Suriye’yi ve coğrafyamızı paylaşım alanına dönüştüren emperyalistler arasındaki güç savaşı şekil değiştirerek yıkımına devam ediyor. 9 yıldır kurulup dağılan ittifakların sonuncusunda, yani Türkiye ile Rusya arasındaki ipler kopma noktasına geliyor. Daha düne kadar sınırımızda savaşın eşiğine geldiğimiz ABD, birdenbire Türkiye ile “yeniden” yakınlaşmaya başlıyor.
Suriye meselesinde Türkiye hakkını savunurken, ABD yine durumdan vazife çıkarmaya çalışan pozisyonunu kuvvetlendiriyor!
ABD’NİN NİYETİ ORTADA!
Geçtiğimiz gün İdlib’de 5 asker ve 3 sivil personelimizin şehit edilmesinin hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Rusya, Astana ve Soçi’ye sadık değil” açıklaması, Ankara ile Moskova arasındaki tansiyonu yükseltti. Durumu fırsat bilen ABD ise önce taziye mesajı yayınladı, sonra da NATO üyesi Türkiye’nin her anlamda yanında olduğunu kaydetti. Buna bir de ABD’de görülen Halkbank davasının geçici olarak durdurulması eklenince, Astana süreci ile “oyun dışı kalan” ABD’nin yeniden bölge denklemine girme niyeti iyice açığa çıktı.
Geçtiğimiz günlerde Suriye rejimi tarafından İdlib’e yönelik başlatılan kara operasyonunda yapılan top atışları sonucunda bölgede gözlem görevinde bulunan 5 asker ve 3 sivil personelin şehit edilmesi ile Ankara-Moskova ve Şam arasında karşılıklı gerilimler yaşanmaya başladı.
ABD SÜREÇTE TARAF OLMAYA BAŞLADI
İdlib’de karşılıklı açıklamalar ile ipler kopmaya yüz tutarken, durumu fırsat bilen ABD ise eline makas alarak yaşanan sürece müdahale etmeye başladı. Şehitleri için taziye mesajı yayınlayan ABD, saldırıya karşılık Ankara’nın karşı saldırıda bulunmasını desteklediklerini belirterek, ABD olarak NATO üyesi Türkiye’nin her anlamda yanında olduklarını kaydetti.
ANKARA MOSKOVA İKİ AYRI UCA GEÇTİ
Rejim güçlerinin İdlib’e her saldırısında Ankara ve Moskova’nın devreye girmesi ile olaylar yatıştırılmaya çalışılırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan son gelişmeler ile ilgili, “Rusya, Astana ve Soçi’ye sadık değil” açıklaması yapması bu son saldırının Ankara ve Moskova’yı iki ayrı uca attığını gösterdi.
DİKKAT ÇEKEN GELİŞMELER
ABD’nin İdlib ile ilgili açıklamaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’nın işgali altında olan Kırım ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunması, ABD’de görülen ve Türkiye’ye aba altından sopa gösterilmek için kullanılan Halkbank davasının geçici olarak durdurulması gibi gelişmelerin son günlerde peş peşe yaşanıyor olması ise akıllara, “Türkiye, İdlib etkisi ile makas mı değiştiriyor?” yönünde olmasına neden oldu.
GERGİNLİK ORTAYA ÇIKIYOR
Ankara, saldırının sorumlusu olarak Şam yönetimini işaret edip Moskova’nın aradan çekilmesini isterken, Moskova ise Şam’a kendini siper etme yolunu seçerek yapılan saldırıda Türkiye’yi hatalı bularak Şam yönetimini aklamaya çalıştı. Ayrıca Moskova’nın saldırıda şehit olanlar ile ilgili bir taziye mesajı yayınlamaması da iki ülke arasındaki gerginliği ortaya koymuş oldu.
“ÇATIŞMAYA GİRMEMİZE GEREK YOK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin sorduğu “Rusya ile bu manada bir gerginlik de yaşanıyor. Mevcut işbirlikleri ve S-400 alımı dikkate alındığında Rusya’ya bir mesaj vermek ister misiniz?” sorusuna, “Bizim, Rusya ile şu aşamada bir çatışma ya da ciddi bir çelişki içerisine girmemize gerek yok. Bunu niye söylüyorum? Bizim şu anda Rusya ile çok ciddi stratejik girişimlerimiz var. Bunlardan birisi çok kararlı şekilde başlatılan nükleer enerji konusudur. Burada inşa süreci devam ediyor” dedi.
“ASTANA VE SOÇİ YARA ALDI”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Tabii ki karşılığını verdik. Rejimin bu saldırganlığını bir an önce durdurmak gerekiyor. Dün Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’a da verdiğim mesaj bu. Astana ve Soçi süreçleri son zamanlarda tamamen ortadan kalkmadı ama yara almaya ve önemini kaybetmeye başladı. Burada ‘rejimi biz tam kontrol edemiyoruz, durduramıyoruz’ bahanelerini de doğru bulmuyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin “Yeniden Asya” politikası hakkında Asya ülkelerinin başkentteki diplomatik misyon temsilcilerine yönelik toplantıda konuştu. Orta Doğu’nun önemli bir kısmının da Asya’da olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Hemen yanı başımızda Suriye’de yaşanan krize uzun zamandır bir çözüm bulmak için çalışıyoruz. Son günlerde İdlib’de ciddi bir gerginlik oldu. Dün de 8 şehidimiz var. Rejimin saldırganlığı, arsızlığı artıyor. Bunu dengelemek, durdurmak için yine bugüne kadar olduğu gibi, Astana ve Soçi sürecinde olduğu gibi özellikle komşumuz Rusya ile bu çatışmaları durdurmak için çaba sarf ediyoruz. Bu amaçla da dün (Rusya Dışişleri Bakanı) Sergey Lavrov ile telefon görüşmesi yaptım. Burada tabii ki Rusya’ya da önemli görevler düşüyor.”
“HEM AVRUPA’NIN HEM ASYA’NIN PARÇASIYIZ”
Çavuşoğlu, Türkiye’nin en doğudaki Avrupalı ve en batıdaki Asyalı olduğunu kaydederek, “Güçlü bir NATO üyesi ve önemli bir Avrupa ekonomisi olarak Asya’yla ilişkilerimizi güçlendirmekte bir çelişki görmüyoruz. Esasen, Batılı kimliğimiz Asya’daki varlığımızı; Asya ile aramızdaki güçlü tarihi ve kültürel bağlar da Batı’daki mevcudiyetimizi güçlendiriyor. Doğu’yu ve Batı’yı meczeden zengin kültürümüz, beşeri ilişkilerimiz ve tarihi mirasımızla hem Avrupa’nın hem Asya’nın önemli bir parçasıyız” ifadelerini kullandı.
REJİMİN BU SALDIRGANLIĞINI BİR AN ÖNCE DURDURMAK GEREKİYOR
Suriye’de Esed rejimi tarafından dün 7’si asker 8 kişinin şehit edildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, “Tabii ki karşılığını verdik. Bundan sonra da bunun karşılığını vereceğiz ve burada durmayacağız. Rejimin bu saldırganlığını bir an önce durdurmak gerekiyor. Dün Lavrov’a verdiğim mesaj da bu. Astana ve Soçi süreçleri son zamanlarda tamamen ortadan kalkmadı ama yara almaya ve önemini kaybetmeye başladı” diye konuştu.
‘REJİMİ TAM KONTROL EDEMİYORUZ’ BAHANELERİNİ DOĞRU BULMUYORUZ
Türkiye’nin her faaliyetinde Rusya ve Türkiye arasında bir kaza ya da dost ateşi olmasın diye bildirimde bulunduğunun altını çizen Çavuşoğlu, “Burada ‘rejimi biz tam kontrol edemiyoruz, durduramıyoruz’ bahanelerini de doğru bulmuyoruz. Bu diyaloğumuzun amacı da Rusya ile beraber tekrar sükuneti sağlamak. Ama rejimin de dizginlenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Çavuşoğlu, Suriye’de sahada çatışmalar devam ederken siyasi amaç güden Astana ve Soçi süreçlerinin zarar göreceğini belirterek, Türkiye ve Rusya’nın bu süreçleri canlı tutmak ve güçlendirerek siyasi çözüme gitmek için temasta olduğunun altını çizdi.
LAVROV İLE SURİYE’Yİ GÖRÜŞTÜK
Çavuşoğlu, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yaklaşık bir hafta önce ve dün Rus mevkidaşı ile görüştüğünü, Astana ve Soçi süreçlerinde İran ile birlikte Rusya’nın Türkiye’nin ortağı olması nedeniyle bu konuları Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile ele aldıklarını anlatan Çavuşoğlu, Suriye’de sahada ateşkesi tahkim etmek ve kalıcı hale getirmek ile Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğünü sağlamak amacıyla süreç devam ederken, “sahada rejimin saldırganlığının arttığını ve arsızlaşmaya başladığını” söyledi.
Kaynak: Milli Gazete
