Hindistan'da; Pakistan, Afganistan ve Bangladeş'ten gelen 6 dini gruba vatandaşlık yolunu açan, ancak aynı durumdaki Müslüman göçmenleri kapsam dışı bırakacak şekilde değiştirilen "Vatandaşlık Yasası"na karşı protestolar esnasında başkent Yeni Delhi’nin kuzeydoğusundaki bazı bölgelerde Hindu grupları ve Hint güvenlik güçleri işbirliğiyle Müslümanlara karşı kitlesel bir linç girişiminin başlatıldığı, ev ve iş yerlerinin basıldığı, camilerin ateşe verildiği ve Müslümanların can ve mal kayıpları yaşadığı haberleri dünya basınında yer almıştır.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, BM İnsan Hakları Konseyinin 43'üncü oturumunda; “yasanın büyük endişe kaynağı olduğunu, diğer gruplar tarafından Müslümanlara yönelik saldırılara karşı polisin harekete geçmediğine ve barışçıl protestoculara karşı polisin aşırı güç kullandığına dair gelen haberlerden endişeliyim” dediğini bilmekteyiz.

Bu Bağlamda;

  1. Vatandaşlık Yasasının çıkartılması ve sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili Müslüman halkın siyasal ve sosyal haklarıyla ilgili Türkiye Cumhuriyeti herhangi bir diplomatik temasta bulunmuş mudur?
  2. Yaşanan gelişmeler üzerine Bakanlığınızca Hindistan devlet yetkilikleriyle resmi herhangi bir görüşme yapılmış mıdır?
  3. Hindistan’daki vatandaşlarımız yaşanan hadiselerden etkilenmiş midir? Olaylardan etkilenen vatandaşlarımız Bakanlığınızca takip ediliyor mu?
  4. Yaşanan olayların sebeplerini tespit etmek, olaylar esnasında yaşanan can ve mal kayıpları ve genel bilançoyu tespit etmek üzere çalışan organize bir biriminiz mevcut mudur?