“AKP’ye oy vermeyeni Allah’ın çarpacağını”

Milli gazete yazarı Zeki Ceyhan, bugünkü köşe yazısında ''Allah kimi çarpar'' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazar  ''Yerel seçimler yaklaştıkça kimi AKP’lilerin “dillerinin ayarı” iyiden iyiye bozuldu! İçlerinden biri çıkıyor “AKP’ye verilen oyların ruz-i mahşerde berat belgesi olacağını” müjdeliyor! Diğeri “AKP’ye oy vermeyeni Allah’ın çarpacağını” iddia ediyor. Bu gelişmelerin değerlendirmesini yapan yazar Zeki Ceyhan, konuya ilşkin değerlendirme ve uyarı yazısında şunları ifade etmeye çalışarak olaya bakışını şöyle sürdürmüş;

''Hepsi bu minval üzere konuşsalar iyi ama bir kısmının dedikleri karşısında bu iddiaların hiçbir anlamı kalmıyor.

Mesela içlerinden başka biri gösterilen aday hakkında ayyuka çıkan söylentileri diline dolayarak, “Hırsızsa bizim hırsızımız, biz yanında yer almalıyız” diye konuşuyor.

Bu abesi savunurken de “hainleri desteklememek” için böyle yapmak zorunda olduklarını ifade ediyor.

“Hainlerin yanında görünmemek için hırsızlara sahip çıkma fikri” bize çok ters geliyor. Hatta oldukça itici geliyor.

Ve hırsıza “sahip çıkma”, hırsızın “yanında yer alma” gibi eyleme destek verilmesi halinde Allah’ın bizi “çarpıp çarpmayacağını” düşünmeye başlıyoruz! Sahi hırsıza arka çıkarsak Allah bizi çarpmaz mı?

Şu dilinin ayarı bozuk arkadaşı görsek de bir sorsak?

Ya da AKP’ye verilen oyların ruz-i mahşerde berat belgemiz olacağını iddia eden zat-ı muhteremi yakalasak da ona bir sorsak:

Hainin yanında olmayacağız diye hırsıza destek verdiğimiz anda durumumuz ne olur? Yine verilen oy berat belgesi(!) niteliğini taşır mı?

Kafamızda bu konuları tartışıp dururken yine dilinin ayarı bozuk bir AKP’li, “Bugünlere alkollü içki üretimini destekleyerek geldik” demesin mi?

AKP’ye oy vermezsek çarpılacağımız fetvasını veren dil ayarı bozuk arkadaş bu konuda ne düşünür acaba?

Alkollü içki üretimini destekleyerek bugünlere gelen anlayışa oy vermenin vebali hakkında da birkaç kelam edebilir mi?

O bir şeyler söylemeyecek ise AKP’ye verilen oyların ruz-i mahşerde berat belgemiz olacağını savunan zat-ı muhterem bir şeyler söylemek ister mi?

Allah insanın ayaklarını dolaştırmaya görsün! Hele dillerini hiç dolaştırmaya görsün! AKP’liler böyle konuşmaya devam ederlerse muhalefetin bir şey söylemesine hiç gerek yok!

Kendi dilleriyle kendi iplerini çeker gibiler. Allah aşkına tam da seçim öncesinde bu laflar söylenecek laflar mı?

Bir taraftan vatandaşı en hassas olduğu yerden tavlamaya çalışıyorlar bir taraftan hiç söylenmeyecek laflar ediyorlar.

Bu taife, Sevgili Peygamberimizin hırsızlık yapan bir kadının affı için araya girenleri, “Hırsızlık yapan kızım Fatıma olsa yine affetmem” diye uyardığını hiç duymamışlar mıdır acaba?'' ifadelerini kullandı.