Tanzim satışından belediyelerin zarar ettiğini, bu zararın kamu zararı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Osman Altuğ "bedelini vatandaş öder" diye konuştu.
Çok kısa bir süre içerisinde gıda sorununa ilişkin hükümet tarafından tanzim satış noktaları kurulmuştu.Tanzim satış noktalarındaki kuyruklar, Tanzim satışta satılan sebze meyvelerin fiyatları ve geçimini sebze meyve satarak kazanan esnafların tanzim satışa ilgili çıkmazları Türkiye’nin gündemine acı bir şekilde oturmuş durumda.
Tanzim satış durumuyla ilgili akıllara gelen soruları Ekonomi Profösörü Osman Altuğ TV5’te yer alan Öylemi Gerçekten programında yaşanan olayın detaylarını bir ekonomist olarak teker teker açıkladı.
TANZİM SATIŞ NEDİR?
“Tanzim düzenleme demektir. Tanzim satış ise düzenlenmiş satış demektir. Yani sebze ve meyve fiyatlarının belediyelerce tespiti anlamına gelir” diyen Osman Altuğ hükümetin yaptığı işin Tanzim satış olmadığını bunun adının “Yaş sebze ve meyvelerin imkan ölçüsünde belediyeler eliyle halka daha ucuza intikal ettirilmesidir “ diye konuştu.
Prof. Dr Osman Altuğ hükümetin belediyeler eliyle üreticiden aldığı ürünü maliyetinin altında zararına sattığını belirtirken "Belediye gelirleri kanununa göre yaş sebze meyve alım satım hakkı belediyelere verilmemiştir. Belediyeler tacir değildir. Biz yaptık oldu mantığıyla iş yapılıyor. Belediyelerin zararı kamu zararıdır kamu zararı da vatandaşın cebinden çıkar ” ifadelerini kullandı.
Tanzim satışla ilgili sıkıntıları dile getiren Osman Altuğ bu satışların sadece Ankara ve İstanbul’da satılmasıyla ilgili hükümetin seçim odaklı bu çalışmayı sürdürdüğünü ima ederek “Ankara ve İstanbul Türkiye’nin en büyük iki ili, seçmen sayısının en çok olduğu iki il ve yerel seçimler için şöyle bir söz vardır İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır”ifadelerine yer vererek bu göreceli indirimlerin propaganda amaçlı gerçekleştirdiğini ifade etti.
TANZİM SATIŞ AK PARTİ’YE OY KAZANDIRIR MI?
Tanzim satışın seçim yatırımı olduğunu ifade eden Osman Altuğ “Bu hükümetin uygulamada başarılı olduğu ‘Büyük sayılar kanunu’ denen bir kanun var. Aracı sayısı mı çok, Üretici sayısı mı çok, Yoksa seçmen sayısı mı çok? Üreticiyi, aracıyı darıltabilirsin onların var yüz oyu tüketicinin var 100 bin oyu. 100 bin kişiden oy almak varken öbür taraftan yüz kişi oy vermeyecek hangisi daha iyi?” diye sormayıda ihmal etmedi.
