Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ifadeler, raporlar, tanık ifadeleri, telefon incelemeleri sonrası Şule Çet’in cinsel saldırıya maruz kaldığını ve plazanın 20. katından atılarak öldürüldüğüne dair iddianame düzenledi. Şüpheliler, Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın ’kasten öldürme’ ’cinsel saldırı’ ve hürriyetten yoksun bırakma’ suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

Saat 10:41: Şule Çet'i öldürmekle suçlanan Tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ile Berk Akand duruşma salonuna yoğun güvenlik altında alındı. İki sanığın traşli ve takım elbiseli, kiravatli oldukları gözlendi.

Şule Çet'in ailesini 50'nin üzerinde avukat savunmak için hazır. 300'e yakın izleyici de duruşmayı izliyor.

Mahkeme, Şule Çet'in yakınları ve Aile Bakanlığı'nın dışındaki kurumlar ile milletvekillerinin davaya katılma talebini reddetti.

'Olay bir cinayetin üstünün örtülmesidir'

Söz verilen HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “Cinayetin aydınlanmasını istiyoruz. Biz TBMM’nin milleti temsil ettiğini düşünerek buradayız. Kadın Erkek Fırsat eşitliği komisyonu olarak kadınların erkeklerle eşit şekilde yaşamadığını görüyoruz. Mahkemeye gelen Adli Tıp raporunda dahi görüyoruz. Olay bir cinayetin üstünün örtülmesidir. Kadınların belli şartlarda sokaklarda yürüyebileceği kanısını kabul etmiyoruz. AİHS ve anayasaya aykırıdır bütün bunlar. Biz kadınlar ile erkeklerin eşit şartlarda yaşaması gerektiğini düşünen insanlar olarak devletin de kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda gereken sorumluluğu almasını düşünüyoruz. Bu tür davalardan kadın örgütlerden ve milletvekillerinden müdahil olma taleplerinin aslında kabul edilmesi gerekiyor. Bu anayasaya uygundur. Sonuç olarak biz de bu davanın gerçekten sizin biran önce buradan gidilmesi isteğinden ziyade adaletin aydınlatılması için zamanın kullanılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Ekmen, Kerestecioğlu’nun ne sıfatla dinlendiğinin tutanağa yazılmasını isteyerek, “Duruşmada kimler katılabilir, yasada belli” yanıtını verdi.

Sanık savunmaları;

Tutuklu sanık Çağatay Aksu: Böyle bir suçlamaya karşınızda olduğum için üzgünüm. Önce Allahın vicdanına, sonra sizin vicdanınıza sığınırım. Cinayet söz konusu değildir. Biz Şule’ye dokunmadık dahi. Şuan bile şoktayım. Bu kadar insan niye burada üzerimize geliyor. Ya gösteriş halinde herkes ya da bir şey bilmeden bizi suçluyorlar.

12:30 gibi plazaya çıktık. Müzik açtık, şule kendi birasından içti. Bütün gece müzik dinlemekten başka hiçbir şey yapmadık. Şule de alkol aldı. Makam odasında oturuyorduk. Bir de dinlenme odası var. Manzaraya karşı dörtlü koltuk vardı.

Mahkeme Başkanı: Şule’nin psikolojisi nasıldı?

Gayet iyiydi. Müzik dinliyorduk. 3.53 sıralarında laptop’u kapattık. Aramızda yakınlaşma olmadı. Videolarda başını omzuma koyması söz konusu.

Mahkeme Başkanı: Şule yanınızdan ne zaman ayrıldı?

3:53’te ayrıldı. Kalktı, nereye gittiğini düşündüm. Peşinden gittim. Çıkış kapısına da çıkmadı. Dinlenme odasına da gitmedi. Şule kalktığında ben gidiyorum gibi bir şey duydum. Çantası ve telefonu masada duruyordu. Daha sonra odaya doğru gitti. 50 saniye sonra gittiğinde pencereden sarkık vaziyetteydi. Ne yapıyorsun diye tutmaya çalıştım. Önce sol elimle tutmaya çalıştım. Tuttuğum sırada ne yapıyorsun sen dediğimde ben gidiyorum dedi, başka bir şey demedi. Ben Berk’ten yardım istedim. Müzikten dolayı duymadı. O sırada parmağım tendonu koptu.

Mahkeme Başkanı: Pencereyi tuttuğunu söylüyorsunuz, ama parmak izi çıkmamış.

Nasıl çıkabilir. Elimle Şule’yi tutuyorum. O şekilde nasıl parmak izim çıkabilir. Gömlek var uzun kollu. Berk’e seslendim, Berk duymadı. Gelmedi, elimden kaydı ve düştü. Ben içeri koştum Berk’e söyledim. Şule gitti dedim. Olayın şokundaydım. Şule gitti, kalk biz de gidelim dedim, olayın şokuyla. Ben gittiğini sanıyorum. Şokla. Beynimde öyle. Berk makam koltuğunda oturuyordu. Gitti kendini attı tutamadım dedim. İnanmadı. Aşağı indiğimiz vakit onun anladığını düşünüyorum.

Çağatay Aksu: Anal yoldan zorla ilişki iddiasını kabul etmiyorum. Dokunmadım.

Berk Akand: Şule'nin düştüğünü görmedim. Benim içim geçmişti, olaydan sonra Çağatay beni uyandırdı, kalk dedi. Gözümü ışıktan açamadım. Sesler geliyordu. İçerde bardak, şişe ve su sesi geliyordu. Çağatay bana Şule gitti, atladı dedi. İnanamadım. Şoka girdim.

Duruşmaya saat 14:00'a kadar ara verildi.