Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, Sinan Ateş cinayetine ilişkin "2023 yılında böyle vahim bir hadiseyi konuşuyor olmaktan dolayı üzgünüz" dedi. Aylık enflasyonun yüzde 1,18 olarak açıklanmasına tepki gösteren Karamollaoğlu, "Buna TÜİK’in kendi çalışanları bile inanmıyor" açıklamasında bulundu. Milyonların hakkının gasp edildiğini vurgulayan Karamollaoğlu, "Artık yeni bir başlangıcın şafağındayız! Değişimin vakti zamanı gelmiştir" diye konuştu. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Konuşmasına parti üyesi Sedat Cengiz'in vefatına başsağlığı dileyerek başlayan Karamollaoğlu, geride bıraktıkları 2022'nin çok da iyi hatırlayamayacakları bir yıl olduğunu söyledi. Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine değinen Karamollaoğlu, "Sebebi ne olursa olsun, bir insanın böyle alçakça sokak ortasında infaz edilmesi kabul edilemez. Hayatının hiçbir döneminde bizimle aynı siyasi anlayışı benimsemeyen bu genç insanın öldürülmesi ve ardından soru işaretleri uyandıran büyük bir sessizlik karşısında üzgün ve şaşkınız. Ama ne yazık ki yetkililer suskun!" ifadelerini kullandı. 'HÂLÂ SİYASİ CİNAYETLERİ KONUŞUYOR OLMAK UTANÇ VERİCİ' Büyük Birlik Partisi lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü üzerindeki soru işaretlerinin hâlâ giderilmemişken; 2023 yılında böyle vahim bir hadiseyi konuşuyor olmaktan dolayı üzgün olduklarını belirten Karamollaoğlu şunları söyledi: "Hâlâ siyasi cinayetleri konuşuyor olmak üzüntü, endişe ve utanç vericidir. Ülkücü kardeşlerimizin acısını paylaşıyor, merhuma bir kez daha Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyor; olayın tüm yönleriyle aydınlatılması gerektiğini ifade ediyoruz; aslında işaretler belli, İçişleri Bakanlığı olayı en ince detaylarına kadar incelemeli ve kamuoyunu bilgilendirmelidir, gecikilmemelidir." 'BU KADAR GAZ BULDUNUZ, PEKİ NE ZAMAN KULLANIMA ALACAKSINIZ?' Karamollaoğlu, iktidarın ömrünü uzatmak için her hafta bir müjde verdiğini belirterek şöyle devam etti: Ya yeni gaz yatakları bulunuyor, ya yıllardır çözüm bekleyen sorunlara kısmî bir müdahale yapılıyor, ya da sürekli olarak Mart-Nisan aylarında devreye alınacak projelerin duyurusu yapılıyor. Maalesef, özellikle ekonomide öngörülemez bir dönem inşa eden Ak Parti iktidarı, şimdilerde artık yeni bir tarihi dillerine doladı. 'Enflasyon ne zaman düşecek?' diye soruluyor; cevap Mart-Nisan-Mayıs! 'TOGG ne zaman yollarda olacak?' diye soruluyor; cevap aynı! 'Madem bu kadar gaz buldunuz, peki ne zaman kullanıma alacaksınız?' diye soruyoruz; cevap yine aynı. 'Peki, EYT’liler ilk maaşlarını ne zaman alacak?' diyoruz; 'Eh işte, Nisan gibi diyorlar.' Çok net ifade ediyorum; aslında bu sorulara “seçimlerden hemen önce” diyemedikleri için, 'biz hayal satıyoruz, tek derdimiz seçimleri kurtarmak' diyemedikleri için işte böyle lafı eğip, büküyorlar. 'BİR BARDAK SUYLA YANGIN SÖNMEZ' İktidarın, kaybedeceğini anladığını ve ne yaparsa yapsın sonucu değiştiremeyeceğini vurgulayan Karamollaoğlu, "Anlayacaklar; bir bardak suyla koskoca bir yangının söndürülemeyeceğini, ülkesinin ve vatandaşlarının problemlerini çözmeyi değil de sadece seçimleri kazanmayı, koltuklarını korumayı önceleyen bir iktidar eninde sonunda kaybetmeye mahkumdur!" diye konuştu. 'BİRKAÇ MİLYAR DOLARA MUHTAÇ HALE DÜŞTÜNÜZ' Dış ticaret açığının rekor kırdığına işaret eden Karamollaoğlu, "TÜİK marifetiyle milyonların hakkına girmenize rağmen, “maaşlara şu kadar zam yaptık” diye eksik verdiğiniz enflasyon farkını dahi maaşlara zam yapılmış gibi göstererek bu işten kurtulamazsınız! “IMF’ye borcumuzu bitirdik” diye övünürken, diğer taraftan başta Rusya olmak üzere, Katar ve Suudi Arabistan’dan gelecek birkaç milyar dolara muhtaç hale düşmüş bir iktidarla karşı karşıyayız!" diye konuştu. 'ENFLASYON RAKAMINA TÜİK’İN KENDİ ÇALIŞANLARI BİLE İNANMIYOR!" "Göz göre göre milyonların hakkı gasp ediliyor!" diyen Karamollaoğlu son olarak şunları söyledi: "Sözde aylık enflasyon yüzde 1,18, yıllık enflasyon da yüzde 64’müş! Buna TÜİK’in kendi çalışanları bile inanmıyor! Geçen yıl 100 liraya aldığı bir ürünü, şimdi 165 liraya alabilen bir Allah’ın kulu var mı? Vatandaşlarımız, geçen sene ödediği kira ve faturaların tutarı ile bu yılın tutarları arasındaki devasa farkı yaşayarak görüyor. Geçen sene 500 liraya doldurduğu alışveriş sepetini bu yıl 1500 liraya dolduramadığını biliyor. İlaçlara gelen zamlar konuşulmuyor, ilaç yokluğu konuşulmuyor, hastalıkların yaygınlaştığı şu kış günlerinde en basit bir ilacı bile alamaz hale gelen yüz binlerce insanın durumu konuşulmuyor. Artık yeni bir başlangıcın şafağındayız! Değişimin vakti zamanı gelmiştir. Bu seçimlerin ardından yeni bir dönem başlayacaktır. Yeni dönemde üretim çarkları yeniden dönecek, gelir dağılımında adalet mutlaka tesis edilecektir! 85 milyonun tamamı “İnsanca Yaşam” standartlarına kavuşacak."