Gazeteci/yazar Barış Yarkadaş bugünkü köşesinde, ''Esnaf AKP’lileri şaşkınlıkla izliyor…'' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Yarkadaş, esnafın yaşadığı ekonomik sıkıntılara değindiği yazısında, esnafın özellikle artan maliyetler karşısında belinin büküldüğünü ve AKP'yi savunmak için ekranlara çıkan gazetecilerin kendilerine yöneltikleri suçlamaları şaşkınlıkla izlediklerini ifade etti.

Erdoğan'ın insanlar büyük geçim sıkıntıları yaşadığı bir dönemde 2053 hedeflerinden bahsettiğini hatırlatan Yarkadaş, muhalefete iktidardan umudunu kesen milyonlarca kişiye dokunarak alternatifin kendisi olduğunu hissettirmesi çağrısında bulundu.

Barış Yarkadaş'ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

Fırsat buldukça küçük esnafla sohbet eder, işlerinin nasıl gittiğini sorar ve bir bakıma “piyasanın nabzını” tutarım. Taksi şoförleri, fırıncılar, berberler, emlakçılar, cafe ve lokanta çalışanları, ekonomideki gidişatı üç – beş dakikada özetler.

MAYA FİYATINA TEPKİ

Önceki gün de bir fırıncı ile sohbet ettik. Fırın sahibi esnafımız “Barış Bey, artık dayanamıyoruz. Az önce mayaya paket başına 100 TL zam geldi” dedi. Fırın sahibi yurttaşımız, “170 TL’ye aldığımız 12’lik maya paketi, 270 TL oldu. İsterseniz faturasını göstereyim” diye dert yandı. Hemen peşinden de ekledi: “Zaten maya üreten firma da Fransızların… ‘İster alın ister almayın’ diyorlar. Gerçekten ne yapacağımızı biz de şaşırdık…”

“FATURAYI GÖSTERELİM”

Fırın sahibi yurttaşımızın şaşkınlığı bununla sınırlı değil tabii ki…

Kendisine “Görüyorsunuz, TV’de bunları anlatıyoruz ama AKP’yi savunan gazeteciler anlattıklarımıza inanmıyor. Abarttığımızı söylüyorlar” cevabını verdim. Fırıncı yurttaşımız bu sözlerimin ardından şöyle konuştu: “Zaten onları izlerken de biz şaşırıyoruz. Neden inanmıyorlar ki? İnanmıyorlarsa gelsinler faturaları, irsaliyeleri, depo fişlerini gösterelim. Nerede yaşıyor bu insanlar?”

Şaşıran ve tepki gösteren sadece fırıncı mı?

Dün sohbet ettiğimiz bir pazarcı esnafı da katıldığım bir TV programına ilişkin düşüncelerini aktarırken, “Bu kadar da olmaz gerçekten?” diyerek tepkisini gösterdi.  Pazarcı esnafımız, “  AK Parti’yi savunan bir ziraatçi, bizleri patatesi fahiş fiyatla satmakla suçladı. Ne ilgisi var! Beyefendinin piyasa koşullarından haberi yok galiba” diye konuştu.

“MALİYETLER ÇOK ARTTI”

Pazarcı esnafımız sözlerini şöyle sürdürdü: “Patates bir yıl önceden alınır, depoya konulur. Depoya kira verilir. Dolar ve Euro patlayınca, her şeye iki katı zam geldi. Dolayısıyla depo kiraları da iki katına çıktı. Bu da patatesin satış maliyetini artırdı. Patatesin nakliye ücreti de mazot zamları yüzünden iki katına çıktı. AK Parti’yi savunanlar hep küçük esnafı ve market sahiplerini suçluyor. Böyle bir mantık olabilir mi?”

ESNAF SUÇLANMAKTAN BIKMIŞ

Gördüğünü üzere, küçük esnaf, AKP’nin yanlış politikaları yüzünden ne yapacağını şaşırmış durumda… Çünkü; hem AKP hem de AKP medyası, her olumsuzluğun faturasını küçük esnafa kesiyor ve esnaf ile halkı karşı karşıya getiriyor. Bu da çoğu geçmişte AKP’ye oy veren küçük esnafta şaşkınlık meydana getiriyor. Birçoğu “Biz bu partiye mi oy vermişiz?” tepkisini gösteriyor.

2023 NE OLACAK?

Ekonomik kriz derinleştikçe, sorunlara çözüm bulamayan AKP ise zaman kazanmaya ve toplumu rahatlatmaya çalışıyor. AKP Genel Başkanı  Recep Tayyip Erdoğan 2023’ün nasıl geçeceğini kara kara düşünen milyonlarca yurttaşa “2053’te yapacakları”nı anlatıyor. Ancak bunların hiçbiri esnafın yarasını iyileştirmiyor. Esnaf, kirayla, vergiyle ve sattığı malın yerine yenisini koyamama gibi sorunlarla boğuşurken, üstüne üstlük bir de sürekli suçlanıyor. Bu da iktidar partisine yönelik haklı bir tepkiye yol açıyor.

İşte tam bu bağlamda, başta  CHP olmak üzere tüm muhalefet partilerinin iktidardan umudunu kesen milyonlarca kişiye dokunarak alternatifin kendisi olduğunu hissettirmesi gerekiyor.