Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Genel Merkezine gideceği yönünde duyum alan 15 Temmuz Gazileri sıkıntıları ve taleplerini aktarmak için AK Parti Genel Merkezi’nin yolunu tuttu. Burada polisin sert müdahalesiyle karşılaşan gruptan yaralananlar olurken üç gazinin hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.

15 Temmuz gazilerinden Murat Daşdemir, konuya ilişkin Medya Notu’na dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Daşdemir, bu gece yaşananların yanı sıra hükumetin 15 Temmuz gazilerine yönelik tutumuna da değindi.

"O gün saklanan daha sonra Türk bayraklarıyla poz verip belli makamlara gelen insanlar var"

15 Temmuz gecesi oraya herhangi bir kazanım için gitmediklerinin altını çizen Gazi Murat Daşdemir, şunları söyledi:

Hiçbir kardeşimiz o gece gerek Genelkurmay’a gerekse de Külliye’ye para, pul için gitmedi. Biz, o gün vatan, millet, bayrak, ezan için çıktık.

O gün saklanan, kaçan, şehir dışına giden insanlar daha sonra işin rengi belli olunca Türk bayraklarıyla poz verip belli makamlara gelen insanlar var. Bunların içinde o gece darbeden dolayı son derece memnun olup birbirlerini tebrik eden kişiler bile vardı.

O gecenin akabinde devletimiz, Allah zafer bahşettikten sonra bizi gazilik ve şehitlikle şereflendirdi.

15 Temmuz’a kadar ne AK Parti Genel Merkezi ne Genelkurmay’ın önünden geçemeyen insanlardık biz. Oralar bize adeta yasak bölgeydi ama bizden başka kimseler yoktu orada. O gece biz normalde hiç gelmediğimiz bölgelere kanlarımızı kaldırımlara yazdık.

"AK Partili olmayan FETÖ’cülerle mücadele var, AK Partili olanlarla yok"

Bu bahsettiğim, 15 Temmuz sonrası bayrağı istismar eden ve çeşitli terfiler alan grubun temsilcileri, devletin çeşitli kademelerine memur olarak atanan kardeşlerimize baskı yaptılar. Bizi taciz ettiler, bize parmak salladılar. Bizi, kamuoyunda torpilli gazi algısı yaparak itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Bunlar yıllarca kendi istikballeri için yatırım yaptılar. 15 Temmuz gecesi bunların planlarını bozuldu ve şimdi devletin gücünü de kullanarak gazilerimizden sinsice intikam alıyorlar ve biz sahipsiziz. AK Partili olmayan FETÖ’cülerle mücadele var, AK Partili olanlarla yok.

"Bu kesinlikle gerçek değil"

AK Parti Malatya Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı 15 Temmuz’un ardından gazilerimize 3200 tl maaş bağladık diye bir ifadesi oldu. Bu kesinlikle gerçek değil. Bunu dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da tekrarladı. Ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da kendi bakanının ifadesini yalanladı. Bunlar manşet oldu, gaziler torpilli algısı oluşturdu. Ailelerimiz kendilerinden para sakladığımızı düşündü, koskoca bakan yalan mı söylüyor diyerek. Kimse bize inanmadı.

"Biz AK Parti’nin gazisi de değiliz, kimsenin fedaisi de değiliz"

Yandaş medya bizim kahramanlık destanlarımızı yayınlar, bunları değil. Madem gaziyiz, madem hak edilmiş bir şey var, kaldı ki gaziliği biz de talep etmedik, kendileri takdir buyurdular. Madem öyle bizim hakkımızı teslim edin. Biz o gece AK Parti için değil devletimiz için çıktık. Biz AK Parti’nin gazisi de değiliz, kimsenin fedaisi de değiliz. Biz kanuni değil toplama KHK gazisiyiz. Derdimiz para, pul değil. Fakat ya hak ettiğimiz haklarımızı teslim edin açıkça bize bir şey vermeyeceğinizi söyleyin, konu kapansın. Bizimle dalga geçmekten ve üzerimizden siyaset yapmaktan vazgeçin. Biz AK Parti’yi iktidarda tutmaya yarayan bir aparat değiliz.

"4 arkadaşımız intihar etti"

Bakan hanım Zehra Zümrüt Selçuk, yardımcısı Adnan Ertem ve Şehit ve Gaziler Genel Müdürü Selim Çelenk bize önce söz verdiler sonra verdiği sözleri inkar ettiler. 4 tane gazimiz maddi ve psikolojik nedenlerden dolayı bu süreç içerisinde intihar etti. İntihar edenler haber bile olmadı. Düşünün ki; imanı, vatan savunması için gözünü kırpmadan sokağa çıkacak kadar güçlü olan insanlar intihar edecek raddeye gelmiş, varın yaşadıklarını siz düşünün.

 Süreç içerisinde vefat eden 10 gazi arkadaşımız oldu. Bunların yedisine devlet töreni yapılmadı. Üçüne bizim zorlamalarımızla yapıldı. Biz de sesimizi duyurmak için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde eylem kararı aldık. Taleplerimizi her gün ilettik. Fakat bizim hakkımızda kahramanlık belgeseli yayınlayan kanallar hiçbiri tenezzül edip gelmedi. Muhalif kanallar geldi, onlar da bizi para düşkünü olarak yansıttı. Bir haftadır bakanlık önünde eylem yapıyoruz. Kendilerine verdikleri sözleri hatırlatmaya çalışıyoruz.

"‘Reis bizi dinler’ diyerek oraya gittik, polis tarafından hastanelik edildik!"

Bugün, Cumhurbaşkanımızın AK Parti Genel Merkezine geldiğine dair bir duyum aldık. ‘Reis bizi dinler’ diyerek oraya gittik. Orada da polis müdahalesiyle karşılaştık. 3 tane gazi kardeşimiz polis müdahalesi sonucu yaralandı. Ters kelepçe ile derdest edilen kardeşlerimiz oldu. Şu anda Süleyman Soylu 7 arkadaşımızla beraber toplantı halinde. Neticeyi bekliyoruz. Bugün orada gazi arkadaşlarımız da hastaneye giderek yaralanan arkadaşlarının yanına gitti.

"Bunlar dernekçilik değil parti ve Pelikan’ın değnekçiliği yapıyorlar"

Bizi temsil ettiğini söyleyen bir sürü dernek kuruldu. Bunlar dernekçilik değil parti ve Pelikan’ın değnekçiliği yapıyorlar. Bizim hür irademizle yaptığımız etkinliğe gölge düşürdüler. Destek bir yana bizi paracı gazi olmakla itham ettiler. 15 Temmuz Platformu adlı bir grup, iki gün önce İstanbul’da basın açıklaması yaptı. Erol Bulut, bu platformun temsilcilerinden birisi, önceki seçimlerde AK Parti’den aday adayı oldu. Şimdi de önümüzdeki seçimlere yatırım yapmak için kan kardeşlerinin kanına ekmek doğradı. Bu şahıs Devlet Övünç Madalyası alamadı. Neden alamadığını da kendisi açıklasın. Bunlar Pelikan ile dirsek temasında olan grupçuklar. Bunlar Kuzguncuk’taki karargahın emir erleri.

Kaynak: Milli Gazete