Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü evinde ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin ardından “ittifak” tartışması başladı.
Oğuzhan Asiltürk, ziyarette konuşulanlara ve partisinin ittifak politikasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
“BUNU AÇIKLARSAM BİR BÖLÜNME MEYDANA GELİR”
Asiltürk’ün Kudüs TV’ye yaptığı açıklamalardan dikkat çeken bölüm şöyle: “İleride şöyle mi yaparız böyle mi yaparız demenin zamanı o noktaya geldiğimiz zaman, seçime bir hafta kala buna karar verilir. Yapılır. Ondan önce bunu açıklarsam bir bölünme meydana gelir. Ben bunu açıklamam. Ne yapacağım kalbimde durur. İki topluluk var. İkisiyle de görüşerek bizim davamızın başarıya ulaşmasında en doğru yol hangisiyse ona karar verir ilan ederiz.”
Eski AKP Milletvekili Mehmet Ocaktan, Karar gazetesindeki bugünkü yazısında Oğuzhan Asiltürk’ün TV’deki sözlerini değerlendirdi. Ocaktan, “Asiltürk’ün Kudüs Tv’ye yaptığı açıklamalar, Saadet’i gemiye bindirme işinde hatırı sayılır bir mesafenin alındığını gösteriyor” dedi.
“SAADET PARTİSİ’NİN İTTİFAK GEMİSİNDE YER ALABİLMESİ İÇİN…”
Mehmet Ocaktan, “Saadet Partisi Asiltürk’le intihar dalışı yapar mı?” başlıklı yazısında, “Açıklamanın satır araları dikkatle okunduğunda aslında mutabakatın sağlandığı, ‘bölünme tehlikesi’ gerekçesiyle Asiltürk’ün nihai açıklamayı ertelediği anlaşılıyor. Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek bekleyip hep birlikte göreceğiz. Ama anlaşılan o ki Saadet Partisi’nin ittifak gemisinde yer alabilmesi için Temel Karamollaoğlu’nun bir şekilde denklem dışında tutulmasıyla gerçekleşebilecek” ifadelerini kullandı.
“BU İNTİHAR DALIŞINA KATILMAK NİYETİNDE OLMADIĞI KESİN”
Ocaktan yazısını şöyle sonlandırdı:
“Ama unutmamak gerekiyor ki, eğer bugün Saadet Parti’si siyasette önemli bir aktör haline gelmişse bu Temel Karamollaoğlu’nun eseridir. Muhtemelen Oğuzhan Asiltürk ömrünün sonbaharını AK Parti, Devlet Bahçeli ve Doğu Perinçek’e muhteşem bir kıyak çekerek noktalamak istiyor. Asiltürk’le birlikte gemiye kimler atlar bilemem, ama Saadet camiasının bu intihar dalışına katılmak niyetinde olmadığı kesin.”
“BU BİR DARBE PLANIDIR”
Saadet Partisi yöneticisi Ali Aktaş ise Oğuzhan Asiltürk’ün TV’deki sözlerine ilişkin “darbe” çıkışı yaptı. Aktaş’ın açıklaması şöyle:
“Oğuzhan Asiltürk, Saadet Partisi'ni kongreye götürmek istiyor. Böylece "söylediklerinin hepsini yapacak" kapı kulları seçtirmeyi planlıyor. AK Parti ile ittifaka razı edemeyeceği Temel Karamolloğlu'nu ve diğer seçilmiş kurulları değiştirmeyi hedefliyor. Bu bir darbe planıdır.”
İşte o mesaj:
Av. Ali Aktaş böyle seslendi:
Genel Başkanımız Temel Karamollaoglu'na buradan açık bir çağrıda bulunmak isterim;
DİRENİN! VEBALİMİZ OMUZLARINIZDADIR.
Sessiz yüzbinler ve tüm parti kadroları sizin yanınızda. Milli Görüş sizin ardınızda kurumsallaşmış bir yapı olarak kalmalı. Direnmezseniz tarih olacağız çünkü.
28 Şubat bizi "başörtüsü ve imam hatip mücadelesine" hapsetti. Bu geniş zamanı Refah Partisi'nin toplumun her kesiminin sorunlarını sahiplenen Milli Görüş'ü yerine dar alanda kısa paslaşmalarla tükettik. İlk defa sizle gerçek bir siyaset yapma imkanı elde ettik.
DİRENİNİZ!
Karizmatik liderler kendi devirlerinde hareketlerini hukuksal bir sistematik içinde kurumsallaştıramazlar. Bir hareket uzun erimli olacaksa bunu ancak sonraki lider başarır. Milli Görüş'ün ilk kuşağından olarak bu kurumsallaşmayı başarmak sizin elinizde.
DİRENİNİZ!
Yüksek İstişare Kurulu olmalı ama başkanı genel başkan olarak siz olmalısınız . Cumhurbaşkanı olsanız halka hesap vereceksiniz; YİK Başkanı gibi seçilmemiş ve tüzüğe göre sadece danışma organı olan akla, mantığa ve siyasi partiler yasasına aykırı bir kuruma değil.
Direniniz çünkü dindar sosyolojinin iktidar süreci büyük bir çürüme ile sonuçlandı. Buna ortak olamayız. Oluşan güven bunalımı ve bu büyük çürüme karşısında en az çeyrek asır bu kötü imajın altından kalkılamaz. Sadece SAADET bu süreçte temiz kaldı. Kirlenmemize izin vermeyiniz.
Direniniz zira zamanın ruhu statükodan değil ma'dunlardan yanadır. Ma'dun olmak mı yoksa çürümeye ortak olmak mı? Buna karar vereceğiz. Ve sadece siz bunu bizim adımıza başarabilirsiniz.
Yüzbinlerin vebali omuzlarınızdadır ve tarih sizi bu son kararınız ile hatırlayacaktır.
