Aksakallı: 'Personel kışlayı terk etmesin' emri uygulansa darbe açığa çıkardı!






Darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'in vurulması davasında dinlenen Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın "TSK'da kriz ve olağanüstü durumlarda ilk haber alınır alınmaz tedbir olarak ‘personel kışlayı terk etmesin' emri verilir. Bu temel kural 15 Temmuz da uygulansa darbe girişimi açığa çıkardı" dediği öğrenildi.


















Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın, darbe girişimi öğrenildikten sonra ÖKK'da ne gibi tedbirler alınabileceği sorusuna "TSK'da kriz ve olağanüstü durumlarda ilk haber alınır alınmaz tedbir olarak ‘personel kışlayı terk etmesin emri' verilir. Birlik komutanları kışlalarında mesaiye devam edilir. Her zaman uygulanan bu temel ve basit kural 15 Temmuz da ilk haber alındığı zaman uygulanmamıştır. Uygulansaydı darbe girişimi baştan açığa çıkardı" yanıtını verdiği ortaya çıktı.


15 Temmuz'da darbeci general Semih Terzi'yi etkisiz hale getiren Astsubay Ömer Halisdemir'in öldürülmesi ve Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın (ÖKK) ele geçirilmesiyle ilgili 18 sanığın yargılanmasına dün devam edildi. Duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verilen Aksakallı'nın, duruşmadan önce 17 Mart'ta adliyeye gelerek mahkemede ifade verdiği ortaya çıktı.


Aksakallı, önceki ifadesinden farklı olarak, 15 Temmuz'da Genelkurmay karargahında Tuğgeneral Mehmet Partigöç ile karşılaştığını belirterek, "Daha sonra darbeci olduğu anlaşılan Tuğgeneral Partigöç ile koridorda karşılaştım. Çok telaşlıydı. Yüzü de adeta kızamık şekeri gibi kıpkırmızı idi. Hasta olup olmadığını sordum. ‘Yok komutanım, iyiyim bir şey yok' diye cevap verdi" dedi.


Milliyet'tenTürker Karapınar'ın aktardığına göre Aksakallı, şunları söyledi:


'ALBAY BAK'I UYARDIM, TAVRINI DEĞİŞTİRMEDİ'


"Darbeci yarbay Mehmet Ali Çelik ile görüştüm. Genelkurmay'dan mesaj geldiğini, ÖKK komutanı görevimden alındığımı, yerime Terzi'nin atandığını anlattı. Mesaja itibar etmemeleri gerektiğini ilettim. Albay Ümit Bak ile konuştum. Kendisi darbe mesaj emrini kastederek bu emirlere uyacağını ve Terzi'nin emirlerine uyacağını söyledi. Bana karşı çok katı bir tutumu vardı. Ben de kendisine emirlere uymamasının ağır sonuçlar doğuracağını söyledim. Uyardım, Bak tavrını değiştirmedi. Fırat Çelik'ten, Terzi'nin darbeci Fatih Şahin ve emrindeki iki timle birlikte Diyarbakır'dan Ankara'ya hareket ettiğini öğrendim. Şahin ile görüşmek istedim. Ancak telefona gelmedi. Olayın başından itibaren verilen talimatlardan en fazla kuşkulanması gereken kişi oydu ve benimle mutlaka bağlantı kurmalıydı. 01.26 sıralarında Diyarbakır'dan Albay Altan Bora aradı ve Terzi'nin uçakla Ankara'ya hareket ettiğini, ancak şüpheli hareketleri olduğunu söyledi. Terzi'nin hain olduğunu söyledim.

Diyarbakır'da uçakların bulunduğu üssün hassas olduğunu, tedbir alınması gerektiğini ilettim. Daha sonra Bora'nın Terzi ile birlikte uçakla Ankara'ya giden Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz'ı arayarak Terzi'nin hain olduğunu ilettiğini öğrendim."


'AHMET KEMAL YÜZBAŞI ARADI'


"Saat 02.30 sıralarında Fırat Çelik beni aradı ve Diyarbakır'dan Terzi ile birlikte gelen tim komutanı Ahmet Kemal Yüzbaşı ile onun emrindeki bir grup astsubayın Etimesgut'ta Özel Hava Alayı'nda kaldığını, Ahmet Kemal Yılmaz'ın bizden emir beklediğini söyledi."


'KARŞI GELDİĞİ İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ'


KK'ya Terzi ile birlikte gelen ve o an için Üsteğmen Mihrali Atmaca komutasında bulunan tim personeli, bizim Ahmet Kemal Yüzbaşı vasıtasıyla kendisine yönelttiğimiz emirleri yerine getirdiler. Bu kapsamda Albay Ümit Bak, Yarbay Mehmet Ali Çelik gözaltına alınıp etkisiz hale getirildi. Hatta Bak'ın gözaltına alınması sırasında darbeci olduğundan tereddüt etmediğimiz Nedim Şahin bu tim tarafından gözaltına alınma işlemine karşı geldiği için öldürüldü.


'TEŞEKKÜR KONUŞMASI YAPTIM'


"Sabah saat 10.00'a doğru ÖKK'ya gittim. Gittiğimizde nizamiyede gözaltına alınmış darbeci askerleri gördüm. Gözaltına alan askerlere teşekkür ettim. Karargâha gittim. Girişte beton zemin üzerinde şehidimiz Halisdemir cansız yatıyordu. Üzerinde örtü vardı. Örtüyü kaldırdım ve alnından öptüm. Karargâhın önünde darbeye karşı gelen rütbeli arkadaşlarım toplu olarak bulunuyordu. Bireysel olarak orada hiç kimseye teşekkür etmedim. Topluca teşekkür konuşması yaptım. (Sanıklardan Üsteğmen Mihrali Atmaca mahkemede verdiği ifadesinde ‘Aksakallı bana ‘aslanım eline sağlık diyerek' teşekkür etti' demişti)"