Mağdurlar için adalet” olarak isimlendirilen İkinci yılında OHAL in Toplumsal Maliyetleri Rapor Sonuçlarının Değerlendirilmesi Panelinde HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun açılış konuşmasının ardından Sosyoloji Prof. Dr. Bayram Erzurumluoğlu sunumunu yaptı. Çok çarpıcı verilerin yer aldığı konuşmanın ana konusu 15 Temmuz Darbe girişimi ardından yaşanan mağduriyetlerin 12 Eylül darbesi ile karşılaştırılmasıydı.

“Sivil Holokost”

Erzurumoğlu’nun konuşmasının başında “15 Temmuz sonrası Türk toplumunun yaşadığı duruma sosyolojik olarak verilebilecek tek ismin Sivil Holokost olabileceğini düşünüyorum” dedi. 15 Temmuz sonrası OHAL sürecindeki cadı avlarını, Nazilerin sistemli soykırımına benzeten Erzurumluoğlu, daha sonra OHAL sürecindeki ihraçların sonuçlarının 12 Eylül Darbesi ile sayısal olarak karşılaştırdığı grafiklerin üzerinden sunumunu gerçekleştirdi

“6 Tane 12 Eylül Tankı Geçmiş”

“12 Eylül Sonrası resmi rakamlara göre 6 bin civarında kamu personeli görevlerinden atılmış. Fakat gerçek sayısın 35 bin civarı olduğu söyleniyor. 20 Temmuz sonrası ise ihraç edilenlerin sayısı 200 bin civarında. KHK’larla isim isim bildiğimiz 130 bin fakat bir de isimleri olmayanlar var. Askeri okuldan atılanlar, sınavları kazandıkları halde sınavları iptal edilenler yaklaşık 41 bin. Kendi kurumlarının yetkilileri ile veya OHAL yetkileri ile atılanların sayısı yaklaşık 30 bin civarı olduğunu tahmin ediyoruz. Bu şekilde 200 bini buluyor. Birde özel kurumlardaki yaklaşık 50 bin kişiyi eklersek, mağdur edilen sayısı 250 bin olacak. Fakat biz devlet kurumları dediğimiz için sayıyı 200 binde bıraktık. Tabi bir de bunun üzerine sözlü mülakat ve güvenlik soruşturmaları getirdiler. Birçok insan mağdur yakını olduklarından dolayı veya mağdur yakını olarak görüldüklerinden dolayı işlere alınmıyorlar, kazansalar bile güvenlik soruşturması mülakat gerekçesi ile ya işe almıyorlar veya işlerine son veriyorlar. Bunların sayısını da ilave etsek 350 bin veya 400 bini bulacak. Bir de mağdur yakını oldukları içinde Sosyal hakları verilmeyen insanlar da var tabii ki. 12 Eylül’ün mağdur ettiği insanların sayısına bakın şöyle bir baktığımızda en az 6 tane 12 Eylül Tankı geçtiğini şu basit çerçeveden bile görebiliriz.,

Asker 36 Kat mağdur

Peki askeri kurumlara ne oldu.12 Eylül ile karşılaştırdığımızda yaklaşık 36 kat fazla mağduriyet çıkıyor.

OHAL’in eğtime Vurduğu Darbe

Lise altı eğitim kurumlarımıza baktığımızda 12 Eylül 3 bin 854 öğretmeni mağdur etmişken, 20 Temmuz 65 bin öğretmeni mağdur etmiş durumda. Eğitim kurumlarının üzerinden 17 -18 kat 12 Eylül tank paleti geçtiğini söyleyebiliriz.

Mağdur Edilen Akedemisyenler

12 Eylül’de yaklaşık 120 tane akademisyen mağdur edilmiş. Bir akademisyen de mağdur edilse önemlidir elbette fakat kıyımın büyüklüğünü görmek açısından 20 Temmuz’un mağdur ettiği akademisyen sayısı 6 bin. Buna özel kurumlarda mağdur edilmiş olanları da ilave etsek 7bin 8 bin akademisyeni buluyor. Akademisyenin üzerinden de çok ciddi bir 12 Eylül tank paleti geçtiğini söyleyebiliriz.

12 Eylül'ün Yüz Katı Büyüklüğünde Şok Bir Darbe

Bundan daha büyük bir şey var. Adli kurumların üzerinden geçen. 12 Eylül sadece 47 Tane hakim ve savcıyı mağdur etmiş. Fakat 20 Temmuz kabaca 5 bin tane hakim savcıyı hedefine almış. Bu durumda 12 Eylül yüz katı büyüklüğünde bir şok bir darbe adli kurumların üzerinde geçmiş durumda maalesef.

Basın Mağduriyetleri

Basın yayın kurularının üzerinden baktığımızda 12 Eylül yaklaşık 31 tane gazeteciyi mağdur etmiş. 20 Temmuz sonrası ise 320 gazetecimiz hapse konulmuş.

Beyin göçü rakamları

Birde genel olarak topluma yansıyan sayıları vermek istiyorum. Malum sermaye kaçıyor demiştik, beyin gücümüz kaçıyor demiştik. Sosyal kültürel nüfusumuz dışarıya kaçıyor demiştik. Onun farklı bir yansıması olarak 12 Eylül sonrası yaklaşık 30 bin insan yurt dışına iltica etmiş. Fakat 20 temmuz sonrası Avrupa sığınma Destek ofisinin resmi rakamlarına göre tam sayı 52 bin. Amerika’ya Kanada’ya Norveç’e ve Dünya’nın diğer ülkelerine iltica edenlerin sayısını da ilave edince 60 bin sayısına ulaştık. 12 Eylül’ün iki katı insan yurt dışına çıkmak ve de iltica etmek zorunda kalmış. Bu demektir ki iki tane 12 Eylül yaşamış.

12 Eylül’e Rahmet Okuyacak hale geldik

Bazılarımızın şöyle dediklerini duyuyorum. 12 Eylül’e rahmet okuyacak hale geldik. Neden o hale geldiğimizin resmi rakamları burada. Velhasıl 28 Şubat’a 12 Eylül’e neden rahmet okuduğumuz anlaşılmış olduk. Altında bir gerçeklik payı da varmış. 12 Eylül’de yargılananlarla 20 Temmuz’da yargılananlar aşağı yukarı eşit ben bütün göstergeleri buraya koymadım hem vakit yetmez hem de diğer araştırmacılara da alan bırakalım diye. Buradaki verilen hep seçilmiş verilerdir. Daha fazlasını diğer araştırmacı arkadaşlardan bekliyoruz.

Hitler Almanyası ve McCarthy ABD si ile Kıyaslanması

20 Temmuz sonra yaşanan mağduriyetlerini Hitler Almanyası ve MCCarthy ABD si ile de karşılaştırdım.

Hitler 1933 de çıkardığı bir kanunla 1500 tane akademisyeni üniversitelerden ihraç etmiş. Fakat gitsinler ağaç kabuğu yesinler de dememiş. Emekliliği hak edenleri emekliliğini vermiş. Sosyal güvencesi hakkı olanlara sosyal haklarını vermiş. Hitler'in kamu kurumlarında mağdur ettiği kişilerin toplam sayısı 12 bin ve bu rakam da abartılı bir rakam.

McCarthy 7 yıllık sürede 10 -12 bin yine abartılı rakam veriyorum. 12 Bin kişinin mağdur olmasına sebep olmuş bunların arasında bir tane bile akademisyen yok.

Fakat cadı avları süreçlerinde hedefe konan cadılarla, mağdur edilen cadılar da daima farklı oluyor Mc cartey güya komünist cadı avı yaptı ama kamudan daha çok eşcinselleri tasviye etti. Bizde de FETÖ ihraçları var ama kimlerin FETÖ’cü kalıbına sokulduğunu hepimiz biliyoruz.

Bütün Türkiye Toplama Kampı

Üzerimizden böyle bir şiddet geçmiş durumda . Neden bu kişilerle karşılaştırılıyor dersek, Hitler muhaliflerini, küçük, yeri belli kamplara toplamıştı. Bizler için, mağdurlar için bütün Türkiye toplama kampı.