Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu TV5'te yayınlanan 2+1 programına konuk oldu. 

Dış politikadan, siyasete birçok konuya değinen Davutoğlu, gazeteciler Mustafa Deniz ve Çağlar Cilara'nın sorularını yanıtladı.

Cumhur İttifakı içerisinde medya önünde görülmeyen bir kavga olduğuna dikkat çekti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisi ile ilgili yaptığı açıklamaları hatırlatarak,  "Sayın Erdoğan'ı uyarıyorum, etrafına iyi baksın" diyen Davutoğlu'nun konuşması şu şekilde;

FETÖ hangi yöntemleri kullanmışsa Pelikan aynı yöntemleri bana karşı kullandı ve maalesef bu yapılar içinde Süleyman Soylu çıktı ve açık bir şekilde dedi ki “Biz başbakana karşı harekete geçtik” dedi geçen sene televizyonda.

“Sayın Erdoğan’ı uyarıyorum”

Şimdi öyle bir devlet anlayışı var ki bunların, kendi başbakanına karşı hareket etmeyi böyle gururla söyleyebilen bir adam. Geçmişte Başbakan bendim, benim bakanımdı, bana karşı böyle bir kumpas kurmuşsa şimdi  Cumhurbaşkanına karşı kurmayacağının bir delili olabilir mi? Bu FETÖ yöntemidir. Sayın Erdoğan'ı bir kez daha uyarıyorum, etrafına iyi bakın. Etrafına iyi bak!

Yani bu mesajlar doğrudan Cumhurbaşkanı’na dönüktür. Şöyle dönüktür, bize muhtaçsın bakın sadece bana demiyorum, “bize muhtaçsın”. Biz dedikleri, Türkiye'de devlet içinde belli etki alanları kurarak seçilmiş otoriteye karşı, kendi otonom yerlerinde hareket etme kabiliyeti kazanmış çevreler. Bahçeli Süleyman Soylu'nun arkasında duruyor ve Süleyman Soylu cumhurbaşkanına rağmen orada kalıyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İstiklal Caddesi'nde meydana gelen hain terör saldırısı sonrasında Amerika'yı suçlamasına rağmen Cumhurbaşkanı Recep  Tayyip Erdoğan'ın Biden ile görüşmesine değinen Davutoğlu şöyle devam etti. 

Neden peki İçişleri Bakanı Taksim'deki güne gelelim. Taksim'deki hain terör saldırısı sonrasında doğrudan Amerika'yı suçladı, taziye dilemelerini kabul etmiyorum dedi de bir gün sonra Sayın Erdoğan Biden'la görüşmeler yaptı?  Biden'dan hesap sordu mu o kısa 15-20 dakikalık görüşmede sormadı. “Taziyeni kabul etmiyorum ey Biden!” diyebildi mi demedi.

Peki dönüp “Ey Soylu Sen ne haddine elinde bir delil olmadan Amerika'yla benim aramı bozuyorsun” dedi mi, demedi. Eğer İçişleri Bakanı bir devleti alenen hem de dünyanın en güçlü devletini alenen suçlamışsa, suçlayabilir elinde delil varsa hesap da sormalı. İçişleri Bakanı bu bilgiyi önce Cumhurbaşkanı'yla paylaşır sonra bu suçlamada bulunur, Cumhurbaşkanı Biden'la görüşmeyi kabul etmez, niye kabul ediyorsun?

ahmet davutoğlu-1