Radyo ve Televizyon Üst Kurulu(RTÜK), TV5 kanalında 28 Ocak 2020 tarihinde yayınlanan “Kulis Ankara” programında bulunan konukların, Elazığ depreminde yakınları vefat etmiş bazı depremzedelerin: ‘Cenazelerimizi siyasete alet etmeyin’ gibi ifadelerinin aktarılmasını ceza gerekçesi olarak değerlendirmiştir. Bu ifadeler gerekçe gösterilerek TV5 kanalına 25 bin 881 TL para cezası kesilmesi kararlaştırılmıştır. Bu karar ulusal basında yer almış, kamuoyunda ise tepkiyle karşılanmıştır.

RTÜK; yalan haberler üreten, toplumun inanç değerleriyle alay eden, ahlaksızlığa teşvik eden ve toplumun yozlaşmasına sebebiyet verecek sayısız program ve dizi yayınlarına yaptırım uygulamada son derece seçici davranırken bazı kanallara ise basit gerekçelerle cezai yaptırım uygulayarak taraflı tutumlar sergilediğini, misyonuna aykırı şekilde faaliyet yürüttüğünü göstermektedir. 

Bu bağlamda;

  1. Elazığ’da yaşanan depremin konuşulduğu bir programda depremzede vatandaşların yaşadığı sıkıntıları ve bu konuda ‘herhangi bir hakaret veya küfür içermeyen’ sözlerini “aktarmak” ceza sebebi midir?
  2. Bakanlığınız, RTÜK’ün adil olmayan kararlarının ve ihmallerinin yol açtığı mağduriyetleri gidermek için hangi çalışmaları yapmaktadır?
  3. Bağımsız bir şekilde hareket ederek, toplumun zararına olacak yayınları denetleme pozisyonunda bulunan RTÜK,  iktidar partisinin menfaatlerine ve ideolojisine göre mi denetleme mekanizmasını işletmektedir?
  4. İktidara karşı en ufak muhalif söyleme karşı harekete geçen RTÜK, inancımızı, değerlerimizi ve toplumun ahlakını zedeleyecek dizi ve filmler ile yalan haberlerle donatılmış programlara neden müdahale etmemektedir?