Hükümetin verdiği özel izinle İmralı'ya giden Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, canlı yayında Cumhur İttifakı'nın seçimlerde kullandığı 'yerli ve milli' ifadesini terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için kullandı. Cumhuriyet'te yer aşlan habere göre, Hükümetin verdiği izinle İmralı Cezaevi’nde terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüştüğünü ve Öcalan’a ait olduğunu söylediği bir mektubu paylaşan Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, bu iddialarla ilgili Habertürk yayınına katıldı. Mehmet Akif Ersoy’un moderatörlüğünde yayınlanan “Nedir ne değildir” programına konuk olan Özcan, stüdyodakilerin “Mektubu nasıl aldınız?” sorusuna “Basından aldım” yanıtını verdi. Öcalan ve PKK üzerine yıllarca çalıştığını ifade eden Özcan, yayın esnasında “şahsi fikrimi belirtiyorum” diyerek Öcalan için “Yerli ve milli bir şahsiyettir” ifadelerini kullandı. Moderatör Ersoy, Özcan’a mektupta yer aldığını belirttiği “Türkiye’ye yönelik küresel tehditler” kısmına değinerek, “Öcalan Türkiye’ye yönelik tehditleri mi önemsiyor” sorusunu sordu. Özcan ise, “Abdullah Öcalan benim kanaatimce bir Kürt isyanı lideridir. Ama aynı zamanda yerli ve milli bir şahsiyettir” diye konuştu. Gelen tepki üzerine sözlerini tekrar eden Özcan, “Bu benim kendi görüşüm. Türkiye’nin menfaatlerine karşı çalışmadığı için ABD Türkiye’ye vermiştir” dedi. Bu sözlere stüdyodakiler tepki gösterdi. Telefon bağlantısı kesildi, Özcan yayından alındı. 31 MART SEÇİMLERİNDE KULLANILAN TEMA 'YERLİ VE MİLLİ' 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı'nı oluşturan AKP ve MHP, beka sorunu olduğunu belirterek kendilerinin 'yerli ve milli' olduğunu iddia etmişti. İstanbul seçimlerinin tartışmalı YSK kararıyla tekrar edilmesinin ardından Cumhur İttifakı'nın küçük ortağı Devlet Bahçeli, Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesinde sakınca olmadığını dile getirmişti. Bahçeli, "Bana sorarsanız avukatıyla görüşsün. Yani görüşmese dahi bunlar Kandil’den haberleşiyorlar zaten. Bunu büyüterek farklı noktalara getirerek, hele hele PKK onun YPG’siyle onun HDP’siyle iş birliği yapıp seçim kazanma sevdasına kapılanların, ağızlarına böyle bir görüşmeyi almamaları lazım. Ağızlarına almaları gereken görüşme, yattaki görüşmeler olmalıdır" demişti.