Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la görüşen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kanal İstanbul'da da Montrö'nün uygulanmasın ve boğazlar rejiminin korunmasının önemini vurguladı. 104 emekli amiralin Montrö bildirisinin ardından Erdoğan "Daha iyisi için imkan bulana kadar Montrö'ye bağlılığımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullanmıştı. RUSYA BİLGİLENDİRİLDİ Montrö tartışmaları ve ABD'nin Karadeniz'e gemi gönderme kararının yankıları sürerken Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada Türkiye'nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi uyarınca Akdeniz'den Karadeniz'e gidecek ABD savaş gemileri hakkında Moskova'ya bildirimde bulunduğunu ifade edildi. SÖZLEŞMEYE UYGUN Sputnik'e konuşan bir elçilik yetkilisi, "ABD, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tarafı olarak sözleşmede Karadeniz'e giriş için öngörülen prosedürleri yerine getirdi. Türkiye, sözleşmeye uygun olarak Montrö'nün taraflarına ABD savaş gemilerinin Akdeniz'den Karadeniz'e gideceğini ve geri döneceğini bildirdi" dedi. ABD'NİN GEMİ HAMLESİ Dışişleri kaynakları da ABD'nin 2 savaş gemisini Karadeniz'e göndermek için Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne uygun olarak Türkiye'ye bildirimde bulunduğunu açıklamış ve iki geminin ayrı ayrı 14 ve 15 Nisan'da Karadeniz'e çıkıp 4 ve 5 Mayıs'ta dönmelerinin planlandığını da aktarmıştı. PUTİN: KORUNSUN Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle ilgili son günlerde yaşanan tartışmaya, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de katıldı. Putin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dünkü telefon görüşmesinde konuyu Kanal İstanbul'a getirdi. Kremlin'den dün yapılan açıklamaya göre Türkiye'nin Kanal İstanbul projesiyle ilgili planlarının ele alındığı bölümde Putin, bölgesel istikrar ve güvenliğin sağlanması için 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin hükümleri uyarınca belirlenen Boğazlar rejiminin korunmasının önemini vurguladı. ERDOĞAN NE DEMİŞTİ? Cumhurbaşkanı Erdoğan 104 emekli amiralin Montrö bildirisinin ardından ilk açıklamasında Montrö'ye bağlılığı teyit etmiş ve Kanal İstanbul endişeleriyle ilgili şunları ifade etmişti: "Kanal İstanbul ile Montrö arasında kurulan bağ da temelden yanlıştır. Türkiye İstanbul boğazındaki ağır deniz yükünü Kanal İstanbul'la hafifletirken tamamen kendi egemenliğindeki alternatife kavuşmuş olacaktır. Şu anda İstanbul Boğazı'nda egemen miyiz? Maalesef. Bir başka ifade ile Kanal İstanbul Boğaz'daki egemenlik haklarımızı güçlendirecektir. Montrö'nün ülkemize sağladığı kazanımları önemli görüyor, daha iyisi için imkan bulana kadar Montrö'ye bağlılığımızı sürdürüyoruz" MONTRÖ DIŞINDA MI Erdoğan, 5 Ocak 2020 tarhinde katıldığı bir canlı yayında ise Kanal İstanbul'la ilgili Montrö Boğazlar Sözleşmesi tartışmalarına dair "Bence ona hiç kafayı takmayın. Montrö sadece Boğaz'ı bağlar. Burası Montrö içinde olan bir şey değil. Montrö'nün tamamen dışında olan bir şey" şeklinde konuşmuştu. BAKANLIK NE DİYOR? Erdoğan'ın aksine Ulaştırma Bakanlığı’nın, kamuoyunda tartışma yaratan, çevre örgütlerinin ve muhalefetin karşı çıktığı "Kanal İstanbul" için hazırladığı "Fizibilite Raporu"nda, Montrö Anlaşması'nın Türk Boğazları ile birlikte Karadeniz'in güvenliğini de düzenleyen önemli bir istikrar ve denge belgesi olduğunun ifade edildiği ortaya çıkmıştı. FESHİ GÜNDEME GELİR Belgede, Kanal İstanbul geçişlerinin Karadeniz’in hukuki statüsünde değişiklik meydana getirmemesi gerektiği belirtilerek şunları ifade edilmişti: "Aksi bir uygulama, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin ihlali olacak; Sözleşme ile birlikte yükümlülüklerini yerine getirmemiş olan Türkiye’yi tartışma platformlarına taşıyacaktır. Bu tartışmalar Montrö’nün feshi ile sonuçlanabilecek istikrarsızlık ve belirsizliklerin de başlangıcı olabilecektir. Unutulmamalıdır ki Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Karadeniz’de de öncelikle Türkiye’nin güvenliğine hizmet etmektedir."