<p class="GvdeAA"></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Masaya konulan bütün konularda uzlaşma sağlandı’</span></b></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Altı kişilik komisyon dört ayda çok iyi iş çıkarttı. Masaya konulan bütün konularda uzlaşma sağlandı. Bu çok kıymetli. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin her cümlesinde 6 partinin mutabakatı var. O masa gerçekten Türkiye’nin yarınları için umut veren bir masa oldu.”</span></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Daha neler neler olacak, görecekler’</span></b></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“İktidar tarafı korkunç rahatsız. İlk defa karşılarında güçlü, ne yaptığını bilen ve gerçekten iktidara alternatif bir yapı oluşuyor. Beklemiyorlardı. Sayın Erdoğan ‘Beş benzemez… Yapamazlar, edemezler’ diyordu. Daha neler neler olacak, görecekler. Ülkeyi kutuplaştırarak yönetmek mi, yoksa siyasi ve toplumsal mutabakat arayıp, ülkeyi bir mutabakatla, ortak akıl arayışı ve istişare kültürüyle mi yönetmek sonuç verecek? Herkes görecek. Sadece Sayın Erdoğan veya Sayın Bahçeli değil; dünya görecek.” </span></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Türkiye’de demokrasi kazanırsa dünyadaki demokratlar umutlanacak’</span></b></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Türkiye’de demokrasi kazanırsa; bu, dünyadaki bütün demokratları umutlandıracak. ‘Otoriterlik ve popülizm dalgası geldi ama nihayetine demokrasi kazandı’ dedirtmeliyiz. Bundan 5-10 sene sonra yazılacak kitapların kapağında Türkiye’yi ‘Otoriter rejimden demokrasiye ulaşan ülke’ diye olumlu, örnek model olarak göreceğiz.”</span></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Gençler Avrupa’ya gitmek istiyor’</span></b></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Avrupa Konseyi bizim kurucusu olduğumuz bir kurum. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, altında imzamız olan sözleşme. Türkiye aynı zamanda bir Avrupa ülkesi. Dünyada en yüksek demokrasi standartları ortalama mutluluk endeksinin en yüksek olduğu ülkeler ağırlıkla Avrupa’da. Yurt dışına kaçmak isteyen gençlerimiz Avrupa’ya gitmek istiyor. 84 milyon insanımızın Avrupa standartlarında bir hayatı hak ettiğini düşünüyoruz.”</span></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Bu kadar bol parayı dünya hiç görmedi’</span></b></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Amerikan Merkez Bankası’nın bilançosu ekonomiyi ilk devraldığımızda 720 milyar dolardı. Şu an 8,8 trilyon dolar. Aradaki parayı basmış, vermiş. Yarısını son iki yılda basmış. Avrupa ve Japon Merkez Bankası’nda durum aynı. Bu kadar büyük bir likiditeyi, bol parayı dünya hiç görmedi. Para bedava, faizi sıfır. Almanya’da hazine 5 yıl vadeli borçlanırken eksi faiz ödüyor. 100 euro borçlanıyor; 5 sene sonra 99,5 euro veriyor. Türkiye, varlık içinde yokluk yaşıyor.”</span></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"> </span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Döviz kuru bu kadar artmasaydı elektrik fiyatı sadece %50 artacaktı’</span></b></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Türkiye’deki enerji fiyatları, sadece dünyadaki enerji fiyatlarındaki artış kadar artmadı. Döviz kuru kadar arttı. Döviz kuru bu kadar artmasaydı, meskenler için elektrik fiyatı yüzde 103 değil, sadece yüzde 50 olacaktı. Aradaki fark tamamen kurdan kaynaklanıyor.”</span></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘İyi yönetilmezse yazın elektrik kesintileri olur’</span></b></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“İyi yönetilmezse, yazın elektrik kesintileri yine olur. Sanayinin elektriği ve doğal gazı kesilir. Geçtiğimiz haftalarda yaşadık; sanayinin elektriği de doğal gazı da pat diye kesildi. İki gün önce OSTİM’deydim. Esnaf ‘Biz böyle bir şey görmedik. Karanlığa gömüldük, üretimimiz durdu’ diyor.”</span></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Baklavanın içi boşaldı’</span></b></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Geçen gün tek kelimelik tweet attım: ‘Erdoğanverse’ dedim. Erdoğan’ın dünyası, bir hayal alemi... Türkiye’yle ilgili okuması da ‘Yapacağım’ dedikleri de bir hayal. Yanlış okuyor. Sistem boşaldı. Devletin içi boşaldı. Hazine’nin içi boşaldı. Merkez Bankası’nın içi boşaldı. Baklavanın içi boşaldı. Böreklerin içi boşaldı. Bu hale geldi memleket.”</span></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Bileziğe muhtaç devlet görüntüsü güven sarsıyor’</span></b></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Vatandaşın kolundaki bileziğe muhtaç kalmış devlet görüntüsü güveni sarsıyor. Siz bu algıyı oluşturduktan sonra ekonomiyi nasıl düzelteceksiniz? Mümkün değil. Bu yöntemler işlemez. Siz Merkez Bankası’nın rezervini boşaltın, ondan sonra vatandaşın altınına muhtaç kalın. ‘1500 noktadan altınlarınızı getirin’ deyin. Niye getirsin? Avantajı ne? Bir kârı yok.”</span></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Ülke sehven yönetiliyor’</span></b></span></p> <p class="GvdeAA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Ülke yönetilemiyor. Bu ülke sehven yönetiliyor. Kararnamede etin KDV’sini yüzde 18’e çıkartmışlar. Tepki gelince ‘Ya pardon, sehven olmuş’ dediler. Yeni bir kararnameyle onu düzelttiler. Sehven’in sözlük anlamı şu: Dalgınlık veya unutkanlık sonucu oluşan yanlışlıkla. Koskoca ülke inanın sehven yönetiliyor.”</span></span></p>