Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Türkiye’nin dış politikada sürekli inişler–çıkışlar yaşamasından dolayı istikrarlı bir dış politikanın izlenilmediğini söyledi. Suriye genelinde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Bağcı, “Arap Baharı’nda en çok kaybeden ülkelerden biri Türkiye’dir. Bugün gelinen noktada Türkiye, Suriye Arap Cumhuriyeti ile eninde sonunda masaya oturacak” dedi.

“ULUSLARARASI ARENADA İTİBAR KAYBEDİYORUZ”

Türkiye’nin dış politikada inişler-çıkışlar yaşadığını söyleyen Bağcı, “Bir gün sert söylemler, bir başka gün yumuşak söylemler var maalesef. Biz dış politikanın böyle yapıldığını zannediyoruz ama böyle olmuyor. Bunun nedeni söylemlerinizle yaptıklarınız arasında bir eşgüdüm yoksa o zaman uluslararası arenada itibar kaybediyorsunuz. Türkiye’de kurumların çöktüğü bir süreç yaşıyoruz. Bunu engellemenin bir metodu olmalı çünkü Türkiye kurumların çöküşünü kaldıramaz” diye konuştu.

“ENİNDE SONUNDA SURİYE İLE MASAYA OTURULACAK”

Prof. Dr. Bağcı, Türkiye ile Suriye arasında yaşanan gerginliğe dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Bir gün önce tatiller yaparken, bir gün sonra eli kanlı katil demek ve bunu savunmak anlaşılır bir politika değil. Bunu anlatamazsınız. Arap Baharı’nda en çok kaybeden ülkelerden biri Türkiye’dir. İşte bugün Suriye’de yaşadığımız sorunun temelinde bu yatar. Politikalarımız yanlış ama bu süreçte alınan kararların bazıları doğru, mesela, Suriye’ye yönelik düzenlenen askeri harekâtlar. Ancak bugün gelinen noktada Türkiye, Suriye Arap Cumhuriyeti ile eninde sonunda masaya oturacak.”

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ESAM) geleneksel hale gelen Çarşamba Konferansları’nın bu haftaki konuğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı oldu. ESAM Konferans Salonu’nda “Türkiye, Rusya, İdlib, AB Neler oluyor” konusu ile gerçekleşen programa Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, milletvekilleri, bürokratlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

DIŞ POLİTİKADA SIKINTI YAŞIYORUZ

Türkiye’nin dış politikada inişler-çıkışlar yaşadığını söyleyen Bağcı, “Bir gün sert söylemler, bir başka gün yumuşak söylemler var maalesef. Biz dış politikanın böyle yapıldığını zannediyoruz ama böyle olmuyor. Bunun nedeni söylemlerinizle yaptıklarınız arasında bir eşgüdüm yoksa o zaman uluslararası arenada itibar kaybediyorsunuz. Türkiye’de kurumların çöktüğü bir süreç yaşıyoruz. Bunu engellemenin bir metodu olmalı çünkü Türkiye kurumların çöküşünü kaldıramaz. Bunu dış politika anlamında söylüyorum; mesela sürekli olarak dış politikada büyükelçi olarak daha önce bu işin kariyerini yapmamış olanları siz büyükelçi olarak atarsanız ve bunu normalleştirme sürecine koyarsanız, işte o zaman dış politikada sıkıntı yaşarsınız” diye konuştu.

ENİNDE SONUNDA SURİYE İLE MASAYA OTURULACAK

Bağcı, Türkiye ile Suriye arasında yaşanan gerginliğe dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Bir gün önce tatiller yaparken, bir gün sonra eli kanlı katil demek ve bunu savunmak anlaşılır bir politika değil. Bunu anlatamazsınız. Arap Baharı’nda en çok kaybeden ülkelerden biri Türkiye’dir. İşte bugün Suriye de yaşadığımız sorunun temelinde bu yatar. Politikalarımız yanlış ama bu süreçte alınan kararların bazıları doğru mesela, Suriye’ye yönelik düzenlenen askeri harekâtlar. Ancak bugün gelinen noktada Türkiye, Suriye Arap Cumhuriyeti ile eninde sonunda masaya oturacak.”

TARİH, YUNANLARIN İŞKENCELERİNİ YAZACAK 

Türkiye ile Rusya arasında ikinci bir krizin çıkmaması gerektiğine dikkat çeken Bağcı, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi öngörülebilir bir gelecekte mümkün olmadığının altını çizdi. Türkiye’nin mülteciler noktasında sınırları açma kararını doğru bulduğunu dile getiren Bağcı, söz konusu sürecin iyi yürütülmediğini aktardı. Bağcı, “Şimdi Türkiye’ye de para teklif ediyorlar ama mesele para değil. Türkiye kapasitesini aştı, iç politika da sorunlar var, toplumsal sorunlar var. Bu konuda yardımcı olmaları gerekiyor. Ama birçok konuda olduğu gibi bu konuda da haksızlık yapıyorlar. Sonuç itibariyle karar doğruydu. Tabii böyle bir kararın alınacağını beklemiyorlardı. Yunan tarafının yaptığı işkenceleri hiçbir uluslararası hukukla açıklayamazsınız. Siz kadına, çocuğa bu şekilde davranamazsınız, tarih bunu yazacak” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Milli Gazete