Demirer, "Hitler, 2. Dünya Savaşı'nda 4,5 yılda 6 insan öldürme kampı kurarak 3 milyon Yahudi'yi öldürdü. Biz, 7 ayda 1,5 milyon Ermeni'yi hangi silahla, hangi cephaneyle öldürmüş olabiliriz? Asker de yok bölgede, hepsi Çanakkale'de." dedi. Demirer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çanakkale'de İngiliz ve Fransızlar saldırıya geçtiğinde, doğuda Rus ordusuna yardım etmek isteyen Ermenilerin Van İsyanı'nı çıkardığını hatırlattı. Türk ordusunun neredeyse tamamının Batı'da savaşta bulunmasını fırsat bilen Rus Ordusu'nun 18 Mayıs 1915'te Van'a girip bütün Doğu Anadolu'yu aldığını belirten Demirer, Rus ihtilalinden sonra "yeni komünist rejimin herkese toprak dağıtacağının" söylenmesi üzerine, Rus askerlerinin işgal ettikleri topraklardan silahlarını ve erzaklarını bırakıp çıktığını kaydetti. Bu silahların ve erzakların Ermenilere kaldığını ifade eden Demirer, bu bilginin Ermeni yazar Arthur Derounian kitabında yer aldığını aktardı. "Hani ben, Ermenileri öldürmüştüm? Hani Doğu Anadolu'da kimse kalmamıştı?" diye soran Demirer, Doğu Anadolu'da Rusların işgal yönetimini devralacak kadar Ermeni'nin bulunduğuna dikkati çekti. Trabzon'da, Osmanlı Devleti heyetiyle 1918'de Gürcüler ve Ermenilerin de yer aldığı barış görüşmelerinin yapıldığını anlatan Demirer, Ermenilerin bu konferansta, "Doğu Anadolu'da özerklik ve Rusya'ya kaçan 400 bin Ermeni'nin dönüşü için "izin" talep ettiğini, bunların kabul görmediğini kaydetti. Sevr Barış Anlaşması'nın imzalandığı 10 Ağustos 1920'den 100 gün sonra ABD Başkanı Woodrow Wilson'un Ermenistan'ın Türkiye'den alacağı toprakların haritasını çizdiğine dikkati çeken Demirer, bu süreçte Ermenilerin Anadolu topraklarına saldırması üzerine Türk ordusunun Ermenileri yenilgiye uğrattığını anlattı. Demirer, 2 Aralık 1920'de Wilson'un çizdiği haritanın çöpe gittiğini, bugünkü Ermenistan sınırına benzeyen bir harita üzerinde Gümrü Anlaşması'nın imzalandığını hatırlatarak, şöyle konuştu: "Bu anlaşma imzalandıktan 4 ay sonra Bolşevik Ruslar tarafından Ermenistan işgal ediliyor. Onun üzerine Ermenistan'ın son başbakanı, TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa'ya 18 Mart 1921'de bir mektup yazarak 'Bana asker, silah, cephane gönder' diyor. 7 yıl önce Türklere ihanet etme kararı alan, düşmanla iş birliği yapan, Doğu Anadolu'nun işgaline neden olan Taşnak, 7 yıl sonra Türk'ten yardım istiyor Ruslara karşı. 1914-1921 arasında bir sürü belge, kitap, makale var. Ermenilerin yazdıkları kitaplar temel alınarak hücuma geçen bir Türk-Ermeni tezi hazırlanmalı. Bu tezi de hazırlayacak olanlar tarihçilerimiz, diplomatlarımız, askerlerimiz. Savaş ortamında çok karmaşık bir olay ile karşı karşıyayız. Haklılığımızı ancak yabancıların belgeleri ile ortaya koyarız." "Ermenilerin hayatta kaldıklarını belgeledim" Türklerin 1 milyon 500 bin Ermeni'yi öldürdüğünün iddia edildiğini anımsatan Demirer, "1915'te Türklerin 1,5 milyon Ermeni'yi öldürmesi mümkün değil. 1,5 milyon Ermeni'yi 7 ayda öldürmenin imkanı yok. Hitler, 2. Dünya Savaşı'nda 4,5 yılda 6 insan öldürme kampı kurarak 3 milyon Yahudi'yi öldürdü. Biz, 7 ayda 1,5 milyon Ermeni'yi hangi silahla, hangi cephaneyle öldürmüş olabiliriz? Asker de yok bölgede, hepsi Çanakkale'de." dedi. Demirer, 1921'de hayatta olan Ermenilere ilişkin 5 belgenin bulunduğunu, bunların iki tanesinin ABD Dışişleri Bakanlığı arşivi, ikisinin Ermeni kökenli Amerikalı profesörün yayını, bir tanesinin ise Cemiyet-i Akvam Birleşmiş Milletler Raporu olduğunu aktararak, bunlara bakarak 1 milyon 586 bin Ermeni'nin hayatta kaldığını belgelediğini dile getirdi. Ermenilerin iddia ettiği rakamın gerçeği yansıtmadığının altını çizen Demirer, şunları kaydetti: "486 bin Ermeni, Sevk ve İskan Kanunu çerçevesinde Suriye'ye sağ salim vardı. Burada Amerikan Yardım Komitesi'nden yardım almaya başlamış ve Suriye'deki Amerikan Başkonsolosu İstanbul'daki büyükelçiye 8 Şubat 1916'da mektup yazmış. 400 bin de Rusya'ya kaçtı, izin istedi geri gelmek için. Sevk ve İskan Kanunu'na tabi olmayan 300 bin, Müslümanlaştırılmış 200 bin Ermeni var. 200 bin de Mart 1918'de Doğu Anadolu'da özerklik talep eden Ermeni var. Bunların belgesi var. 1 milyon 586 bin Ermeni ölmemiş." "İngilizce ve İspanyolca tezler hazırlanmalı" Soykırım iddialarını "bataklık" olarak nitelendiren Demirer, "O bataklık, yalan bataklığı. Yalan bataklığından çıkın. O bataklık 31 ülkeye kendisini inandırmış. Değişik bir yöntem lazım yenilerini durdurmak için. Şu anda İsrail Parlamentosu Knesset de aleyhimizde bir karar almaya hazırlanıyor." dedi. Dünyadaki yaklaşık 8 milyar insanın 2 milyara yakınının Hristiyan dünyanın egemenliği altında yaşadığını belirten Demirer, şunları kaydetti: "Hristiyan Ermenilerin, Müslüman Türkler tarafından soykırıma uğratıldığı iddiasının geçersiz olduğunu bizler Hristiyan ülkelere anlatamıyoruz. Bunun için de aleyhimize 31 ülke ve Vatikan parlamento kararı aldı. Bu parlamento kararlarını düzelttirmek için onların kulaklarını açacak, onların dinleyebilecekleri, itiraz edemeyecekleri belgelerle çıkmak lazım ortaya." Türkiye'nin kısa, yalın ve savunma konumundan çıkarak, ofansif tezler hazırlayarak soykırım iddialarını çürütmesi gerektiğine işaret eden Demirer, bunlarda İngilizce ve İspanyolca metinlerin kullanılmasının önemli olduğunu vurguladı. AA