İlk olarak Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın gündeme getirdiği,  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından "Bahsetmek kafamızdaki soru işaretlerini çoğaltmıştır" denilerek frene bastığı "Türkiye ittifakı" söylemi tartışılmaya devam ediyor. Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, nereye giderse gitsin kendisine Türkiye ittifakı hakkında ne düşündüğününün sorulduğunu söyledi. "AKP Genel Başkanlığı’nı bırakamayan bir Cumhurbaşkanı bütün ülkeyi yönetebilir mi?" diye soran Barış Terkoğlu, 
“Türkiye ittifakı' bu haliyle, ülkenin birikiminden kopmuş iktidarın yüzleşmek istemediği hastalığının ağrı kesicisi. Artık bu şekilde yönetilmek istemeyen halkın ise uyku hapı. Yutacak mıyız?" diye ifade etti.

31 Mart yerel seçimlerine ilişkin olarak değerlendirmede de bulunan Terkoğlu, "YSK bugün ne karar verirse versin eminiz. 1 Nisan sabahı AKP, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Antalya’yı kaybetti" dedi. "31 Mart seçimleri AKP’nin kendi geleneksel tabanındaki kaynamayı göstermekle kalmadı" diyen Terkoğlu, "Türkiye’de kurumları birer birer işlevsizleştirerek iktidarı Saray’a sıkıştıran sistemin Türkiye’nin geleceğinden de koptuğunu ortaya koydu" ifadelerine yer verdi.

Barış Terkoğlu'nun "AKP genel başkanı Türkiye’yi yönetemez" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü ise şu şekilde:

Nüfus gençleştikçe, okumuşluk arttıkça ya da geliştikçe, yurttaşlar AKP’ye sırtını dönüyor. 
Şu parti kazanıyor” demek iyimser olur. Zira en temel duygu: Türkiye, ilerledikçe, Erdoğan tarafından yönetilmek istemiyor. Seçimlerini de buna göre yapıyor. 
Tarih sanki yokuş aşağı giden bir bisiklet, Erdoğan pedalı geri çevirmeye çalışıyor. Trenden ineceği durağı kaçırmış, o vagonların içinde aksi yönde koşarak yakalamaya uğraşıyor. Ülkenin biriktirdikleri başka, o başka yöne gidiyor. 
Ülkede hep birlikte aynı masada oturalım istemez miyiz? 
Elbette ki... 
Ama her ramazan ayında yayımlanan kola reklamındaki sofrada bize satılmaya çalışılanı görüyoruz. Süslü sözlerin altındaki niyeti çözümlüyoruz. 
Ülkenin yarısının seçimlerini zillet- aşağılık diye anan bir zihniyet milletle barışabilir mi? Daha iki gün önce ülkenin en büyük camisini açarken belediye başkanını bile çağırmayanlar “herkes için” bir düzen kurabilir mi? AKP Genel Başkanlığı’nı bırakamayan bir Cumhurbaşkanı bütün ülkeyi yönetebilir mi? 
“Türkiye ittifakı” bu haliyle, ülkenin birikiminden kopmuş iktidarın yüzleşmek istemediği hastalığının ağrı kesicisi. Artık bu şekilde yönetilmek istemeyen halkın ise uyku hapı. 
Yutacak mıyız?

Yazının tamamı için tıklayın