Bu dörtlü arasında yaşanan bağış zinciri daha çok konuşulacak ve önemli olaylara sebep olabilecek gibi gözüküyor. 

Zira şu ana kadar ortaya atılan iddiaların ağırlığı ve sansasyonelliği düşünüldüğünde, savunma olarak ortaya konulan argümanlar çok zayıf kalıyor. 

 

Kısaca yaşanan durumu özetlersek: 

 

Ortada Torunlar GYO’ya bağlı Başkentgaz tarafından Kızılay’a yapılan 7.925.000 milyon dolarlık kısmının  Ensar Vakfı’na aktarılmasını şart koşan toplam 8 milyon dolarlık bir bağış var. Bu bağış sonrasında Ensar Vakfı tarafından, ABD’de bulunan ve 2014 yılında Ensar Vakfı ile TÜRGEV ortaklığı ile açılan TURKEN FOUNDATION isimli vakfa yurt yaptırılması için aktarılıyor. Ensar Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre Manhattan’da ve şu an inşaat halinde olan yurt, ABD’ye giden öğrencileri FETÖ kıskacından kurtarmak için yapılıyor. 

 

Tartışılan konu ise Torunlar GYO’nun bu bağışı vergiden kaçınmak ya da bir kesimin ifadesiyle vergi kaçırmak için yapmış olduğu… 

 

“Madem yanlıştı, Kızılay kabul etmeseydi o zaman” 

 

Kızılay Başkanı Kerem Kınık bir TV programında Torunlar GYO/ Başkentgaz tarafından yapılan bu bağışın vergiden kaçınmak için yapıldığını, vergi kaçırmak ile vergiden kaçınmanın aynı şey olmadığını belirtiyor. Ancak Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya’ya konuşan Mehmet Torun, böyle bir durumun söz konusu olmadığını ve kendilerinin zaten vergi tutarından daha fazla bağış yaptıklarını ifade ederek itiraz ediyor ve eğer bu kanunen yanlış ise, “Kızılay da o zaman bu bağışı kabul etmeseydi” diye de ekliyor. Kanuna göre Kızılay ve Yeşilay’a yapılan bağışlardan vergi alınmıyor ve vergi kaçırma suçlamasının sebebi de bu durum olarak gösteriliyor.  

 

Torun’un burada vergiden kaçınma noktasında Kınık ile çelişmesini saymazsak, bu konuda başı en az ağrıyacak kurum Torunlar GYO olarak gözüküyor.Ayrıca bağışın TL olarak değil de Dolar kurundan yapılması da ayrı bir soru işareti, çünkü sürecin sağlamasını yaptığımızda para nihayetinde ABD’ye gideceğinden Ensar Vakfı’nın böyle bir talebi olmuş olabilir. Ancak Mehmet Torun bu konu hakkında da konunun TURKEN boyutuyla alakalı bilgisinin olmadığını belirtiyor.

  Mehmet Torun yaptıkları bağışın Kızılay aracılığıyla yapılmasını da, bağış şerefesinin Kızılay’da olmasını istemelerine bağlıyor ve bu kararlarını 15 Temmuz sonrası aldıklarını belirtiyor. Bu konuda sorulan” TÜRGEV’e yaptığınız direkt bir bağış var ancak bu yaptığınız bağış Kızılay üzerinden” diye sorunun neden aracı kullanıldığına dair dolaylı olarak tekrar sorulması sonrası, Mehmet Torun da bu konuda cevap vermek istemediğini belirtip konuyu kapatıyor. Bu meselenin Torunlar GYO ile alakalı olan en önemli yanı bu sebeple bu bağışın neden direkt olarak Ensar Vakfı’na yapılmayıp da, vergi açısından ayrıcalığı bulunan Kızılay’a yapılmasıdır. 

 

Ensar Vakfı’ndan Sonrası Daha Karışık 

  

Konunun vergiden kaçınma/vergi kaçırma boyutundan daha önemli bir yanı ise Ensar Vakfı tarafından bağışın 2017 yılında TURKEN’e yatırılmamış olması iddiası… 

 

Bu konuda iddia gazeteci Celal Eren Çelik’e ait, Çelik ABD Hazine Bakanlığına dayandırarak gösterdiği belgelerde 2017 yılında TURKEN’e bu tutarda bir bağışın yapılmamış olduğunu ancak Kızılay’a olan bağışların 5 milyon TL arttığı, vergi ayrıcalığının getirildiği ve şu anki başkan Kerem Kınık’ın başa geçtiği 2016 yılında TURKEN’e  22 milyon dolardan fazla bağış yapılmış olduğunu belirtiyor. İBB’nin de 2018 yılına kadar Ensar Vakfı’na yaptığı maddi desteği de bu bağlamda hatırlatmak gerekir. Ancak 2017 yılındaki Torunlar GYO’nun Kızılay’a ve Kızılay’dan sonra da Ensar Vakfı tarafından TURKEN’e aktarıldığı iddia edilen bağışın resmi olarak ABD Hazine Bakanlığında gazeteci Çelik’in gösterdiği belgeler ışığında bulunmadığını görüyoruz. Bu konuda Ensar tarafından yapılmış bir açıklama henüz yok. Ensar sadece 2017 yılında yapılan bir hayrın şu anki koşullarda kasıtlı olarak Kızılay’a yüklenmek için ortaya çıkarıldığını ve herhangi gayri hukuki bir faaliyetin olmadığını belirten resmi bir açıklama yapmakla yetindi. Ancak tekrar belirtmek gerekirse gazeteci Çelik’in iddialara karşı yapılmış resmi bir açıklama henüz bulunmamaktadır. 

 

Komplo Mu?  

  

Bağış zincirini ortaya çıkaran belgenin, Kızılay’ın çok fazla tartışıldığı bir ortamda medyaya servis edilmesi ve ilgili kuruluşlar içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın ve akraba kişilerin olması da süreçle ilgili komplo iddialarının konuşulmasına sebep oldu. 

 

Gazeteci Emre Erçiş belgenin, Kızılay’ın sisteminden bazı kullanıcılarının şifrelerinin sıfırlanması yoluyla sızdırıldığını ve birkaç trol hesap tarafından da medyaya servis edildiğini belirtiyor. 

Kuruluşlarda en çok dikkat çeken isim ise Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak… 

 

Esra Albayrak hem TURKEN’in, hem TÜRGEV’in hem de bağış konusunda vergi muafiyeti bulunan Yeşilay’ın yönetim kurullarında üye, Esra Albayrak dışında kurumun eski yönetim kurulu başkanı Halil Mutlu da Erdoğan’ın dayısının oğlu… TURKEN’in yönetim kurulundaki diğer üyelerden de Erdoğan’a ve oğlu Bilal Erdoğan’a yakın isimler var. 

 

Erçiş’e göre süreç Kızılay'dan ziyade Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef  alıyor ve 17 Aralık sürecinin bir benzeri olarak işliyor. 

 

Olması Gereken 

  

Söz konusu bağış zincirinin bir komplo olarak ortaya çıktığını kabul etsek de ortada kesinlikle araştırılması gereken önemli konular olduğunu düşünüyorum. Burada sürece gösterilecek tepki ile meselenin kriminal boyutunun ayırt edilmesi gerekir. Yani burada birileri tarafından art niyetli olarak ortaya çıkarılmış belgeler söz konusu ise bile, meselenin kriminal boyutu iddiaların ciddiyeti sebebiyle araştırmalı ve Türkiye konuyu uluslararası bir sürecin yaşanması mümkün olmayacak şekilde kendi içinde kapatmalıdır. 17 Aralık sürecinde, belki de bu yapılmadığı için Rıza Sarraf gibi bir adam yüzünden uluslararası mecrada zor bir duruma düşmüş ve dava ile ilgili kamu bankalarımız prestij kaybı yaşamıştı. 

 

 

Bu bağlamda Türkiye konunun üstüne giderek süreci araştırmalı ve en azından meselenin uluslararası bir boyuta dönüşme olasılığını ortadan kaldırmalıdır. Aksi takdirde ABD mahkemelerinde yeni Rıza Sarraflar görmemiz içten bile olmayacaktır. 

 

Onur Oruç