Bu sorunun cevabını Sayın Devlet Bahçeli şöyle vermiş:

“İnsanlık uzun zamandır hiç bu kadar ortak bir hedefte birleşmemişti. Uygarlıkların günbatımında; her renkten, her dilden, her dinden, her kökenden insan ağır bir soruna eşgüdüm halinde çareler arıyor. Dünyanın dağınıklığı bir virüsün müdahalesiyle dengelenip düzenleniyor.”

Dünyanın dağınıklığı gerçekten de dengelenip düzenlenecek mi bunu zaman içinde göreceğiz ama ülkemizde olumlu gelişmeler çok: Yardımlaşma örnekleri artıyor ve insani çözümler aranıyor. Maddi ve manevi anlamda Devletimiz elinden geleni fazlasıyla yapmaya çalışıyor, sivil toplumdan da Devletimize destek vermeye çalışanların sayısı az değil.

Maaşlarını bağışlayanlar, ihtiyaç sahipleri için yemek paketleri hazırlayıp sessizce dağıtanlar, çok daha az imkânı olup da kendi yaptığı çorbayı evden çıkamayan insanlarımıza götürenler, yaşlı ve hastalarımız için seferber olanlar, alışverişlerini yapıp evlerine getiren jandarma ve polisimiz, ihtiyaç sahiplerine yardım yapacaklarını açıklayan futbolcularımız, sanatçılarımız, evden çıkamayanların ihtiyaçları için ilanlar bastıran, fedakârca koşturan ülkücü kardeşlerimiz ve daha niceleri…

Bu vesileyle gecesini gündüzüne katarak çok zor şartlarda, hastalanma riskini göze alarak çalışan tüm sağlık personelimizden, jandarmamızdan, asker ve polisimizden Allah razı olsun. Benim ailem de sağlıkçı, nasıl zor şartlarda çalıştıklarını çok iyi biliyorum, onların durumunu anlamaya çalışıp, işlerini kolaylaştırmak bizlerin görevi.

Bütün bu çabalara rağmen tabi ki yine eksiklikler, gözden kaçan noktalar olabilir, bunların dile getirilmesi ve çözüm istenmesi de gerekir ama lütfen yapıcı olalım, çözüm gösterelim, hatta çözüme yardımcı olalım. Şu an yıkıcı olma ya da açık arama zamanı değil. Böylesine önemli kriz durumlarında tek çözüm birliği sağlamak ve güçleri birleştirmektir.

Birlik olursa başarırız, birbirimizle uğraşmak gücümüzü alır, dikkatimizi birbirimize değil iyiliğe, yardımlaşmaya verelim, sevgiyi anlatalım, alınacak tedbirleri yaygınlaştıralım, muhtaçların sesini duyuralım, verimli olacak yöntemler düşünelim. Bu ülke hepimizin bunu hiç unutmayalım.

Her konu, her sorun çift yönlüdür. “Empati yapmak” başkalarının içinde bulunduğu durumu düşünmek, önce hüsn-ü zanla bakmak, yardıma açık olduğunu hissettirmek birçok sorunu daha kolay çözmemizi sağlar. İnsan ruhu güzellikle, neşeyle rahatlar, her insanın sevgiye, sevince, dostluğa, kardeşliğe ihtiyacı vardır. Bu yüzden gerilimi artırıcı açıklamalardan kaçınıp, yatıştırıcı olmak ve kardeşliği, sevgiyi teşvik etmek özellikle böyle dönemlerde güçlü olabilmemiz için çok önemli. 

Güçlü olmak için, 

-Birilerine çelme takmak yerine yardımlaşmak,

-Kendi fikrinde ısrar yerine istişarenin bereketini anlayıp, fikirlere açık olmak,

-Tek elif gibi kendi başına dimdik durmaya çalışmak yerine elifleri yanyana getirmek gerekiyor ki başarabilelim.

Tabii ki sadece maddi değil manevi açıdan da bir teşvik ve yardımlaşma şart. Gücün asıl sahibi Allah'tır, bereketi veren ya da nimetleri kısan da Allah'tır. Allah bu gerçeği bize hatırlatmak için zaman zaman vesileler yaratır. Bu bir virüs de olabilir bir kaza da. Bir zorluk ya da eksiklik olduğunda bunun nedenini düşünmemek, görmezden gelmek olmaz.

Anlamazdan gelmek, çözümü için Allah’a yönelmemek, dua etmemek hiç olmaz. Bir virüs dünyayı değiştirebilir ama bunun iki yönlü olma ihtimalini hiç unutmayalım ve dünyanın güzel yönde değişmesini sağlamak için hep birlikte çalışalım

Allah her zorluğu kolaylaştırsın, ülkemize tekrar bereketini açsın, herkesi rahmetiyle kuşatsın inşaAllah.