DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, HDP’nin 'Demokrasi Yürüyüşü'nün engellenmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, "HDP’nin özgürlükleri ölçüsüz olarak sınırlandırıldı" dedi. Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) HDP’nin Edirne ve Hakkari’den Ankara’ya başlattığı ‘Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü’nün engellemesine tepki gösterdi. Partinin Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Anayasal hak olan ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkının’ keyfi olarak engellenmesini ve bu hakkı kullanmak isteyen vatandaşlara uygulanan şiddeti kınadıklarını belirtti. "Ülkemiz keyfiliklerin hüküm sürdüğü ciddi bir kriz halinde" Gazeteduvar'ın haberine göre; Mustafa Yeneroğlu, HDP’li 2 milletvekilinin düşürülmesi ile başlayan süreçte yapılmak istenen “Demokrasi Yürüyüşü”nün usulsüz bir şekilde alınan idari kararlar ile engellenmek istediğine dikkat çekerek şunları söyledi: "HDP’nin gösteri yürüyüşü nedeniyle henüz hiçbir kamu düzenine aykırılık gerçekleşmemişken daha en baştan tüm yürüyüşlerin ve şehre giriş çıkışların yasaklanması, anayasal özgürlükleri ölçüsüz olarak sınırlamaktadır. Anayasa Mahkemesi içtihatları gereği, bir toplantı veya gösteri yürüyüşünde açıklanan düşünce ve görüşlerin sırf çoğunluk ya da siyasal iktidar tarafından benimsenmemesi veya onlarda rahatsızlık uyandırması nedeniyle yasaklanması mümkün değildir. Son günlerde ülkemiz anayasasızlaştırma ve otoriterleşmenin etkisiyle anayasal hakların dahi kullanılamadığı, hukukun üstünlüğünün yerine keyfiliklerin hüküm sürdüğü ciddi bir kriz halindedir. Vatandaşlarımız düşüncelerini özgürce ifade ederek iktidarı eleştiremeyecek duruma gelmiştir. İktidarın kendisini eleştiren her ses ve görüşe kendisini kapatarak baskı ve korku politikaları ile kendisi gibi düşünmeyenleri terör ile ilişkilendirmesi kötü yönetiminin ve otoriterleşmesinin en açık kanıtıdır." Herkesin önceden haber vermeksizin, barışcıl bir şekilde toplantı ve gösteri yürüyüşü yapabileceği ifade eden Yeneroğlu, parti olarak vatandaşların anayasal hakkı kullanmasının anayasal sınırlar içerisinde sağlanmaması ve keyfi idari tasarruflarla engellenmesini kabul etmediklerini söyledi.