CHP lideri   Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Başörtüsü yasası" çıkışı gündemde konuşulmaya devam ediyor. Dün  Cumhurbaşkanı Erdoğan başörtüsü sorununun anayasa ile çözülmesi için çağrı yaparken CHP lideri Kılıçdaroğlu ise "arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa" şartı ile "her türlü desteği vermeye hazırız" demişti. Erdoğan buna karşılık ise  "Bay Kemal, Anayasa değişikliğine 'kabul oyu vermeyiz' dedi. Bunlar yalancı." diyerek sözlerini çarpıtmıştı.

Başörtüsü konusunda eski AK Partili Ahmet Taşgetiren'den çarpıcı yorum geldi. Karar gazetesi yazarı Taşgetiren, "“Siyasi dalaş” olmasa, Tayyip Bey, “siyasi istismar”la suçlamak yerine teşekkür ederdi Kılıçdaroğlu’na." yorumu yaptı.

Taşgetiren'in "Yasal güvence yolunda, hem de CHP’yle.." başlıklı yazısında ilgili bölüm şu şekilde:

" AK Parti  dünyasında bile muhtemel bir CHP’li iktidardan sakındırmak için, “Bu iş yasal olarak çözüme kavuşmadı, yarın başka bir iktidar gelirse…” gibi konular seslendirilmekteydi. Konu “şimdilik dokunmayalım, nasıl olsa iktidardayız” cümlesiyle noktalanıyordu.

Son zamanlarda “Ak Parti giderse başörtüsü yasağı gelir” sözü iktidar tarafından kitlelerde başka alanlara yönelen arayışları durdurmak için konuşulmaya başlandı. Yani ortada “başörtüsünün fiilen, yani Ak parti iktidarda olduğu için serbest hale geldiği, yasal garanti olmadığı” gerçekliği vardı.

Bu, 6’lı masada da konuşuldu ve “Yasal garanti getirme” noktasına gelindi. Kim yapmalıydı bu çıkışı? Kim yaparsa anlamlı olurdu?

Kılıçdaroğlu’nun “Başörtüsüne yasal güvence” çıkışı buradan doğdu.

Şimdi Kılıçdaroğlu bu çıkışı yapıyor. Bence Türkiye için doğru bir denklem. “Siyasi dalaş” olmasa, Tayyip Bey, “siyasi istismar”la suçlamak yerine teşekkür ederdi Kılıçdaroğlu’na.

Ama öylesine kıran kırana bir kazanma – kaybetme trendine girildi ki, rakibin en doğrusuna sahip çıkmak bile mümkün olmuyor.

Evet, Tayyip Bey, dünkü grup konuşmasında CHP’yi ve Kılıçdardğlu’nu başörtüsü ve inanç özgürlüğü konusunda deyim yerindeyse yerin dibine batırdı. Haklıydı da.

Ancak, Kılıçdaroğlu’nun hamlesini yine de boşa atmadı. CHP’yi ve 6’lı Masayı meseleyi kanun boyutunda değil, anayasa boyutunda çözmeye davet etti. “Birlikte bir anayasa değişikliği yapalım” dedi. Bu da iyi. Başörtüsü ve kılık kıyafet konusundaki özgürleşmenin bütün partilerin ittifakı ile gerçekleşmesi Türkiye için iyidir. Kıran kırana siyasi kavgaların içinden hayırlı bir sonuç çıkarsa ne kadar iyi olur."