Adıyaman’da AKP Grup Başkan Vekili Mahir Ünal’ın konuşması sırasında “Vallahi açım ben” deyince görevliler tarafından salondan çıkarılan çiftçi Ali Avcı yaşadıklarını ilk defa anlattı. Ali Avcı, “Toplantıda havadan sudan konuşulunca ben de tepkimi dile getirdim. Ben oraya provokasyon için değil, onunla görüşüp derdimi anlatmak için gittim” dedi.

Konuşmalarında ve sosyal medya hesaplarında verilen demeçlerde ‘milletin yanında olduklarını’ dile getiren AKP’li isimler yine şaşırtmadı. Adıyaman’ı ziyaret eden AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, konuşması sırasında “Vallahi açım ben” diye bağıran çiftçi salondan çıkarılmıştı.. Medyaya yansıyan bu olay sonrasında AKP’li Ünal, esnafın dertlerini dinlediklerini belirterek sosyal medya hesabından, “Adıyaman’ın gönlü geniş, değerli esnafıyla birlikteyiz” paylaşımı yapması dikkat çekti.

SALONDAN ÇIKARILAN ÇİFTÇİ KONUŞTU

Sözcü’den Hakan Kaya’nın haberine göre Çiftçi Ali Avcı şu açıklamalarda bulundu:

“Ben AKP’liyim aynı zamanda sandık görevlisiyim. Bizim toplantı vardı, ben de toplantıya gittim. Ben zannettim ki işsizlik, yoksulluk, pahalılıktan bahsedilecek. Orada devamlı bildiğimiz şeylerden bahsedildi. Boş konulara değinildi. Biz devletimizi, milletimizi seven insanlarız. Ben işsizim. Toplantıda havadan sudan konuşulunca ben de tepkimi dile getirdim. Adıyaman’da büyük bir işsizlik var. Millet dile getirmekten korkuyor. “Ben işsizim, ben açım” dedim. Ben oraya provokasyon için değil, onunla görüşüp derdimi anlatmak için gittim.”

“OĞLUM SEN ÜNİVERSİTEYE GİT BEN DİLENSEM DE SENİ OKUTURUM”

“Adıyaman’ın Gölpınar köyünden 5 sene önce merkeze taşındım. İş bulamayınca hazine arazisine çiftlik kurdum. Ziraat Bankası’ndan 100 bin TL kredi çektim, koyun aldım. Üçüncü çevre yolu araziye denk gelince yıktılar çiftliğimi. Koyunlarımı borçlarım yüzünden zararına satmak zorunda kaldım. Belediyeye gittim durumumu anlattım. ‘Benim masrafımı verin’ dedim. Bana sadece 3 bin TL’ye yakın bir para verdiler. Oysa ben hayvanlarımı sattım en az 50 bin lira zarar ettim. Çiftliğim gitti, işsiz kaldım. Çocuklarımdan biri de askere gidecek.”

Üniversiteyi kazanan bir oğlum vardı. Turizm ve otelcilik bölümünü kazanmıştı, üniversiteye gidecekti. ‘Oğlum sen üniversiteye devam et, ben dilensem de seni okuturum’ dedim. O da bana, ‘Baba sen işsizsin, evde çalışan yok. Ben de okursam aç kalırız’ dedi. Ben gittim muhtarlıktan fakirlik kağıdı aldım, bu sene üniversiteyi okumasını erteledim. Oğlum gençlerin oynadığı oyun salonunda çalışıyor. Onun verdiği günlük 50 lirayla geçiniyorum. Biz derdimizi kime anlatalım?”