, PYD-YPG’ye yönelik desteğinin Washington’daki devir teslimi ile değişmeyeceği -gerek Biden’in Başkan Yardımcılığı dönemindeki politikaları, gerekse seçim kampanyası sırasındaki söylemleri nedeniyle- kesin.

Bu durumda Ankara’ya PKK’yla mücadele açısından “açık alan” olarak Irak kalmış görünüyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları son dönemde sınır ötesinde giderek daha geniş bir alanı kontrol ederken, PKK ile mücadeleye Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin de dahil edilmesi başarıldı.

PKK ile mücadelenin simgesi haline gelmiş Kandil’in Mehmetçik tarafından dağıtılması, AK Parti ve ortağı MHP’nin güvenlikçi politikalarının “en tepe noktasını” oluşturacaktır.

“Kandil zaferinin” rüzgarıyla gelecek bir baskın seçim ise, Cumhur İttifakı’na yeni bir soluk alma, ABD’nin karşısına da “halkının güvenoyunu almış” hükümet olarak çıkma imkanını getirebilir.

2021 çok sıcak geçecek gibi..

Aksoy Araştırma:  Bugün erken seçim olsa…

Aksoy Araştırma tarafından yapılan seçim anketi sonuçlarına göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı en yüksek oy oranına ulaşan siyasetçi yüzde 48,7 ile Mansur Yavaş oldu. Araştırmada, ‘ekonomi’ ve ‘özgürlükler’ konusunda Cumhur İttifakı seçmeninin de önemli oranda rahatsız olduğu ortaya çıktı.

Aksoy Araştırma’nın dijital paneli ile yaptığı seçim anketi çarpıcı sonuçları ortaya çıktı. ‘Türkiye Monitörü Aralık Sayısı’nın 2400 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada, katılımcıların yüzde 19,5’i kararsız olduğunu, oy kullanmayacağını veya belirtmek istemediğini ifade etti.

Yüzde 19,5’lik grup dağıtıldığında Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 43,8 olarak gerçekleşti. Millet İttifakı’nın oy oranı ise yüzde 40,3 olarak bu ayki araştırmada öne çıktı. HDP’nin oy oranı ise yüzde 8,9 oldu.

Parti bazında en yüksek oy oranına yüzde 34,8 ile AKP ulaştı. Birinci parti olarak çıkmasına karşın, son aylarda AKP’nin yaşadığı oy kaybı ise Aralık ayında da devam etti.

Kaynak:ParaAnaliz