Abdurrahman Dilipak, İsrailli tarihçi Yuval Noah Harari’nin geçtiğimiz günlerde CNN’deki gerçekleştirdi röportajını okuyucularına aktarırken “Bizimkiler bu adamların peşinden onların gösterdikleri istikamette emin adımlarla ilerlemeye devam ediyorlar.” diye yazdı. 

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak bugünkü “Harari ne demek istiyor?” başlıklı yazısında tarihçi Yuval Noah Harari’nin görüşlerine yer verdi. Dilipak’ın yazısına göre Harari gibi insanlar artık ahirette bir cennet değil, bu dünyada onu istiyorlar. Göksel bir pasta değil, satın alacağı bir pasta için çalışmak istiyor ve Bunun için o geleneksel din ve ahlak anlayışından vazgeçmek gerekiyor. 

Yazısının devamına isim vermeden  AK Parti politikalarını eleştiren Dilipak, “Bizimkiler bu adamların peşinden onların gösterdikleri istikamette emin adımlarla ilerlemeye devam ediyorlar.  Bizi faiz, enflasyon, kur üçgenine hapsetmişler” diye yazdı.

Dilipak’a göre Harari gibi düşünen insanlara muhalif kişiler ortaya çıktıkça bu isimler engelleniyor. Bu konuda Gümüş Motor’u kuran Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ı örnek gösteren Dilipak yazısının sonunda şunları ifade etti:

Bizimkiler bu adamların peşinden onların gösterdikleri istikamette emin adımlarla ilerlemeye devam ediyorlar. 
Bizi “Faiz, enflasyon, kur üçgenine hapsetmişler. 
Üretim yapmak isterseniz, onların tanımladığı alanda çalışmazsanız, Nuri Demirağ, Killigil’i hatırlayın. 
Erbakan Gümüş motoru yaptı ne oldu. 
Kavala’nın babası Lombargini’nin TR temsilcisi idi. 
Geldiler Gümüş motoru batırdılar. 
Finansman, KnowHow, Teknoloji, hammadde, pazar, maliyet hepsi ayrı bir sorun. 
Başkalarının yaptığını yaptığınızda rekabet edebilme ayrı bir sorun, tamir-bakım, sürdürülebilirlik! 
Onlar konuşurken, bütün media kamera ve mikrofonları onların önünde hazır. Biz konuşmak için meydan, kürsü bulamıyoruz. Kablolar kesik. Global bir sansürle karşılaşıyorsunuz bugün olduğu gibi. 
Onların tenekesi altın, bizim altınımız teneke oluyor. Bugün bazı şeyleri yeniden düşünmemiz gerekiyor. Onların bize açtığı alanda oynayarak onlarla rekabet edemeyiz. 
Onlardan aldığımız kavram ve kurumlarla da özgün bir medeniyet inşa edemeyiz. 
Onların açtığı yoldan ilerleyerek de Cennete ulaşamayız.