Orhan Uğuroğlu'ndan Soylu sözleri! Yeniçağ Gazetesi  Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu, geçtiğimiz günlerde 3 kişilik bir grubun saldırısına uğramıştı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise son dönemde siyasi ve gazetecilere yönelik saldırıların "tepkisel" olduğunu söyledi. Yeniçağ yazar Orhan Uğuroğlu bugünkü yazısında Süleyman Soylu'ya "tepkisel" sözleri nedeniyle tepki göstererek, "Neden, "Örgütsel" demiyorsun? Ülkü Ocaklarından mı, Devlet Bahçeli'den mi, MHP'den mi korkuyorsun…?" dedi.

İşte, Orhan Uğuroğlu'nun dikkat çeken o yazısı;

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, olayların "tepkisel" olduğunu söyledi.

Peki, saldırıya uğrayan Özdağ, Hatipoğlu ve ben ne yapalım?

Süleyman Soylu'ya soruyorum.

- Serbest bırakılan 4 saldırganı yakalayıp tek tek veya toplu halde dövsem,

- Bana hakaretler düzen MHP yöneticilerine fiziksel saldırı yapsam,

Bunlara da, "tepkisel" mi diyeceksin?

Neden, "Örgütsel" demiyorsun?

Ülkü Ocaklarından mı, Devlet Bahçeli'den mi, MHP'den mi korkuyorsun…?

***

Değerli okurlarım,

1- Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi lideri Recep Tayyip Erdoğan,

2- Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu,

3- İYİ Parti lideri Meral Akşener,

4- Halkların Demokratik Partisi eş başkanı Mithat Sancar,

5- Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal,

6- Büyük Birlik Partisi lideri Mustafa Destici,

7- Saadet Partisi  lideri Temel Karamollaoğlu,

8- Demokrasi ve Atılım Partisi lideri Ali Babacan

9- Demokratik Sol Parti lideri Önder Aksakal,

10-         Anavatan Partisi lideri İbrahim Çelebi,

11-         Bağımsız Türkiye Partisi lideri Hüseyin Baş,

12-         Türkiye Komünist Partisi lideri Erkan Baş,

13-         Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan,

14-         Türkiye Değişim Partisi lideri Mustafa Sarıgül, “Geçmiş Olsun” demek için sağ olsunlar aradılar…

Ve Gelecek Partisi  cuma günü bana yapılan saldırıdan yaklaşık 5-6 dakika önce  Selçuk Özdağ'a yapılan saldırı için aradım ve "Geçmiş olsun Sayın Davutoğlu ben ulaşamıyorum Selçuk Beyin sağlığı nasıl, hayatı tehlike var mı?" diye sordum.

Davutoğlu dedi ki;

- "Alçakça saldırmışlar, şu anda hastanede Mardin toplantılarımızı iptal ettim. Ankara'ya dönüyorum."

Bu konuşmadan 2-3 dakika sonra evden ayrıldım ve apartmanının önünde hain saldırı alçakça bana da yapıldı.

Karakolda ifade verirken bu kez Davutoğlu beni arayarak "geçmiş olsun" dedi

Olay gecesi de çocuklarıma, "Orhan beyi evinde eşimle birlikte ziyaret etmek istiyorum. Emniyetten çıkınca lütfen haber versin" demiş.

O gece gelemedi ama salı gecesi Davutoğlu çifti sağ olsunlar evimize şeref verdiler.

Davutoğlu özetle dedi ki,

"Bu herhangi bir saldırı, bir adi suç, bir kişisel husumet değildir. Aynı gün Selçuk Özdağ'a ve eş zamanlı olarak siz gazetecilere yapılan organize suç kapsamındaki terör saldırılarıdır.

Amacı muhalefet yapan biz siyasetçilerin ve gerçekleri yazan özgür gazetecilerin yüreklerine korku salmaktır.

Saldırıyı yapan piyonlara bakarak yanılmamak lazımdır.

Bu piyonların arkasında kimler varsa, Türkiye'yi tekrar 90'lı yılların faili meçhul cinayetlerine götürmek isteyenlerdir."

Yaklaşık 3,5 saat ailece sohbet ettik. Anılarımızı paylaştık ve Sayın Davutoğlu'nun dış politikada yaşadığı çok çarpıcı anılarını öğrendik…