Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 5. Dünya Holokost/Soykırımı Forumu'na katılmak üzere İsrail'e gitti. Ziyaret kapsamında Macron, Kudüs'teki Saint Anne Kilisesi'ni ziyaret etti. İsrail polisi de ziyareti sırasında Macron'a eşlik etti. KİLİSE KUTSAL DA MESCİD-İ AKSA DEĞİL Mİ? Başta İsrail olmak üzere Emperyal ve işgalci devletler, Müslümanların evlerine, ibadethanelerine her türlü taciz ve tecavüz suçunu işlerken, Müslüman liderlerden net bir tavır gelmemesi dikkat çekiyor. Kendi kutsalına, mabedine Yahudileri sokmayan ve buna açıkça tavır koyan Macron, Müslüman liderlerin koca bir ayıbını ortaya çıkardı. Siyonistler tarafından, Müslümanların evlerine, ibadethanelerine her türlü taciz ve tecavüz suçu işlenirken, Müslüman liderlerden net bir tavır gelmemesi bir utanç olarak hafızalardaki yerini koruyor. MÜSLÜMAN LİDERLER NE ZAMAN SAHİP ÇIKACAK? Müslümanların ilk kıblesi, en kutsal sayılan üç mescidden biri olan Mescid-i Aksa, Siyonist İsrail tarafından her türlü baskına, yıkıma, zulme, taciz ve tecavüze uğrarken, Müslüman liderlerden birinin de çıkıp Kudüs'e giderek tavrını ortaya koymaması ümmete ayıp olarak yetti. HRİSTİYANLAR KİLİSELERİNE SAHİP ÇIKIYOR İsrail polisinin Fransa'ya ait toprak sayılan kiliseye girmesini kabul etmeyen Macron, İsrail polisi ile tartışmaya girdi. İsrail polisine kızan Macron, onları kiliseden kovdu. Macron, “Kuralları çok iyi biliyoruz. Benim önümde yaptıklarınızdan hoşlanmadım. Dışarı çıkın” dedi. Macron İsrail polisine, "Kuralları biliyoruz. Kimse kimseyi provoke etmesin. Sakin olalım. Lütfen yüzyıllardır olan kurallara saygı gösterelim. Bu kurallar benimle değişmeyecek. Size bu kadarını söylüyorum. Tamam mı? Herkes kurallara saygı göstersin." diyerek tepki gösterdi. Ayrıca, söz konusu kilisenin Osmanlı Padişahı I. Abdülmecid tarafından yaptırıldığı ve Fransa'ya hediye edildiği biliniyor. CHIRAC DA TARTIŞMIŞTI Azize Anne Kilisesi'ndeki İsrailli güvenlik güçleriyle tartışan ilk Fransız Cumhurbaşkanı Macron değil. 1996'da eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac da Azize Anne Kilisesi önünde sinirlerine hakim olamamış ve İsrailli güvenli güçlerinin davranışını 'provokasyon' olarak tanımlamıştı. Chirac, kalabalık bir itiş kakışın ortasındayken İsrailli yetkililere "Ne istiyorsun? Uçağıma binip Fransa'ya dönmemi mi istiyorsun? İstediğin bu mu?" diye bağırmıştı. Kaynak: Milli Gazete